Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Türkiye gibi sosyal adalet ve eşitlik konusunda henüz yürüyecek çok yolu olan gelişmekte olan ülkelerde çalışmalar yürüttükçe, yaşama kuşak penceresinden bakmanın gelir grubu penceresinden bakmaktan daha emniyetli olabileceğini fark ettim..
Sayfa 21 - Mundi KitapKitabı okuyor
Aynı deneyime ne kadar farklı pencerelerden baktığımızı anlamak ve bize benzemeyenleri yargılamamak için kuşak perspektifi güçlü bir araçtır..
Sayfa 20 - Mundi KitapKitabı okuyor
Reklam
Kuşakları tanımlayan 15-20 yıllık dönemler zaman içinde bireyin ve toplumun geçirdiği dönüşümleri analiz edebilmek için bir araçtır. Her yeni kuşakla beraber teknolojik, ekonomik veya sosyal değişimler bağlamında yaşamda nelerin değiştiğine ve dönüştüğüne dair farklı deneyimleri anlamlandırmayı kolaylaştırır..
Sayfa 20 - Mundi KitapKitabı okuyor
Türkiye Cumhuriyeti'nin 96 yıllık varoluşu, jenerasyonel sistem döngüsüne belirgin biçimde oturuyor. 96 yıllık Cumhuriyet geçtiğimiz yıl itibarıyla beşinci kuşağını da dünyaya getirdi ve bugünlerde ülkenin altıncı nesli doğmaya başladı. Çok kuşaklı ailelerimiz, çok kuşaklı şirketlerimiz var. Gökkuşağına her kuşakta yeni bir renk daha ekleniyor..
Sayfa 20 - Mundi KitapKitabı okuyor
Bir dönemi anladığınızda ise paradigmanın kıskacına sıkışmaktan kurtulursunuz. Ve sizin gibi olmayanları kendinize ait yargılarla değil, onlara ait gerçeklerle görmeniz mümkün olur. Bu mümkün olduğunda ise dönüşürsünüz. Birey olarak, kurum olarak, toplum olarak..
Sayfa 19 - Mundi KitapKitabı okuyor
İşte ve evde, sokakta ve masada 2000'lerin başından bu yana gördüklerimi kuşaklar üzerinden okumaya çalışıyorum. 21. yüzyılın ilk günlerinde o sıralar henüz gelmekte olan Y kuşağına ilgim ve merakım, ilerleyen yıllarda müthiş bir mozaik olduğunu kavradığım kuşakların bütününe yayıldı. Buna mecburdum, çünkü bir kuşağı anlamak için öncül kuşakların yaşadıkları zamanın ruhunu da okumak gerekliydi. Fark ettim ki kuşakları anlamak, geçmişi onurlandırmak, geleceği mümkün kılmak için fevkalade bir araç..
Sayfa 19 - Mundi KitapKitabı okuyor
Reklam
"Anlamak, sevgilim, o bir müthiş bahtiyarlık, anlamak gideni ve gelmekte olanı.." Nâzım Hikmet
Sayfa 19 - Mundi KitapKitabı okuyor
"... 'Vatandaşlık görevi', 'onur', 'sadakat' gibi şeylerden bahsetseler de insanların yaptıkları her şeyin odak noktası bireydir. Bireyin ötesinde bu sefer başka bir birey vardır. Toplumun anlaşılmazlığı, bireyin anlaşılmazlığıdır. Okyanus toplum değil, bireydir... "
"Optimum toplum, buzdağı örneğine göre kurulur; dokuzda sekizi su seviyesinin altında, dokuzda biri üstünde."
Sayfa 223Kitabı okudu
1/10 puan verdi
İslamcıların Piri Şehid Dr.Ali Şeriati'nin böyle bir eseri yok uydurma... Bütün külliyatı bende var... Bütün Kitapları Fecr Yayınevinden çıktı.. Ali Şeriati'den dinsiz adam çıkaramazsınız..Lavukluk yapmayın... Şeriati, yazılarını üçe ayırır: İçtimâiydi (Toplum Bilim) İslâmi/ (İslam Bilim) ve Keviriyât\ Onun bu tasnifini şöyle anlamak
Aşk ve Devrim
Aşk ve DevrimAli Şeriati · Arya Yayıncılık · 202029 okunma
Reklam
Ticari İdealler ve Modern Toplum
Modern toplum bizi zenginlik, şan şöhret ve kusursuz sağlık gibi elde edilmesi nadiren mümkün olan ve çoğumuz için arzu edilir olmasa da ticari açıdan yem olarak kullanılan bir idealler bombardımanına tutar.
Malo periculosam libertatem quam quietum servitium. (Tehlikeli özgürlüğü kölece rahatlığa değişmem.)
Etikten nem alan saygıyı, toplum sözleşmesi ile kolektif yasalara dönüştürüp hayatı iyice çekilmez kılıyorsunuz. Eğer beni dinlemek istemiyorsanız arzu ederseniz uyuyun, arzu ederseniz tuvalete gidin veya bir sigara molası verin. Bunları menfi davranışlar olarak algılamam, aksine müspet bulurum.
Sayfa 108 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
Üç kişi giyotinle idama mahkûm olur. Bunlardan biri papaz, biri hâkim, biri de fizikçi... *İdam sehpasına ilk papaz çıkarılır. Başını giyotinin altına yerleştirir ve sorarlar: Son sözün nedir? Der ki: Ben Allah'a inanıyorum, O beni kurtaracaktır. Allah... Allah... Allah... Giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur.
Yansıtma, vakaların büyük çoğunluğunda bir savunma mekanizmasıdır. Kendi doğasının şehvet veya açgözlülük gibi nahoş yönlerini kabullenemeyen birey, kendisinde bu yönlerin varlığını inkâr ederken, başkalarında görme eğilimindedir. Biri homoseksüel topluluğu, gençleri yozlaştırıp toplum yapısını yıkmakla hararetli biçimde suçladığında, o kişinin kendi homoseksüel dürtüleriyle hiçbir zaman uzlaşamadığına emin olabiliriz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.