Blaise Cendrars, 1887’de İsviçre’de La Chaux-de-Fonds’da doğdu. Şiirlerini de, düzyazı yapıtlarını da Fransızca yazan Cendrars, dünyayı dolaşan bir serüven tutkunuydu. Hareketli ve tehlikeli bir yaşamı dile getiren yeni ve güçlü bir şiirsel üslûp geliştirdi. ‘New York’ta Paskalya’ ve ‘Transsibirya’nın ve Fransalı Küçük Jeanne’ın Öyküsü’ adlı şiirleri, gezi yazısı ve ağıt türlerinin özelliklerini birleştiriyordu. Cendrars’a göre şiir, hareketin gözüpek ve yepyeni yöntemlerle söze dökülmesi ve birçok izlenimin aynı anda imge, duygu, çağrışım ve şaşırtıcı teknikleri içeren karmaşık bir doku içinde düzensiz ve aksak bir ritimle iletilmesiydi. Altın, Tehlikeli Yaşam ve Dolaşmak adlı romanlarında, çağdaş serüvenci insanı ve tehlikelerle dolu bir yaşamı yücelten Cendrars, hızla değişen dünyanın yeni görünümünü yansıtan, otobiyografik öğelerin ağır bastığı çok sayıda yapıtıyla çağdaşları üstünde güçlü bir etki yarattı. Eleştirmenlerce uzun süre önemsenmemekle birlikte, Henry Miller tarafından ‘modern edebiyatın dehası’ olarak nitelendikten sonra tanınan Cendrars, 1961’de Paris’te öldü.
Unvan:
İsviçre Asıllı Fransız Yazar ve Şair
Doğum:
La Chaux-de-Fonds , Neuchâtel Kanton, İsviçre, 1 Eylül 1887
Sabahla akşam arasında, başımıza gelecekleri bilerek, çoktan beri burgu gibi düşüyorduk. Yok, yasa yok; ölçü de yok. Merkez yok. Ne birlik, ne zaman, ne de uzam.
Sevdiğinde çekip gitme zamanı gelmiştir.
Göğüslerinin arasına başını sakla,
Nefes al, yürü, çek git...
Hayat sürprizlerle dolu
Eczaneden çıkıyorum.
Teraziden şimdi indim.
80 kilo çekiyorum.
Seni seviyorum...
Tarih ilerledikçe 'şok edici' kalmanın ne kadar imkânsız olduğunu bir kez daha gözler önüne seren, mükemmel bir "okumak yerine hakkında konuşmayı tercih ederim" kitabı. Blaise Cendrars'ın 1926'da yayımlanan ve 1956'da gözden geçirilen romanı Moravagine'i incelemeye böyle başlamak istiyorum.
Moravagine,
"Cendrars Küçük Zenci Masalları'nı Afrika'da zenciler arasında geçirdiği günlerde tasarlamış ; doğaya, çevreye onların gözüyle bakmayı öğrenerek onlardan biri gibi düşünerek." Yayınevi notu
"Afrika'nın büyük çocuklarının geceleri ateşin çevresinde eğlenmek ve yörede dolaşan hayvanlar için anlattıkları bu öyküler..." diye özetliyor Blaise Cendrars.
Kitabın girişinde, kitaba ilişkin önsöz yerine, Selahattin Hilav'ın 1964 tarihli Batı şiirine dair kapsamlı ve aydınlatıcı bir yazısı var. İçeriğinde yalnızca Batı şiiri odaklı bir aydınlatma yazısı değil, bilakis Batı şiirinin başka dillere çevrilirken, çevirenin nezdinde, onun bakış açısı ölçeğinde kaç kez filtrelendiği ile ilgili de