1 günde bitirdim. Yazarın kitabın sonunu getirmek ile ilgili sorunlar yasadıgını düsünüyorum. Sumire ile ilgili COK fazla cevaplanmamıs soru var. Kitabın metoforu yalnızlık. Yalnızlığı çok güzel bir şekilde tanımlamış ama ne oldu sumiraya diye düsünmek istemezdim
Sputnik SevgilimHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20165,6bin okunma
mükemmel olmayan yaşamlarımızda boşa harcanmış zamanların da yeri önemli değil midir? Eğer bu mükemmel olmayan yaşamlarımızdan tüm bu boşa harcanmışlıkları çıkaracak olursak, yaşamlarımız mükemmel olmama özelliğini bile yitiriverir.
“o yanımda olunca, yalnızlık denen o somut duyguyu bir süreliğine unutabiliyordum. o benim bulunduğum dünyanın sınırlarını genişletiyor, derin derin nefes almamı sağlıyordu. bunu yapabilen tek kişi Sumire’ydi.”
Şüphe yok ( buz soğuktur, gül kırmızı ). Ve bu aşk beni sürükleyip bir yerlere götürmeye çalışıyor; öyle güçlü bir akıntı ki ondan kendimi korumam neredeyse olanaksız.
Bir şekilde her birimiz hayatımıza devam ediyoruz, diye düşündüm. Ne kadar büyük ve ciddi bir kayıp yaşasak da, ne denli önemli bir şey elimizden alınmış olsa da ya da sadece üzerimizdeki deri aynı kalıp kendimiz tamamıyla farklı bir insana dönüşmüş olsak da, sessizce yaşamımızı sürdürüyoruz.
Bu kitabı okumak aslında hiç kafamda yoktu. Bir gün kitapçı da gezerken canım murakami okumak istedi ve “Dans dans dans” kitabını alıp eve geldim. Okumaya başlamadan ise 1000k da kısa bir araştırma hapayım demiştim ki… bunun aslında Fare dörtlemesinin 4. Kitabı olduğunu okuyunca yıkıldım. O yüzden hemen bir sonraki alışverişimde bu kitabı aldım ve eve geldim. 1000k da okuduğum yorumlara göre ise kitap pek sevilmemiş. Çoğu insana anlamsız, konusu olmayan, başı sonu belli olmayan bir kitap gibi gelmiş. Bu yorumları okuduktan sonra tim ön yargımla bir gece nöbetimde açtım kitabı okudum veee… BAYILDIM. Evet kitabın başı sonu belli değil, evet bir konusu yok. Öylece yazılmış ama insanın içinde bir şeyleri uyandıran, düşündüren ve bol bol hissettiren bir kitap bence bu kitap. Ben Murakami’nin ilk Sputnik Sevgilim kitabını okumuştum ve o zamanda gerçekten kitabı anlamadığım bir şekilde çok sevmiştim. Ama hep biliyordum ki bu adamın kitapları bi tartışmalı, seveni de çok sevmeyeni de. Ama okuduğum bu kitaptan sonra şunu anladım ki Murakami inanılmaz yetenekli bir yazar. Çünkü baktığınız zaman gerçekten herhangi spesifik bir konusu olmayan, karakterlerin isimlerinin bile olmadığı öylece yazılmış bir kitap biraz sıkabilir ve anlamsız gelebilir. Ama ben bu adını dahi bilmediğim ana karakteri, Fareyi, J’yi ve 4 parmaklı kızı okumaya bütün gece devam edebilirdim sanırım.
Bir dahaki kitap alışverişimin sepeti muhtemelen Murakami ile dolu alacak çünkü bu adamın kelimeleri ile benim kalbimin derinliklerinin baya bi ortak özelliği var!
Herkese keyifli okumalar