1972’de Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Mimarlar Odası’nda bilim ve teknoloji konuları ile mimar ve mühendislerin toplumsal konumları üzerine araştırmalar yürüttü, çeşitli makalelerin yanı sıra Fordizmin ve Mühendisin Dönüşümü adlı kitabı yazdı. 1980’den sonra Ankara Çağdaş Sahne Kültür Merkezi’ni yönetti ve burada 500 Yıllık Bilmece programı çerçevesinde sanat tarihi, edebiyat ve müzikle ilgili etkinlikler düzenledi. 1984’te Galeri Nev’in kuruluşuna katıldı. Bu tarihten başlayarak galerinin Ankara’daki sergilerini düzenledi ve aralarında Resme Bakan Yazılar, Arslan-Defterler ve Tiraje: Zamanların Hafızası’nın da bulunduğu 100’ü aşkın Galeri Nev yayınının editörlüğünü yaptı. Galeri sergilerinden başka Ankara’da Cobra ve 1950-2000, Kopenhag’da Ben Bir Başkası, İstanbul’da Mübin Orhon: Sainsbury Koleksiyonu sergilerini hazırladı. Sanart’ın kuruluşunda ve yönetiminde görev aldı. Marmara ve Yıldız üniversiteleri güzel sanatlar fakülteleri ile İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde sanat tarihi dersleri verdi. 2000 yılından bu yana, kültürel eleştiri alanında eserlerin derlendiği “Sanathayat” dizisini yönetiyor. Ayrıca, kurucusu olduğu e-skop internet dergisinin editörlüğünü sürdürüyor. Son yayınlanan kitapları: Modernliğin Sınırında Sanat: Eleştiri, Özerklik, Siyaset (2006), Müze ve Modernlik (2006), Çağdaş Sanatın Örgütlenmesi (2011), Sanatın İktidarı: 1917 Devrimi, Avangard Sanat ve Müzecilik (2015); Mümkün Olmayan Müze: Müzeler Ne Gösteriyor? (2017), Dada Kılavuz, 1913-1923 Münih, Zürih, Berlin, Paris (Nur Altınyıldız Artun ile birlikte, 2018); Modernizm Kavramı ve Türkiye’de Modernist Sanatın Doğuşu (2020).
‘Kültürün bir anlamlandırma sistemi, bir dil olarak ‘maddileşmesi’, iletişimin arketipi olan sanatı bir yandan güçlendiriyor, diğer yandan ise bütün hayata zerk ederek popülerleştiriyor ve eritiyor.’
Mimar Ali Artun, kitabın sunuş bölümünde, kültür kelimesinin her şeyi yuttuğunu dile getirir.Aslında kitap boyunca sorgulanmak istenenin özünden bahsetmektedir.
Kolonyal (sömürgeci) dönem II. Dünya Savaşı’ndan, yani batı kültürünün kabul görmesi için zorlanan hegemonyal dönem, sona ermiştir.
Globalist (çok kültürcü) dönmel Batı politikasının ‘kültür’ kelimesiyle eşleşmesiyle; sanatta, sanatçının egemenliği gibi kavramların aşınmasına neden olmuştur ve bu bağlamda yazar yeni başlıklar altında ‘kültüralist’ politikayı mimari-felsefi-politikal anlamda İncelemiştir.
Yeni dünya düzenin politika aracı haline gelen ‘Kültür’ kavramından yola çıkarak yeni başlangıçlara, keyifli okumalar.
—
‘Çok kültürcülük tekzip edilmiş, tersine çevrilmiş[…] bir ırkçılık biçimidir,’mesafeli bir ırkçılık’tır.’
‘Modernlik/kolonyalizm, kültürleri ulusallaştırarak, globalizm ise ulusları kültürelleştirerek örgütlenir.’
Sanatın İktidarı, adından da anlaşılacağı üzere, sanatın özerk olduğu eşsiz bir dönemi anlatıyor.
Tarihin her döneminde sanat iktidarın aracı; onun söylemlerinin vücut bulmuş hali ve retoriği olmuştur.
Ancak 1917 devrimi sonrasında, avangard sanatçılar özerk ve serbest bir şekilde örgütlenerek, siyasete yön vermişlerdir.
Avangardlar, klasik sanat anlayışını ve müze düzeni parçalayarak, sanatı aristokrasiden alıp, halkla bütünleştirmek istemişler ve endüstri ile sanatın bir noktadan sonra bütünleşeceğini savunmuşlardır.
Tarihte eşi görülmemiş bir dönem ve dönemin yıkılışını anlatan eser, sıkı bir araştırmanın ve özverili bir çalışmanın damıtılmış hali olan eser,kaynakça bakımından çok zengin. Sanat severlere, sanatın kırılma noktalarını merak edenlere keyifli okumalar
İdeal, ideal, ideal,
Bilgi, bilgi, bilgi,
Bumbum, bumbum, bumbum,
diye bağırırsam gelişmeyi, yasayı, ahlakı ve bütün öteki güzel nitelikleri yeterince doğru biçimde kaydetmiş olurum; çok akıllı birçok insan, birçok kitapta bunları tartışmış ve sonunda gene de her biri, kendi kişisel bumbumuna göre dans ettiğini ve kendi bumbumu konusunda haklı olduğunu ileri sürmüştür; hastalıklı merakını doyuma ulaştırmak; tanımlanamaz ihtiyaçlar için özel ziller; banyo; parasal sorunlar; yaşam üzerindeki yansımalarıyla mide; hayvansal amonyak bazlı fıltrelerle yağlanmış dilsiz yaylarıyla bir hayalet orkestra demetinde ifade bulan gizemli değneğin otoritesi.