407 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
başarılı bir otobiyografik romandı fakat bazı yerlerde -özellikle rusya’nın iç siyasetinin anlatıldığı- okurken sıkıldığım ve atladığım oldu. otobiyografik bir roman olduğundan içerisindeki her bir bilgi hakikat içerdiği için sözkonusu dönemde yaşanılanlar bizzat bireyin bakış açısı tarafından yazılmış olup akıcı bir dille birleştirilmiştir.
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,329 okunma
...insanın bazen ölümü bile kurtuluş sayacağı anlar vardır.
Sayfa 107 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Reklam
Bir Allah-u Ekber Dağı'nda, bir Allah-u Ekber gecesinden bahsederlerdi. Sarıkamış çukurunun kuzeybatısına düşen bu yolsuz, izsiz dağlarda, bir adım ilerisinin görülmediği kar tipileri ve fırtınalar arasında bir türlü sabah gelmeyen zifirî bir gecede, hatta bir tek düşman görmeden, bir tek düşman öldürmeden olduğu yerde donan, eriyen binlerce yaralı ve yarasız askerin hikâyesini anlatırlardı. Çöken imparatorluğun Türk milletine bu en son zulmü anlatılırken, hâlâ hatırlıyorum ki onu anlatanlar bir an gelir, etraflarındaki sessizlikten ürkerek, hikâyelerini yavaşça ve yarı yerde keserlerdi.
Sayfa 78 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Halbuki Tanrı bize hayatı, bütün tezatlarıyle beraber vermiştir. Nasibimiz, bu tezatları çözmekten ziyade, onlarla beraber yaşamak olsa gerektir. O halde, hayata küsmeden, hayata düşman olmadan ve onu inkâr etmeden, ona bağlı kalarak yaşamak, hatta onu süslemek ve güzelleştirmek niçin mümkün olmasın?
Remzi KitabeviKitabı okudu
Yalnızlıktan korkma. Düşün ki Tanrı da yalnızdır. Ama, kendi kendisinden memnundur..
Remzi KitabeviKitabı okudu
Sarayların çekiciliği kadar, sokak kalabalığının ve kör kuvvetin alkışlarına da kulak asmadan, halka rağmen, fakat halk için çalışmak..Zaten inkılâpçılık bu demek değil mi?
Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Sanayi kurmak, fakat bu sermaye üstünde bir oligarşinin şımarıklığına yol açmamak, devleti geliştirmek, fakat ferdi köle haline getirmemek, hulâsa iptidaîlikten kurtulmak, fakat hem sınıf mücadelelerini besleyen liberal bir demokrasinin, hem de kanlı bir sınıf diktatörlüğünün ağına düşmemek... Hulâsa bir sosyal devlet yapısında planlı, disiplinli bir karma ekonomi..
Remzi KitabeviKitabı okudu
“Öyle ya, diyordum, Osmanlılık; seferleri artık sona ermiş bir çürük tekne olabilir. Fakat biz sadece Osmanlı değiliz ki? Biz Osmanlı olmadan önce Türk’tük. Bugün de Türk’üz.”
Sayfa 49 - RemziKitabı okuyor
“Vatan, bu milletin yaşadığı her yerdi. Hangi taht hangi bayrak altında olursa olsun bu vatanın bir de adı vardı: Turan…”
Sayfa 48 - Remzi kitapeviKitabı okuyor
"Gerçi biz evvelce de Türktük. Fakat kendimize Türk diyemezdik. Türk sözü, birçok ırkları, kavimleri birleştiren bir İmparatorlukta, bir kavmin diğerleri üstünde tahakkümünü hatırlatır ve onları gücendirir diye düşünülüyordu. Hâlbuki bu İmparatorlukta yaşayan diğer ırkların, diğer milletlerin hepsi kendilerini, kendi milletlerinin adı ile tanır ve öyle anarlardı. Fakat biz Türkler, kendimizi anlatmak için ırk hüviyetimizi hiçbir zaman dile getiremezdik. Irkımızı da bilmez, inkâr ederdik. Milletimizin adı geçmek lâzım geldiği zaman kendimize sadece: ----Osmanlı! der, geçerdik.
Sayfa 56
Reklam
Otomat, ruhsuz bir yaratıktır. Ama, ihtilâllerin icra organlarında onun geçici olarak, bir yeri ve bir fonksiyonu olabilir... Ama, aydın bir insan, bir otomat olursa, bu onun, evvelâ kendi kendini inkâr edişidir ki, toplum yapısında onun varlığı, artık toplum için de bir kayıp demektir...
"Eğer Çinliler, entarilerinin eteklerini bir karış kısaltsalar, Manchester'da işsizlikten ihtilâl olur."
Meğer bizim saltanat zannettiğimiz şey, sadece bir gaflet uykusuymuş. Bir devlet ve bir zihniyet olarak İmparatorluk, daha Cihan Harbinden önce ve Balkan yenilgisiyle zaten sona ermiş oluyordu...
Sayfa 49
Şimdi insanlar değil, insanların hayata davet ettiği, sonra da bir türlü nizam altına alamadığı kör kuvvetler, yani teknik harp eder. Biz onun, hem efendisi hem esiriyiz.
Sayfa 78 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.