Bilal N. Şimşir (d. 1933), Türk diplomat, akademisyen, yazar. 1957 senesinde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olduktan sonra bu fakültede Diplomasi Tarihi Kürsüsünde araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1960 senesinde Türk Dışişleri Bakanlığına geçti. Paris, Şam, Londra, Lahey Türk Büyükelçiliklerinde başka tip ve müsteşar olarak çalıştı. Türk Dışişleri Bakanlığında, merkezde şube müdürü, daire başkanı, genel müdür yardımcısı ve genel müdür olarak görev yaptı. Arnavutluk'ta Tiran Büyükelçiliği, Çin Pekin Büyükelçiliği, Avustralya ve Güney Pasifik Ülkelerinde büyükelçi olarak Türkiye'yi temsil etti. 1998 senesinde Türk Dışişleri Bakanlığında 38 senelik hizmetinin ardından emekliye ayrıldı.
Yakın tarih üzerine 52 cilt araştırma kitaplarının ve 160 kadar makalenin yazarıdır. Gizlilik süresi dolan İngiliz belgeleri üzerine yaptığı araştırmalar ve bunlarla ilgili kitapları ile tanınmıştır.
19 Kasım 2023 tarihinde Ankara'da ölmüştür.
Ziya Gökalp, 17 Mayıs günü mahkeme önünde:
- Milletimize iftira etmeyiniz. Türkiye'de bir Ermeni kıyımı değil, bir Türk -Ermeni vuruşması vardır. Bizi arkadan vurdular, biz de vurduk.
Atatürk'ün hastalığı açıklanır açıklanmaz, Osmanlı saltanatcilari yeniden umuda kapıldılar. Bunlar saltanatı ve halifeliği Türkiye'ye geri getirmek için Atatürk'ün ölmesini yıllardır bekliyorlardı.
Türkiye'de Lozan Antlaşmasına yöneltilen eleştiriler, aşırı sağ, aşırı sol bölücülerden gelmiştir ve gelmektedir. Osmanlı devletinin yıkılışını içlerine sindiremeyenler, saltanatçılar, şeriatçılar, bazı komünistler ve son yıllarda ikinci cumhuriyetçiler ile bölücüler Lozan'a haksız yere saldırmışlardır. Kimileri Lozan'ın zafer değil "hezimet" olduğunu iddia etmiş, kimileri Lozan'ın, Misak-ı Milli hedefine tam erişemediğini ve Milli Mücadelenin karşılığı olmadığını ileri sürmüşlerdir. Kimileri ise Lozan sistemini fiilen yıkmayı hedef almışlardır. Objektif tarihçi gözüyle ve gerçekçi politika açısından bakınca, bu eleştirilerin haksız ve bazılarının da yanlış olduğu görülmektedir Lozan, sağdan, soldan, içten ve dıştan gelen bütün haksız ve yanlış saldırılara göğüs gererek 75 yaşını doldurmuştur ve hâlâ Türk dış politikasında önemli bir yer tutmaktadır.
Bugün, içte ve dışta, Lozan'ı fiilen delme girişimleri vardır. Ama unutulmamalıdır ki, Lozan, bir bakıma Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle özdeşleşmiştir. Dolayısıyla, Lozan'a saldırı, doğrudan Türkiye'ye saldırı anlamı da taşır.
uygulama içi mesajlarda kelime ile arama yapılamadığından mesajlarda kitap pdfsi ararken daha fazla zaman kaybı yaşamamak, pdflere kolay ulaşmak için yazdığım iletidir. (=
ttk'nin zamanında bastığı şu an baskısı olmayan kitaplar, ttk'nin zamanında basıp uygun fiyata verirken yeni baskılarını eski fiyatlarına kıyasla kat kat daha yüksek fiyatlara satışa sunduğu kitaplar özelinde ttk baskısı pdf kitapları topladığım dosyayı burada tarih ile ilgilenen, tarihe merak duyanların faydalanması amacıyla paylaşıyorum..
söz gelimi;
Milli Mücadele Başlarken adlı kitap 216.00 tl
..
ilgilisine/ilgililerine faydalı olması amacıyla..
mega.nz/folder/YutBnAKJ...
(ilerleyen zamanda buraya farklı ttk yayınları kitaplarının pdflerini de eklemeyi düşünüyorum..)
Tarih için kaynak kitap önerileri çok soruluyor. Buradaki yazarların kitaplarına göz atmanızı öneririm. Bu da size son kez yaptığım amme hizmetim olsun zındıklar.
Türk Tarihi=>
Osmanlı padişahının ve kabinesinin yardımları ile İngilizlerin tutukladığı Türk aydınlarının ,Atatürk’ün gayretleri sayesinde esaretten özgürlüğe giden yollarını anlatan ibretle okunacak belgesel niteliğinde bir çalışma olmuş .
