Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Söz ağzımızda iken biz ona, ağzımızdan çıktıktan sonra o bize hakim olur…
Neyse ki bizim ülkemiz böyle değil!
ABD Başkanı George Washington 17 eylül 1796 tarihin- de siyasi hayattan çekilirken yaptığı veda konuşmasında bakın neler diyordu:"Belirli bir millete sevdayla bağlanmaktan kaçınınız. Baş- ka bir ülkeye nefret yahut sevgi duyguları beslemeyi adet edi- nen milletler köleleşirler, kendi görev ve çıkarlarını unuturlar. Zira bir millet ortaklık hayaline kapılarak başka bir millete bağlandı mı, bu ikincisinin kavgalarına boşu boşuna karışır.Üstelik ona imtiyazlar tanır. Bu ise kendisinin sömürülmesine yol açmakla kalmaz, başka ülkelerin düşmanlığını ve misillemelerini de üstüne çeker. Büyük ve güçlü bir ül- keyle öyle bir ilişki kuran küçük yahut zayıf bir millet, ötekisinin uydusu olmaktan kurtulamaz. Yabancı entrikaların aleti durumundaki kişiler. güvenini ve alkışını kazandıkları halkı aldatarak, onun çıkarlanırı başkalarına teslim etmesini sağlarken, bütün bunlara karşı çıkan gerçek yurtseverler şüpheli duruma düşürülüp lanetlenebilirler."
Sayfa 78
Reklam
Harbiden Facia
Margarin ise, yüzde 73 palmiye yağı, yüzde 24 pamuk, yüzde 1 ayçiçeği ve geri kalanı soya ve kolza yağlarının yanında, süt, su ve katkı maddelerinden yapılıyor. Halkımıza sağlıklı yağ ye­diremiyoruz...
Dünya zeytinyağı üretiminde yerimiz neresi? Hiç öyle İtalya veya İspanya ile kıyaslamayayım! Suriye'nin yüzölçümü 185 bin, Türkiye'nin 783 bin kilometre­ kare! Savaş çıkmadan önce Suriye'nin zeytinyağı üretimi 185 bin ton; bizimki, 135 bin ton!
Ooo yeeee
"Zeytinyağlı yiyemem" denilerek halk zeytinyağına düşman edildi. "Basma fistan giyernem" denilerek yerel kıyafetlerimiz küçümsetildi. Peki, ne moda yapıldı: ABD'den gelen naylon çorap! Türküsü hazırdı: "Öğretmene varamadımı Naylon çorap alamadım..."
Zeytinyağına düşmanlık hiç bitmedi. En son 2017 yılında... AKP, yedi kez TBMM'ye getirdiği "torba yasa"yla, 25 dekar­ dan küçük zeytin alanlarını enerji, turizm ve maden işletmecili­ğine açmak istedi. Tepkiler üzerine tasarıyı geri çekti. Türkiye'de zeytinliklerin ortalama büyüklüğünün 12 dekar olduğunu düşü­nürseniz bu yasanın zeytinciliğin sonunu getirmek için çıkarıl­ mak istendiğini anlarsınız! DP döneminde başlayan zeytine düşmanlık AKP ile sürüyor. Zeytinyağına sahip çıkanlara dün "cahil" deniyordu; bugün "ulusalcı-faşist" deniyor! Perde arkasındaki ABD oyunlarını kimse konuşmuyor!
Reklam
Oysa 2. Dünya Savaşına girmemiştik..
ABD'de olmak üzere Batı'da sigara içenler azalıyor. Başta Türkiye olmak üzere Asya ve Afrika'da tüketici sayısı hız­la artıyor. İnsanları mermiyle değil, sigarayla öldürüyorlar... Tüm bu tarımsal politikalar İkinci Dünya Savaşı'nın bitişiyle yürürlüğe sokuldu. Türkiye'de payına düşeni fazlasıyla aldı.
Şurası kesin. Sigaraya katılan "asetaldehid" maddesi nikotin bağımlılığını artırıyor. Sigaraya katılan başka bir madde olan "amonyak" ise, ateşle birleştiğinde nikotinin etkisini dört katına çıkarıyor. Yani: Daha fazla zehirliyor ve daha öldürücü. Sigaranın üretim aşamasında yoğun alkol oranı olan "kon­yak" ve "rom" karışımıyla nemlendirildiği bildirilen araştırma­ da, sigaranın içindeki katkı maddeleriyle adeta bir uyuşturucu maddeye dönüştürüldüğü tespiti yapılıyor. Tüketicilerin sigara içerek rahatlamasını da hedefleyen üreticilerin, beyni uyuşturarak büyük zarar veren "propilen glikol" maddesini kallikları da belirtiliyor. Neler yapmıyorlar ki... Tiryakilerin nefeslerini açarak daha derinlere inmeyi ve daha fazla içmelerini isteyen şirketlerin, ürünlerine nefes açıcı etkisi olan "kakao" dahil ettikleri, "meyan kökü", "zencefil" gibi kokulu maddelerle gençleri ve kadınları cezbetmeyi hedefledikleri ifade ediliyor.
Sigara kuşkusuz kötü. Ama kötünün kötüsü var: Tütün GDO'lu mu? Ne kadar ilaçlı? Filtresi ve kağıdı kimyasal mı? Hangi katkı maddeleri var; zararları nedir? Mesele artık sadece nikotin değil... Tiryakiler bilir... Yabancı sigara içenler artık sigarayı bırakmakta çok zorlanı­yor. Sebebi belli: Tütün endüstrisinin kendi belgelerinde, ürünlerinin içinde yüzden fazlasında farmakolojik etkiler olan, 599 katkı maddesi olduğu belirtiliyor. Ülkemizde faaliyet gösteren bir sigara firma­sı kendi internet sayfasında, ürünlerinde 120 çeşit katkı maddesi bulunduğunu açıkladı.
nüfus başına tütün kullanımı 2011 yılında 1.11 kilo iken bu rakam 2016 yılında 1.46 kiloya yük­seldi. Neymiş, Erdoğan kararlı bir sigara savaşçısı imiş!
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.