Bana zümrüt gibi gözlerinle her daim pırıl pırıl bakacağının garantisini ver; ben de sana karşı sonsuza dek dürüst ve bir elmas kadar gerçek olacağımın sözünü vereyim.
Romanın anlatıcısı, ismi açıklanmayan genç bir kız. Babasının ani ölümünden sonra, kız ve annesi için sefil günler başlıyor, köylerini terk etmek zorunda kalıyorlar ve İsfahan'da yaşayan üvey zengin amca Gostaham'ın yanında sığınıyorlar.Amca, Şah'ın halı atölyesinde başarılı bir halı tasarımcısı ve yöneticisi.Karısı Gordiye, anne- kızın,
Yüzyıllar öncesinden günümüze taşınmış masalsı bir hikaye. Muhteşem halılar tasarlayıp, dokuyan Iranli köylü kızın; acı, hüzün, umut yüklü yaşamı anlatılmış. Bu masalda arkadaşlık, dostluk, iyilik ve kötülük, yoksulluk ve varsıllık öyle işlenmiş ki insanın içine işliyor. Çok beğendim.
17.yy da İsfahan’da geçen anne - kız hikayesi...
Kitabı okumaya başladıktan kısa bir süre sonra kendinizi güzel bir yolculukta buluyorsunuz. Kitap sizi de ilmek ilmek işliyor. Bir genç kızın hayalleri ve mecburiyetleri zaman zaman insanı öfkelendiriyor. Üvey amcanın şefkati yanında amca karısının insafsızlığı insana sabır çektiriyor. Ve sayfalarda yol aldıkça yolculuk bitmesin istiyorsunuz. Kitapta net bir son yok fakat büyük ve güzel umutlar var...