Bülent Özer

Bülent ÖzerKültür Sanat Mimarlık yazarı
Yazar
9.3/10
9 Kişi
46
Okunma
0
Beğeni
2.463
Görüntülenme

Hakkında

Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Y. Müh. Mimar Bülent Özer İstanbul’da, Kadıköy’de doğmuştur. Saint Joseph Fransız Lisesi’ni bitirdikten sonra İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde meslekî öğrenim görmüş; bu Fakülte’de asistanlık yaparak doktorasını vermiş; yabancı misafir profesörlerin yardımcılığını üstlenmiş; burslu (DAAD) ve dâvetli olarak Berlin ve Viyana Teknik Üniversiteleri’nde çalışmıştır. 1964 yılı sonundan itibaren DGSA’da Mimarlık Tarihi Kürsüsü’nün yönetimiyle görevlendirilen Bülent Özer, iki yıl sonra burada Meslekî Temel Eğitim disiplinini başlatmıştır. Kendisi, 1964-72 yılları arasında İTÜ Teknik Okulu Mimarlık Bölümü’nde de mimarlık ve sanat tarihi derslerinin tümünü okutmuştur. Çalışmalarını özellikle sanat, mimarlık ve mimarî dizaynlama kuramı, metodolojisi ve sistematiği üzerinde yoğunlaştıran Bülent Özer, bu alanlarda beş kitabın, dergi özel sayılarının, içeride ve dışarıda yayımlanmış çok sayıda bilimsel yazının müellifidir. “Rejyonalizm, Üniversalizm ve Çağdaş Mimarimiz Üzerine Bir Deneme” (İTÜ Mim. Fak. Yayını) başlıklı doktora tezi mimarimizin son yüz elli yıllık geçmişini ilk defa bilimsel bir anlayışla uluslararası norm ve kriterlere dayanarak ele alıp incelemiş, sistematize etmiş, böylece başkalarınca da hâlâ izlenip uygulanan bir görüş, yöntem ve terminolojinin öncüsü olmuştur. Öte yandan, 1961 yılında yayımlamaya başladığı “Mimarlık ve Sanat” dergisi ile bu alanda yeni ve çağdaş bir anlayışın yeşermesini sağlamış; bunu MİMARLIK dergisi yayın komitesindeki çalışmalarıyla YAPI dergisinde 1973’den bu yana süregelen yayın kurulu üyeliği izlemiştir. Bülent Özer yurt içinde ve dışında birçok seminer, sempozyum ve kongreye katılmış, bunlardan bazılarını bizzat düzenlemiş; dışarıda çağrılı olarak başta Almanya, Avusturya, Fransa, İsviçre, İtalya gelmek üzere, çeşitli ülkelerde ders ve konferanslar vermiş; muhtelif ulusal ve uluslararası ödüllendirme jürilerinde üyelik yapmış; yurt içinde ve dışında, kültürel amaçlı birtakım kuruluş, vakıf, dernek, kurul ve komitelerde de, başkanlık dahil, çeşitli görevler üstlenmiştir. Kendisi Avusturya Cumhurbaşkanlığı’nın Bilim ve Sanat, ve Federal Almanya Cumhurbaşkanlığı’nın birinci sınıf Liyâkat madalyaları ile Fransa Cumhurbaşkanlığı’nın “Légion d’Honneur”; İtalya Cumhurbaşkanlığı’nın“Cavaliere Ufficiale” Liyâkat; Fransa Millî Eğitim Bakanlığı’nın “Palmes Académiques”; ve yine bu ülkenin Kültür Bakanlığı’nın “Arts et Lettres”nişanları ile bunlara bağlı unvanlara sahiptir.
Unvan:
Öğretim üyesi

Okurlar

46 okur okudu.
5 okur okuyor.
42 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Richard Thurnwald
Ona göre, uygarlık “bilgi ve tekniğin birikimi”dir. Kültür ise ”tutumlardan, davranışlardan, gelenek ve göreneklerden, düşüncelerden, ifade tarzlarından, değer yargılarından, kurum ve örgütlerden oluşan ve bütün bu faktörlerin zamanla birbirine kaynaşmasından meydana gelen uyumlu bir bütün”dür. Daha doğrusu, “kültür bir tutum, uygarlık ise bilme ve yapmadır.”
Mimaride tarihi süreklilik ancak belirli bir yapıtın hâlâ geçerli olabilecek özünden yararlanılarak sağlanabilir. Yoksa onun geçmişe, geçmişin zaman aşımına uğramış işlevine,teknolojisine, malzemesine, zevkine bağlı biçim dünyasını aynen tekrarlamaya ya da stilize edip hatırlatmaya çalışarak değil!
Sayfa 371Kitabı okudu
Reklam
Maalesef!
Türkiye, tek tek başarılı olabilen, gelgelelim uzantıları, yankıları, etkileri bakımından somut çerçevelerini aşamayan, verimsiz çabaların yer aldığı bir ülkedir.
“… hudutsuz imkanlar mimarı şaşırtmakta, gerekli ve meşru bir form farklılaşması (Ne olursa olsun yeninin peşinden koşmak!) özlemi halinde belirmektedir. Başkalarından ayrı, hatta bizzat kendinin az önceki durumundan apayrı olmaya çalışmak, aslında o ana kadar süregelen gelişimin devamlılığına da set çekmek demektir… Biçime ihtimam göstererek, mimarinin bugünki görevine cevap verebildiği şüphe götüren bir husustur. Biçimsel ilişkilerin fildişi kulesine çekilmekle, mimari acaba esas görevinden de uzaklaşmış olmuyor mu? Günümüz mimarisinin görevi münferit anıtlar yaratmak değil, fakat toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir çevrenin düzenine eğilmektir. Çağdaş mimar yalnız form sanatı ile yetinemeyecek durumdadır… Bugünün mimarı, varlığımızı ilgilendiren problemleri, onu tehdit eden tehlikeleri derinlemesine bilen, çağdaş insanın ihtiyaçlarıyla duygularını anlayan, çeşitli malzemelerle konstrüksiyon metodlarına vakıf ve bütün bu bilgilere dayanarak bugünün insanına ait çevreyi düzenleyen kimsedir.” -Jürgen Joedicke
Sayfa 387Kitabı okudu
“İnsanın aradığı şeyi gördüğü doğrudur. Gelgelelim, ne görürse onu aradığı da bir gerçektir” -Heinrich Wölfflin

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
368 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Gündelik hayatta kullanabileceğimiz 1000 farkli bilgiyi içinde barındıran bir kitap, kitabın içinde barındığı bilgilerin ortalama 10 da 1 i kadari sizi ilgilendiriyor fakat verdiği o 10 da 1 lik bilgi çoğu yerde günü kurtarmanızı sağlayabilir
Aklınla 1000 Yaşa
Aklınla 1000 YaşaBülent Özer · İndigo Kitap · 201718 okunma