Hayat formunda ilerliyor, sorumluluklar ezbere yaşanıyordu sanki eskiden.. Şimdi aynı bakıldığında, aynı pencere, aynı manzara ama..
"ne zaman bu kadar sıkıcı oldun?" Diye homurdandı Niya. "Sorumluluk sahibi demek istiyorsun" "Aynı şey"
Sayfa 31 - Niya ve Arabessa'nın konuşmasıKitabı okudu
Reklam
J. K. Rowling'in dediği gibi: "Ebeveynlerinizi, sizi yanlış yöne sevk ettikleri için suçlamanın da bir son kullanma tarihi vardır; dümene geçecek yaşta olduğun an, sorumluluk sana aittir."
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski ve onun iç dünyamız için taşıdığı önemi hakkıyla anlatabilmek zor ve sorumluluk isteyen bir iştir, çünkü onun o eşsiz enginliği ve gücü yeni bir ölçüye gereksinim duyar.
Sayfa 83
Ne pahasına olursa olsun, herkes masum olma dileğinde, hatta bunun için tüm insan soyunu ve Tanrı'yı suçlamak gerekse bile. Bir insanı, zeki ya da yüce ruhlu olmak için gösterdiği çabayı överek pek de sevindiremezsiniz. Tersine, onu doğuştan yüce ruhlu bulduğunuzu belirtirseniz yüzü ışıldayıverir. Buna karşılık bir suçluya, hatasının doğasından ya da karakterinden değil, talihsiz koşullardan ileri geldiğini söylerseniz, size derinden minnet duyar. Dahası, savunma sırasında ağlamak için bu anı seçer. Oysa doğuştan dürüst ya da zeki olmak meziyet değildir. Tıpkı doğuştan suçlu olmakla, koşullar gereği suçlu olmak arasında sorumluluk bakımından fark olmaması gibi. Ama bu hergeleler bağışlanmayı, yani sorumsuz olmayı isterler ve utanmadan doğalarıyla ilgili birtakım gerekçeler ya da koşullarla ilgili özürler ileri sürerler, bunlar çelişkiyle dolu olsa da. Önemli olan masum görünmeleri, doğuştan gelen erdemlerinin kuşkuya düşürülmemesidir. Ve kalıcı olmayan bir talihsizlikten doğmuş olan hatalarının ancak geçici nitelikte oluşudur.
Tabii ki doğruları söylemek sorumluluk hatta erdemdir. Buna karşılık, herkes bilir ki doğru söyleyeni de dokuz köyden kovarlar.
Destek YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
“Yok ondan değil; ya bakamazsam? Sorumluluk bu. Ben bu yüzden evlenmedim; çocuklarima bakamam diye korktum. Güldü. (Baş yıkıcıda bu taraf eksikti: Benim gibi, kendisiyle alay etmesini bilmiyordu. Ne yapsın? Ben de kendim bulamamıştım bunu; yabancıların yazdıkları kitaplardan öğrenmiştim.)”
Bu yazı genellemeye dayalı olarak hazırlanmıştır. Ölümün eşiğindeyken ağlayan tiplere şahit olmuşsunuzdur. Ağlamasa bile hani hep gençlik hasreti duyup bunu abartılarla anlatırlar ya da hiç yaşlanmamış gibi parti insanı gibi davranmaya devam ederler. Genelde erkek cinsiyetteki amcalar ve dedeler hani bildiniz mi? İşte onların gençlik halleri
‘’Sorumluluk sahibi vatandaşlar, sabahları aynı saatte kalkar, aynı kutuların içine girmek için aynı tüplere binerlerdi. Vergilerini ödemekten, zamları kabul etmekten, haklarını çiğneyenleri izlemekten ve özgürlüklerini hayal etmekten başka hobileri olmazdı. Hobisiz nesillerin sıkıntıdan delirmiş evlatları hobileri icat ettiler. Hayattan tat almak isteyen isyancı çocukların sanat dallarına, kültürlere, mutfaklara, göçebeliğe, spora duydukları merak, vatandaş olarak yetiştirilmiş ebeveynleri kaygılandırdı. Kaygılı ebeveynler Xanax, Insidon, Prozac gibi ilaçları keşfettiler. Tırnaklarını yediler. Ayrı yataklarda uyudular. ‘’
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermedigi için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için. Korkuyor / William Shakespeare
Reklam
"Önümüze koyduğumuz hedefe giden yolda en sık düştüğümüz tuzaklardan biri budur. Bir işi yapmak için illa canımızın istemesi gerektiğine inanırız. Böyle bir şey yok. Ve hayatımızdaki pek çok sorumluluk için geçerli olduğu gibi, bunu da canımız istemeyecek, hem de hiç! Mesele şu ki harekete geçmemiz için illa yapmamız gereken şeye motive olmamız gerekmiyor. Bir şeyi içimizden gelmese de yapabiliriz."
Sayfa 52 - Metropolis
Atatürk inanıyordu ki, modern millet kavramı bugün cihanşümul medeniyetin temel taşıdır ve insanlık cihanşümul bir medeniyete sahip milletlerin ahenkli bir topluluğu olmaya doğru gitmektedir. Atatürk bu yüksek insanlık idealini tam bir açıklıkla ifade etmiştir: “Beşeriyetin hepsini bir vücut ve bir milleti, bunun bir uzvu addetmek icabeder."
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Radyo Popov
Yetimler ve öksüzleri biliriz biz sevgi.şevkat ve korumaya ihtiyacı olan çocuklar.Onlar gözle görülür birde birer anne babaya sahip olup da küçük hayatlarında silik bir görüntü gibi yaşayan çocuklar vardır.Ya bakımsızdırlar,ya kendi hallerinde sessizdirler.Bu çocukları görmezden geliriz sorumluluk almak istemeyiz çünkü onların birer ebeveyni vardır.Vardır ama aslında yoktur.İşte böyle çocukların hikayesini anlatan bir kitap Radyo Popov.Kitapta İhmal edilen çocukları gören ve gözeten insanların Hassaskulakların ihmal edilen çocuklara kol kanat germelerinin, bir çocuğun hayatınn nasıl da ters yönde değiştiğinin,sevginin,umuudun kitabı Radyo Popov.
Radyo Popov
Radyo PopovAnja Portin · 028 okunma
Husumete varmayan Eleştiriler,
Sorumluluk duygusundan kaynaklanan uyarılar, yıkmaktan ziyade yapmayı önceleyen fikirler her zaman başımızın tacıdır. İnsan atasız ve hatasız olmaz. İbrahim Tenekeci
Belki de yaşamı yeterince sevmiyor olabilir miyiz? Bizi yalnızca ölümün duygulandırdığına dikkat ettiniz mi? Aramızdan yeni ayrılan dostları ne kadar severiz, değil mi? Ağızları toprakla dolduğu için konuşamaz olan hocalarımıza ne kadar hayranızdır! Saygı o zaman kendiliğinden gelir, belki de yaşamları boyunca bizden bekledikleri o saygı. Ama ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömert olduğumuzu biliyor musunuz? Nedeni basit! Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur da ondan. Özgür bırakır bizi onlar, böylece zamanımızı rahatça kullanabilir, saygıyı boş zamanlarımızda bir kokteyl ve sevimli bir sevgili arasına sıkıştırabiliriz. İllaki bir sorumluluk yükleyeceklerse, belleğe yüklerler, bizimse belleğimiz zayıftır. Hayır, dostlarımızda sevdiğimiz şey ölümün tazeliği, acısı, heyecanımız, eninde sonunda kendimizdir!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.