Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
430 syf.
10/10 puan verdi
Tubiş bunu çok sevdi
2.Kitap Hüzünlenecek, canınızı yakacak, hayal kırıklığı yaşayacak din adına dini bahane ederek insanlara yapılan okurken lanet ediceksiniz. Kadınlar için dünyada yaşamak neden bu kadar zor..
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,4bin okunma
Senin için yaşamıyorsam, yaşamak, benden uzak olsun. Senin için ölemeyeceksem, ölüm uğramasın kapıma. Senden her şeyimle, seninle her yerde, senin için her zaman.
Reklam
Kendim için, yaşamak için gitmem gerektiğini biliyorum. Ama senden değil, kendimden.
İşçinin faaliyetinin amacı yaşamak için üretmektir, ama patronun faaliyetinin amacı üretici işçileri korkunç bir düşkünlüğe mahkûm etmek için üretmektir
"Yaşamak mı ölmek mi?"(Tiyatro)
Tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır..... demişler,kim demiş bilmiyorum:) . Anonimdi yanlış hatırlamıyorsam. İnsanı, hayatı anlatan,emek kokan bir sanat tiyatro. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin tiyatrolarına bilet bulmakta çok sıkıntı yaşıyoruz ama neyse ki bu nasip oldu. Şimdi Savaş ve Barış 'ı izlemek için sabırsızlanıyorum.
“Bence cevap Markos’un doğru yaşamaya yönelik bu çağrısı­ na uymamızdır, kendimiz için doğru olanı kendi içimizde göz­ den geçirmemiz için yapılan bir uyarıdır. Doğru yaşamak nedir? Tanrı’yı ve komşularınızı sevdiğiniz bir hayat biçimi mi? îsa bize Aziz Yuhanna încili’nde nasıl sevmemiz gerektiğini anlatmıştır. Dostlarınız için canınızı ortaya koymaktan daha büyük bir sevgi yoktur. Ve İsa kendi hayatını ortaya koyarak sevginin ne olduğu­ nu göstermiştir. Bizim için. Arkadaşları için.”
Sayfa 257Kitabı okudu
Reklam
“Sanırım içimizdeki en iyiyi çıkarmak için en kötü şeyi yaşamak gerekiyor.”
Pena YayınlarıKitabı okuyor
Bu çağda yetişiyor, bu çağda nefes alıyor, bu çağda yaşamak için çabalıyorum fakat bu çağa ait değilim.
Mina Urgan
Mina Urgan
«Tanrı gel bana, hiçbir şeyim ben, tozdan daha azım ve her gün, her gece seni bekliyorum, yardım et bana, sadece bir hayatım var ve bu hayat kayıp gidiyor parmaklarımın arasından ve sakince ölüme doğru yol alıyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum ve yapabildiğim tek şey her geçen dakikayla tükenişimi izlemek, dünyada yalnızım, beni seven insanlar tanımıyorlar beni, tanıyanlar korkuyorlar benden ve küçük ve zavallıyım, birkaç yıl sonra var olduğumu bilmeyeceğim, yaşamak için çok az şeyim kaldı ve yine de yaşamak için kalan şeylerim dokunulmamış kalacaklar ve kifayetsiz, neden acımıyorsun bana? hiçbir şey olmayan bana, ihtiyacım olanı ver bana.»
Sayfa 169
İslâm, Müslümanlara bir emanettir. Onun hükümlerini insan olarak ben getirmediğim için bu hükümlerden taviz verme hakkını da kendimde göremem. Kimse, haiz olmadığı bir hakkı başkasına devredemez .
