Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Komedi
... “Müslüman kral”ının dünyanın önüne koyduğu manzaraya bir bakalım: Müteveffanın geride bıraktığı servet listesi şu: Riyad ve Cidde’de 5 milyar dolar değerinde iki saray, 32 milyar dolar nakit para, Fransız Rivierası’nda bir şato, Boeing 747 tipi bir uçak, Cadillac marka onlarca araba, İspanya’nın Marbella kasabasında 250 dönüm alanda yaptırdığı bir saray. Verilen bilgiye göre, peygamber beldesi kralının Marbella’daki sarayında 800 kişilik bir hizmet ekibi çalışmakta, şoförlere 5 bin, diğer hizmetçilere 3 bin dolar aylık verilmektedir. Sarayın hizmeti için 4 uçak, 600 Mercedes otomobil, 50 limuzin, seçkin otellerde 300 oda ve ayrıca aylığı 180 bin Euro’luk villalar kiralanmış. Kral, her yıl, 100 milyon dolar değerindeki el-Diriyah yatıyla Fransız kıyılarını dolaşırdı. 1987’de Monaco kumarhanelerinde 6 milyon dolar kaybederek medyanın gündemine oturmuştu. 3 karısı ve 8 oğlu var. Kızlarının sayısı her ne hikmetse verilmiyor. Kral, 83 yaşında öldü. Son yıllarında bol bol cami yaptırdığı söyleniyor. Bu durum akla hemen şu soruyu getiriyor: Camiler, İslam dünyasında ve “Müslüman” toplumların hayatında neyin maskelenmesinde kullanılıyor ve neyi ifade ediyor? Kralın dünya ölçeğinde hamisi, garantörü, bilindiği gibi, ABD idi. Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Sayfa 100Kitabı okudu
"Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Kendilerine fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere aktarıp da hepsi onda eşit hale gelmiyor. Allah’ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar?”(Nahl Suresi-71) Bu sarsıcı ifade, rızıkta eşitlik istemekte, bu eşitliğin inkârını Allah’ın nimetini inkârla eşanlamlı tutmaktadır. Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Reklam
Allah İle Beraberliğin Bilincine Varıp …
(….) , bize “şah damarımızdan daha yakın” olan ve bize ruhundan bir nefes vermiş bulunan Yaratıcı Kudret; düşünce, bilim ve güzellik üretiminde beynimize, gönlümüze, kalemimize, fırçamıza, kelimelerimize, laboratuvarımıza ve çekicimize katılmaktadır. Veya, bütün bunlarla biz, O’nun yaratan, yapıp eden faaliyetlerine katılmaktayız. Şöyle veya böyle, Allah her an bizimle… İnsana düşen, bu beraberliğin bilincine varıp onu, hayatı ve dünyayı güzelleştirmek için değerlendirmektir.
Sayfa 22 - Yeni Boyut, 10.Baskı, 1999 (ALLAH BİZİMLE)Kitabı okuyor
İnfak; sevilen, değer verilen, infak eden için önemli olan şeylerden yapılacaktır. Kur’an bu noktanın altını ısrarla çizmektedir. Çünkü atılası şeyleri başkalarına vermek, maddesel anlamda bir yardım gibi görünse de ruhu-özü bakımından insan onurunu rencide eden bir olgudur. Kur’an, buna karşı çıkıyor: “Ey iman sahipleri! Kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkarmış olduklarımızın temiz/leziz/hoş/güzel olanlarından infak edin. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pis/bayağı şeyleri vermeye kalkmayın.” (Bakara, 267) Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK
İnfakı savsaklayan zihniyetlerin temel niteliklerini tanıtan Kur’an, bir savsaklama gerekçesi daha veriyor: Paylaşmak istemeyenler, “Allah’ın vermediğine biz mi vereceğiz, niye verelim. Allah dileseydi onlara da verirdi!” (Yasîn, 47) türünden bahaneler ileri süreceklerdir. Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK
"Altını ve gümüşü depolayıp da onları Allah yolunda harcamayanlara korkunç bir azap muştula! Gün olur, cehennem ateşinde onların üzerine lav dökülür de bununla onların alınları, böğürleri, sırtları dağlanır: ‘İşte egolarınız için yığdıklarınız. Hadi, tadın biriktirmiş olduklarınızı!” (Tevbe, 34-35) Kozmik ilke, insanın düşündüğünün tam tersinedir: Eğer paylaşmıyorsanız, arttıkça daha mutsuz olursunuz! Artışın mutluluk getirmesi, arttıkça, paylaşmakla mümkündür. Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Reklam
Kur’an mesajındaki terimsel yapısıyla verirsek şunu söyleyeceğiz: İnfak, sahip olduğumuz mal ve imkânları, onlara daha az sahip olanlarla, hepimiz aynı düzeye ininceye kadar paylaşmak demektir. Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Mutluluğun Anahtarı: İnfak Veya Paylaşım İnfak, Kur’an’da, tamamına yakını fiil olarak kullanılmak üzere 50 küsur yerde geçmektedir. Fiil olarak kullanımın egemenliği, infakın, bir ide, bir söylem ve temenni olmaktan çok bir eylem konusu olarak alındığına, eyleme dönüşmeyen infaktan hiçbir yarar gelemeyeceğine vurgudur. Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Şirk
"Büyük şirk, Allah'ın ortağı olduğunu iddia etmektir ki, inkârın ve küfrün en büyüğüdür... Küçük şirk ise bazı iş ve fiilleri icra ederken Allah dışında kişilerin rızasını da hesaba katmaktır. Riyakârlık ve münafıklık bu cümledendir."
Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Antik çağda müşrik toplulukların çoğu, geçmişlerine olan saygılarını, atalarına tapma derecesine vardırmışlardı. Kur'an'ın ilk muhatapları olan müşrikler arasında, dar anlamda bir 'atalar kültü' görülmese bile, onlardan gelen her şey üzerinde, körü körüne titredikleri meydandadır. Kur'an'ın ısrarlı hücumlarına hedef teşkil eden zihniyetlerden biri de bu olmuştur. Bugün tecrübelerle öğrenilmiş gerçeklerden biridir ki, gelenekler, saçma bile olsalar, insan toplumları içinden kolay kolay uzaklaştınlamamaktadır. Bazen geleneklerin direnişi, fikirlerin mukavemetinden daha uzun ömürlü olmakta, düşünce tarzını değiştirmiş olmasına rağmen, bir çok kimse geleneğin gereğini yerine getirmeye devam etmektedir." (Yıldırım, Kur'an'da Ulûhiyet, 285-299)
Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.