Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A. Kadir Konuk

A. Kadir KonukDağın Öte Yüzü yazarı
Yazar
8.2/10
18 Kişi
85
Okunma
7
Beğeni
2.546
Görüntülenme

A. Kadir Konuk Sözleri ve Alıntıları

A. Kadir Konuk sözleri ve alıntılarını, A. Kadir Konuk kitap alıntılarını, A. Kadir Konuk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dağın Öte Yüzü
Sokağın duvarlarına bir şeyler yapıştırıyor parkalı çocuklar.Bir afiş, afişte ne yazıyor?Niye hep kargaşık oluyor bu yazılar?Uzaktan okunmuyor.”Ekmek”diye yazıyor en altta.Fırından yeni çıkmış ekmeğin içinde helva kime yeter.Açım ekmek istiyorum diye bağıranın peşine düşmüş bekçi.Adam aç,açım diye bağırmayıpda ne yapsın adam.
Sayfa 37 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Annem birkaç yıl öncesine yetiştirdiği yünü yerinde satarken,her köşede yün satılıyor meydanda.Satılanlar bizim yünleri benzemiyor yurt dışından geliyormuş.Bizde meydanlarda satmak zorunda kaldığımızdan babam yünü satmam için başkasının yanına götürüyor. Babam adama;çocuğu yırpalama desede yırpalıyordu.
Sayfa 10 - UyKitabı okudu
Reklam
Dağın Öte Yüzü
Kentimize gelince sevinçten hoplayıp oturuyor ve sağa ve sola bakıyordum. Koridor kısmında oturduğum için pencereden dışarı bakmak için ister istemez süslü kadını dokunuyordum. Süslü kadın dokunduğum yerlerini uzun uzun silkeliyordu eliyle.
Sayfa 81 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Çocuğunu yeni dünyaya getiren kadın gazinoda çalışıyordu.Yatıp kalkması gerekiyordu.Ama iş sahibi haber göndermiş çağırmıştı.”Eğer gelmeye çekse yerine bir başkasını alacak”tı. Kadın çocuklarının karnını doyurmak için,kocasına harçlık vermek için işine gitmek zorunda kaldı.Kocası iş arıyorum diyordu.Bazen iş arıyorum diyordu.Gidiyor,haftalarca gelmiyor du.Gelince ufak tefek armayanla gönüllerini alıyordu.Kadın çocukları. hatırına susuyordu.Evinden her kaça. nın sığındığı İstanbul onları kabul etmişti.Ama İstanbul sanıldığı kadar misafirperver değildi.
Sayfa 94 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Eve geldim. Mapus da iken annem babam geldiklerinde onları iyi ve sağlıklı göstermek için hep gülerdim. Eve gelince gözümün suyu çekilinceye kadar ağladım.İçimi boşalttım.Mapushanedeki tüm arkadaşlarıma mektup yazdım.Onlarda bana mektup gönderiyorlardı.
Sayfa 82 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Otobüs yolda mola verdi.Hep mapushanedeki arkadaşlarımı düşünüyordum.Lokantada yediğim yemeğin parasını ödedim.Sanki doymamış gibiydim.Biraz daha yersem beş parasız kalacağım. Oğlanın biri peşimde dolanıp duruyor. Yüzü ergenlik dolu.Elinde sigara gece vakti tek başına dolanan kızdan bir şeyler umuyor,belli.Umursamıyorum. Karşıma geçip sırıtıyor.Sanki saklan baç oynuyor benimle.Sanki arayan var gibi karşıma dikiliyor.Canımı sıkıyor.Bize böyle yaklaşmaları hep faydana olacak yaratıklar olarak görmeleri eziyor beni.Tam otobüs kalkarken tıpkı çocuk gibi dilimi çıkarıp”Bön” yapıyorum.Yanımdaki kadına da “Bön demek geçiyor içimden.Birden gülmeye başlıyorum. Şoför de dönüp dönüp bakıp gülüyor. “Sana da bön dünya”diyorum içimden. Yanındaki süslü kadın “suluğun alemi yok”diyor kendince. İnsanların gülmeyi kendilerine yasak ettiği dünyada yaşamak ne kötü.
Sayfa 80 - UyKitabı okudu
Reklam
Dağın Öte Yüzü
Ninem öldü.Niye öldü?Vakti geldi öldü.Ayağından kan akan çocuğunda mı vakti geldi?Tutup sürüklediler.Kan caddeden aşağı akarak uzaklaştı.Dikildi ayağa,duvara yazdı. kendisini vuranın adını.Adamın göğsünden akan kandı.ölen gencin mezarını derin kazıldı.Kırk yıl oldu öleli.Karısı kocasız kaldı.Çorap örmüştü tiftikten.Tiftik şarap gibi, kaldıkça yıllanmıyor.Kırk yıl önceki kokusu üzerinde.
Sayfa 38 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Ağa kızını okutmayıp tarlada çalıştırır Başka bir ağa oğluna ister Kadını; koca ve kayınbaba beraber her gün içki içip kadını döver.Kadın dayanamaz kocayı öldürür.
Sayfa 121 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Fabrikada işçiyiz.Proleter,yani emeğimizi satıyoruz.Sendikamız var. onlarda bizi satıyor.Kıymetimiz makinadan az.Evlenmemişiz yokluktan.Yarda yaşlandı bende.Evde kaldın diye dalga geçiyorlar.Patron evlidir.On evlidir,bin evlidir,haremlidir,selamlıdır.
Sayfa 152 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Afrika’lı çocuğun yüzyıllar süren açlı şu değildi onu böyle kasıp kavuran. Kötü de olsa yiyecek bir şey bulabilirdi istediği an.O istemediği halde bilinçli sürüyorlardı önüne yiyecekleri.”Kokusuna dayanamaz, vazgeçer açlıktan”giyorlardı.Oysa eskiden özel olarak yemekleri bekletir soğuturlardı.İçine avuç avuç kan dökerlerdi,yiyemesinler diye.Şimdi lokantada pişenleri benziyordu yemekler.Karavandan gelen yemek kokusu ölüm kokusunu bastıramıyordu.
Sayfa 142 - UyKitabı okudu
265 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.