Bir milletin egemenliği nasıl ayaklar altına alındığının ,dönem sosyal durumunu , Maltaya sürülen aydınların yakınlarına ve İngiliz iradecilerine gönderdikleri mektuplardan da anlaşılacağı üzere psikolojilerinin nasıl etkilendiğini yazar gözler önüne seriyor .
İngilizler ve İngiliz yanlısı padişah ve kabinesi savaş suçlusu yaratmak için ulusalcı ve aydın insanlarını nasıl mahkum etmek için uğraştıklarını , Ermeni kırımı MASALI ile nasıl canla başla bir olup çalıştıklarını tüm çabalarına rağmen bu yolda Türk aydınlarını suçlayacak hiç bir belge ve bilgi ortaya koyamadıklarını ortaya çıkaran belgelere dayalı bu araştırmayı özellikle Ermeni Kırımı masalı anlatan hayalperestler mutlaka okumalı .
Her ne kadar Atatürk’ün izlediği politika sayesinde özgürlüğüne kavuşmuş olsalar da bunlardan bazılarının adı İzmir suikastında isimleri geçmesi çok üzücü .
Malta SürgünleriBilal N. Şimşir · Bilgi Yayınevi · 200843 okunma
LOZAN GÜNLÜĞÜ
Lozan Günlüğü eserinin sahibi Bilal Şimşir
Yakın Tarih Alanında Uzmanlaşmış bir Diplomat.
Bu vasfı nedeniyle Türkiye'de tabu haline gelen hemen hemen tüm başlıklarda özgün ve bilgiye doyurucu eserleri Türk Milletine armağan etmiş ve Yakın Tarihimizin aktarımı noktasında büyük bir değer olmuştur.
Üstad Bilal Şimşir, bu inceleme araştırma eserinde Türk Siyasi Tarihi'nde başat bir yere sahip olan Lozan Konferansı'nda yaşananları günü gününe Belgelere Dayalı olarak bir araya getirmiş.
Farklı bir heyecanla eseri okuduğumu söyleyebilirim.
Örneğin İngilizler'in onur kırmak adına üstenci yaklaşımına karşı Türk tarafının soğukkanlı ve inatçı bir tavırla karşılık verdiği telgraf yazışmalarında kendini sürekli gösteriyor.
İngilizlerin, Türk tarafının Mudanya'dan Değil Mondros'tan geldiğine vurgu yapıp durması ciddi bir sinir harbi yaşandığını gösteriyor.
Türk tarafının Lozan-Ankara hattında gidip gelen telgraflara ait şifrelerin İngilizler tarafından çözüldüğünü anlayarak yapmış olduğu bir blöf var ki okumaya değer.
Kuruntuyla, üfürmeyle, cin çağırmayla tarih anlatımı yapan meczupların akla ve belgeye dayalı eserlere karşı alerjileri malum.
Onlar bu eseri okumayacak ama Meczup ve Zavallılara yazıklanarak bakma hissini artırmak için değer sahibi insanlar bu eseri okumalı.
Atatürk, İsmet Paşa ve Cumhuriyet Düşmanı akl-ı perişan insanların ne kadar zavallı olduğunu daha iyi görmek adına bu güzel eseri tavsiye ediyorum.
Lozan GünlüğüBilal N. Şimşir · Bilgi Yayınevi · 201220 okunma
Fransız arşiv belgelerine dayanarak bir de böyle yazımı var. Mithat Paşa Osmanlının son dönemine damgasını vurmuş bir devlet adamı. Ziraat bankasının, emniyet sandığı ve sanat okullarının kurucusudur kendisi. Bunun yanında valiliği sırasında da çok hizmeti geçmiştir. (Düne kadar ziraat bankalarında tablosu asılı dururdu, ama son dönem siyasi değişikliklerden birkaç yıldır o da etkilendi ve kaldırıldı sanırım, artık yok.) Öteki tarihçiler hiç sevmezler dönemde yaşanan ne varsa onu suçlarlar. Bir çoğu nefretle yazılmış yalanlardır. 93 harbi dediğimiz savaşta adama suç atarlar ama çok öncesinde azledilip sürgün edildi. Ayrıca savaştan sonra göreve davet edildi ve suriye valisi yapıldı. Burada yaptıkları da takdirle karşılandı. Aynı padişah tarafından. Yine aynı padişah tarafından 5 yıl sonra Abdülazizi öldürme suçundan yargılanarak mahküm edildi. Yargılama öncesi Fransız konsolosluğuna sığınır. Fransızlar o günlerde Tunusa göz diktiği için Mithat Paşayı Tunus karşılığında teslim ettikleri söylenir. Şunu da unutmamak gerekir dış güçlere sığınanı da sevmezler..