sena dökmeci

sena dökmeci
@ssenadokmeci
6 okur puanı
Haziran 2015 tarihinde katıldı
''Yalnızca insanı arıyoruz biz, başka dünyalara gereksinimimiz yok. Ayna gerek bize. Başka dünyaları ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Tek bir dünya, kendi dünyamız yetiyor bize; ama olduğu gibi de kabul edemiyoruz onu. Kendi dünyamızın ülküsel bir imgesi peşinde koşup duruyoruz hep. Bizimkinden üstün bir gezegen, üstün bir uygarlık arıyoruz; ama kendi geçmişimizin prototipi üzerinde gelişmiş olsun istiyoruz. Ve aynı zamanda yüz yüze gelmek istemediğimiz, kendimizi sakınmaya çalıştığımız bir şey var içimizde. Ama o hep içimizde kalıyor; çünkü Yer’den yola çıkarken bir ilk günahsızlık durumunda değiliz. Gerçeklikte nasılsak buraya öyle geliyoruz, sayfa çevrilip de gözlerimizin önüne serilince gerçeklik -sessizce geçiştirmeye çalıştığımız yanımız- artık sevmiyoruz onu.''
Reklam
''İnsanoğlu başka dünyalar, başka uygarlıklar bulmak için yola düşmüştü ama, karanlık geçitlerde gizli bölmelerden oluşan kendi öz labirentini tanımamış, kendi mühürlediği kapıların ardında neler yattığını bulup çıkaramamıştı.''
''Elini savurdu ve sanki tüy gibi bir dokunuşla bir parça tozu silkelemiş gibiydi, bu toz da Harappa uygarlığıydı, Keldani şehri Ur’du; örümcek ağlarıydı, Teb’di ve Babil’di, Knosos’tu ve Miken’di. Silkele, silkele -hani Odysseus nerede kaldı, Eyüp nerede? ya Jüpiter ve Gotama nerede? İsa’ya ne oldu? Silkele- ya o Atina ve Roma denen, Kudüs ve orta krallık denen antik zerreler - hepsi yok oldular. Silkele- İtalya’nın bulunduğu yer boşaldı. Silkele, katedralleri silkele; kral Lear; ve Paskal’ın düşüncelerini silkele. Silkele, tutku’yu silkele, Requiem’i silkele, senfoni’yi silkele, silkele..''

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
55 syf.
·
Puan vermedi
Ermiş
ErmişHalil Cibran
8/10 · 70bin okunma
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.