Reklam
Bir hedefi olmalı değil mi insanın, bir ideali bir amacı..? Peki o hedef, ideal ve amaç belli değilse ne yapmalı insan? İnsanın hayali, amacı tek gayesini bulmak olabilir mi? Rüzgarın savurmasına izin verip savurduğu yerlerde aramak kendini, hayalini, idealini. Bulmaya çalışmak umutsuzluğa kapılmadan. Neyi aradığını bilmeden. Bir arayış içerisinde olmak ama o arayışın sonucunun ne olacağını bilemeden... Yürümek nereye yürüdüğünü bilmeden, yaşamak neden yaşadığını bilmeden, gözlemek neyi gözlediğini bilmeden ve aramak; arayışı aramak ile bulmaya çalışmak. Neden ve niçin aradığını bilmeden. Bazen yıkabilir bu durum insanı ama amaçsızca yaşayıp gitmektense amacını ararken gitmek daha iyi değil mi? Bulmak önemli değil aslolan aramak, belki ararken kayda değer bir şeyler üretebiliriz. Ne de olsa "Yerin altındakiler üstündekilerden daha fazla" değil mi, peki onların kaçı hatırlanıyor veya kaçı amacını bulup göçmüş buradan. Yerin altına girdikten sonra amacına ulaşamamış, hatırlanmayan büyük gruba girmek istemiyorsak arayışa başlamalıyız sanki, hatırlanmayabiliriz ama hatırlananların hepsi bu yollardan geçmiş kişiler değil mi? Arayış yoluna girmek, yokluk yoluna girmekten daha iyi değil mi? Hem ne diyor Halil CİBRAN:"... yürümekle varılmaz lakin varanlar yürüyenlerdir." Hepimiz ulaşmamız gereken yere varabilmek için yola çıkmamız temennisiyle, huzurlu arayışlar...
—Bana istenecek bir şey söyle, uğruna can verilecek bir şey söyle, hemen dört elle sarılayım… ——Gördün mü? Derhal sapıtıyorsun. Hayatta hiçbir şey, uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim, kendi yaşamamız için… Sen kafanın içindeki yokluğa o kadar saplanmışsın ki, derhal uğrunda feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun! Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hakim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak…
"Kadınlar, birini ya da onun güzelliğini değil, bizatihi aşkın özünü yaşamak isterler. Bunun için de evvela acıyı kavramak icap eder. Aşk, acının ateşinde göverir. Kadınlar bunu iyi bilirler. Erkekler ise aşkın anatomisi ile ilgilenmezler. Onlar için önemli olan güzellik ve hazdır. Aşk ise bu ikisine kavuşmak için yürünen bezdirici yoldan başka bir şey değildir. Hülasa, aşkın özüne ulaşmak akıllarına bile gelmez. Zira bunun için asgari düzeyde zeka ve cesaret gerekir."
Yaşamak, okumak, askere gitmek, çalışmak, evlenip çoluk çocuk yapmak, o çocukları okutmak, iş bulmak, evlendirmek, bir dine ve milliyete inanmak, ait olmak mıdır? Anlamlı yaşam bu mudur? Ya ölmek, yaşamın doğal sonucunu beklemek midir ölmek? Koca bir kanser hücresine dönüşerek, yenilen içilen her şeye sinmiş bu dünyada parça parça yaşayarak, başka bir ifadeyle parça parça ölerek mi sona varmak... Savaşların neden çıkarıldığını bilirken bir cephede ölmek mesela! Onca çileye öteki dünya için katlanmak! Çözümsüzlük. Kafalar karışık.
Akşam Güneşi
Hayatım temsili bir yenilgi gösterisidir Okulu seven çocuklara bıkkınlık getiren Yağmurda yalnız kalır, seyircisi yoktur Onun için yaşamak alelade bir lükstür Rüzgara karşı kalem oynatır hayatım Damla damla buyur beyninde bir gül Bir şiirdir ve hiç de kötü değildir Dizeleri birbirine iteleyerek geçer Sararmış bir devrimci fotoğrafıdır hayatım Genelevi bulamayan yeniyetmeye benzer Yalnızlığı yalnızlıktır ve çok sıradandır Her hafta sonu annesini görmeye gider Kartpostal görüntüleri ile intihar eder Donar kalır bir aynada eli yüzü çıplak Altıncı filo gibi bir şeydir, isyanlar bastırır Yasaktır elini koynuna sokmak yasaktır Sonuçta bir hayattır, naftalinler kullanır Parası çıkmazsa gider sakal bıyık bırakır Sevgilisi yoktur ve artık sevgiside yoktur Radyoda söylenmeyen bir ölüm sessizce kepenklerini kapatır... /
Ahmet Erhan
Ahmet Erhan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.