İstanbul'un işgal altında olduğu günler... İngiliz İşgal Komutanı Harrington, bir gün Pera Palas'ın salonunda kahvesini içerken ilerideki masaların birinde oturan bir subay dikkatini çekti. Mustafa Kemal olduğunu öğrenince: "Kendisiyle bir kahve içmek isterim," diyip masasına davet etti. Atatürk davete teşekkür ettikten sonra: "Kahve içmek istiyorlarsa kendileri lütfen masama buyursunlar," dedi, "ne de olsa misafirdirler. Bizde âdettir, kahveyi ev sahipleri ısmarlar, misafirleri değil!
Komutan Atatürk… Kurtarıcı Atatürk… Kurucu Atatürk… Dönüştürücü Atatürk… Öngörülü Atatürk… Devlet adamı Atatürk… Bir de insan Atatürk var: Nüktedan Atatürk...
Belki de hayat, hemen herkesin yaptığı gibi tüm imkânlara ve hatta zevke sahip olduktan sonra, her tür utanç yükünden azade bir vicdanla kuru tahta üzerinde ölürken daha güzeldir.