Ali Çolak Sözleri ve Alıntıları
Ali Çolak sözleri ve alıntılarını, Ali Çolak kitap alıntılarını, Ali Çolak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Talan edilmiş ormanlara,
kurutulmuş derelere, peşkeş çekilmiş sahillere,
sökülmüş zeytin ağaçlarına, yağmalanmış şehirlere,
kömür karasına bulanmış şehit madencilere,
kıyılmış gencecik canlara, oğul yası tutan annelere,
devlet kibrine meydan okuyan kadınlara,
iftiraya uğramış, horlanmış, sürülmüş mazlumlara,
dünyayı güzelleştiren muhacirlere, sokaktaki mülteci çocuklara,
intikam uğruna zindana atılmış masumlara, ülkemin bütün merhametli,
uygar ve güzel insanlarına..
Sayfa 7Kitabı okudu
Ahmet Haşim 'in Çirkinlik Kompleksi ile İmtihanı
Yusuf Ziya Ortaç 'ın anlattığına göre Ahmet Haşim' in büyük fırlak bir alnı, çukur bir çenesi, 'Halep çıbanlarının insafsızca kemirdiği kırmızı ve etli bir yüzü' vardır. Neresinden baksanız ürkütücü! Ortaç 'ın biraz mübalağa fırçası ile çizdiği bu tasvir, üzerine öyle yapışıp kalır ki, Haşim' in bütün biyografisi bu 'çirkin yüz 'üzerine bina edilegelir.
Haşim, bir gün sevgili dostu Yakup Kadri 'ye gelir ve şu garip itirafta bulunur :"Dün gece bu suratımın hali uykumu kaçırdı. Onu şöyle hayalimde bir tahsis edeyim, dedim. Mesela alnımı daha muntazam bir şekle soktum. Kafamı lepiska saçlarla örttüm. Yanağımdaki Halep çıbanını sildim. Gene bir şeye benzemedi. Anladım ki bu kafayı kökünden söküp atmaktan başka çare yok. "
Sayfa 180 - Bilinmeyen Yönleri ile YazarlarKitabı okudu
Yürüme sanatı
Gariptir insanoğlu; yürümez, sevmez, mektup yazmaz, ağlamaz ve dua etmez... Sonra da mutlu olamıyorum, der!
Sayfa 16Kitabı okuyor
Ey kalbim,
Unutma ki, mesleğimiz hüzündür bizim..
Sayfa 31Kitabı okudu
Yitirdiğinin farkına varmak, belki de aramaya başlamak için ilk adımdır.
Sayfa 8Kitabı okudu
“Gerçek ne denli güzel ve çekici olursa olsun hayalin süsleyip bezediği kurmaca dünyanın tahtına oturamaz.”
Sayfa 52 - ÖtükenKitabı okudu
insan seslerine dokunmak
Her satırı bir alıntıdır ama ben yinede küçük bir cümle bırakıyorum şuraya"Zaman! Ne olur biraz dur"
Sayfa 97 - zaman kitapKitabı okudu
Çocukluğun cumartesileri, biraz uyku, tatlı bir tembellik, naz ve en çok da oyun değil midir? Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen, ama o kadar da çabuk bitiveren, sabun köpüğü gibi uçup giden, ardında ince yorgunluklar, zaman dinlemeyen çocukça arzular ve akşam kızıllıklarına doğru yükselen toz bulutları bırakıp giden bol ışıklı bir gün...
Sayfa 14 - Ötüken
Şairlerin En Kanaatkârı :Ziya Osman Saba
Köşklerde, yalılarda gözü yoktu onun,Allah 'tan bütün istediği, başını sokacak bir evdi. "Şu fakir mahallede bir göz evim olsaydı /Nasıl sevinç içinde çıkardım şu yokuşu."
"Rabbim, ben yalnız zeytin ve ekmek istiyorum."
Sayfa 213 - Bilinmeyen Yönleri ile YazarlarKitabı okudu
hatıralar defterini daha sık açacağız bundan sonra
