Düşünceyi kovuyordu:düşünce acı veriyordu ona . Bildiği, hissettigi tek bir şey vardı, öyle yada böyle her şey değişmeliydi ,çaresizce ,tuhaf bir inanç ve kararlılıkla "nasıl olursa olsun" diye tekrarlayıp duruyordu.
Kalbi hissizleşmiş ,ruhunu kaybetmişti. Düşünmek istemiyordu. "Her şeye son vermek "niyetiyle evden çıktığı zamanki enerjiden eser kalmamış, hatta kaygı bile kaybolmuş onların yerine tam bir uyuşukluk kaplamıştı.
Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum?
Herkes bağırırken şiirler okumak mı?
Susmak mı sözün bittiği yerde,
Kusmak mı sindiremediklerimizi?
Apansız uykum kaçıyor kaç gece,
Bu da mı aleyhime kanıt?
Sondan saymaya başladım adları
Böyle hoşuma gidiyor.
Beğenmeselerde seviyorum ellerimi,
Hep olmayacak düşler görüyorum,
Yenileceğimi bildiğim kavgalara giriyorum durmadan.
İtiraf ediyorum…
Silin adımı listenizden,
Yokum; aslında bir oyun olan kavgalarınızda
Ve
Aslı bir kavga olan oyunlarınızda.
Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni.
Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum
Yalan övgülerinize ihtiyacım yok.
Gıyabımda kesinleştirilmiş hükümler verin.
Bir sürgün nereye sürülebilir?
Gölgelere kelepçe vurulur mu?
Çekilin!
Yürümediğiniz yollarımı kirletmeyin..