Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Taylan Tatlı

Taylan Tatlı
@taylantatli
Sıkı Okur
Çevre Mühendisi
Lisans
İstanbul, 1 Ekim 1990
9 kütüphaneci puanı
123 okur puanı
Nisan 2015 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Yaşlı halimle ne değin mutlu olacağım, genç bedenim ölü olarak bu dar sokakta yatarsa. Yarın ne olacak sanki?
Reklam
Taylan Tatlı
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Bazı şeylerin hiç değişmediğini görmek güzel. Aynı dünyada yaşadığımızı hatırlatıyorlar bana. Dünyadaki tek değişmeyen olmak büyük yalnızlık çünkü.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kanımızı emmek için can atan. Ama bizim kansız olduğumuzu bilmeyen. Damarlarımızda kanın yerine gözyaşının aktığını bilmeyen bir adam. Birazdan gözlerimizin içine bakıp bize yalanlar sıralayacak. Eğer daha önceden duymadığım birini söylerse dudaklarından öpeceğim.
Reklam
Gerçek şu ki dünyaya binlerce yıldır hâkim olan insanlık din kitapları esas alındığında sakat bir ırktır. Hastalıklıdır. Kardeşlerin birbirleriyle üremesinden ortaya çıkmıştır. Ve diğer bir gerçekse dünyaya gelen bilimin hasta olarak nitelendirdiği çocukların otistiklerin spastiklerin ve sakat olarak tanımlanabilecek insanların aslında Âdem ve Havva gibi görünebilme gerçek atalarımız olma ve insanın ilk yaratıldığı biçimde olma ihtimalidir.
Din kitapları ilk insandan söz eder. Âdem’den. Bunu kabul edebilirim. Ve kaburgasından türemiş Havva’yı anlatırlar. Bunu da kabul edebilirim. Mucizeler dinlerin ana motorlarıdır ne de olsa. Ancak üreyerek çocuk yapmalarını ve o çocukların da kendi aralarında üreyerek çoğalmalarını kabul edemem. Bir an için bütün bunların doğru olduğunu düşünsek bile ortaya şöyle bir tablo çıkar. İlk insan Âdem ve Havva ve onların çocukları normal insanlardı. Ancak torunlar pek de öyle olamazlar. Akraba evliliğinin ürünü olan torunlar normallikten anormalliğe geçmeye başlamışlardı. Ve kuşaklar boyunca sürerek bugüne kadar geldi söz konusu çoğalma. Anormallik katılaştı ve normal olarak algılanmaya başladı. Kardeşler arası ilişkilerden meydana gelen çocukların yarattıkları kuşak sakat olarak dünyada yaşamaya başladı.
İletişim diye bir şey yok. Fazla iyimser bir kavram. Hayatı renklendirmek için. Kim bilebilir kimin bir lafı inanarak söylediğini. Ya deliyse konuşan. Ya ne dediğini bilmiyorsa. Ya bir yalancıysa.
En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan bunu bekledim. Birisi gelip “Evet ben seni tanıyorum” desin diye bekledim.Ve o kadına âşık olacaktım. Sırf bu sihirli gün için bir sürü diyalog hazırlamıştım kafamda. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yoktu. Olsalar bile kitap okumuyorlardı. Kimseyi tanımıyorlardı.
Hiçbir şey modernleşmenin önünde duramıyordu. İlkellik yakında hepimiz için güzel bir anı olacak. Çok özleyeceğiz onu. Basitlikten tekrar doğacaktık oysa ve o kapıyı da kapatıyoruz. Üstüne de bütün insanlık oturuyor...
Reklam
İlk başlarda sonsuzmuş gibi gelen notalar kombinasyonunun yüz yıllık bir ömrü olduğu ortaya çıktı. Resmin sınırı fotoğraftı. Müziğin sınırı da makinelerden çıkan sesler oldu. Her uyuşturucu kendi tarzını yarattı. İnsanlar beyinlerini uyuşturma yöntemlerine göre sınıflara ayrıldılar. Hepsi kendini kandırdı. Benim kandıracak kimsem yoktu. Çünkü kanmış olarak doğmuştum!
Zaten hepimiz kendimizi sorduğumuz sorulara göre belirleriz. Tercihlerimiz sorularımızdan gelir.
Kapalı kapılar arkasındaydı Avrupa’yı yönetenler. Halkın karşısına çıktıkları anda çiğ çiğ yeneceklerini bildiklerinden ukalaca taktıkları yüksek kültür maskesini sadece birbirlerine gösteriyorlardı. Sömürmeye ve sömürülmeye hayatın amacı olarak bakan bu açık tenli ırk belki de doğanın en büyük hatasıydı.
Mucizeler bitti. Doğmak yeterince mucizevî. Başka bir tane daha beklemek aptalca. Ölmek de ikincisi. Bunların arasında da hiçbir şey yok. Kimse beklemesin.
Vatan özlemi yemeklerin lezzetinde bulunulan ülkenin insanlarına duyulan nefrette gizlidir. Dağdan gelip bayırdakini kovmak dağa hasrettendir!
Ahlak çoğunluğun görüşüdür toplumsal sözleşmedir derler. Ve geceleri o çoğunluk yoktur. Ve o sözleşmenin altına bastıkları parmaklarını çok daha başka işlerde kullanırlar.
1.309 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.