"Karanlık Gercekçi"olarak tanimlanan uslubuyla 100'den fazla esere imza atti. Ispanyol edebiyatinin Cervantes'ten sonra en onemli ismi olarak anildi. 1989'da Nobel Edebiyat Odulu'nu aldi.
11 Mayıs 1916'da İspanya'nın kuzey-batı bölgesi olan Galizya'nın İria Flavia'smda dünyaya geldi. Dokuz yaşındayken ailesiyle birlikte Madrid'e geldiler ve orada yerleştiler. Aynı şehirdeki Complutense üniversitesinde önce tıp, sonra da felsefe okudu. 1936 yılında ilk kitabı olan Pisando la dudosa luz del dîa adlı ilk kitabı yayınlandı. 1942 yılında yayınlanan La familia de Pascual Duarte (Pascual Duartes Ailesi) romanıyla adını duyurdu. Bu romanı dolayısiyle Katolik kilisesinin tepkisini çekti. 1954 yılından itibaren Mallorca adasında yaşamaya başladı ve orada aylık Papeles de Son Armadans dergisini kurdu.
Boyuna insanın yüreğine saplanan bir keder dolanır durur havada. Hiç kimse iyice anlayamaz ne olup bittiğini; yürekse sızlamaz, buna saatlerce, hatta bir ömür boyu katlanabilir.
Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Camilo Jose Cela'nın "Arı Kovanı" kitabı, insanların kovandaki arılar gibi kurmaya uğraştıkları hayatın, Madrid'in büyük şehir etkisiyle içten içe oluşan çeşitliliğine işaret eder. Romanın belirli konusu ya da ana karakteri yoktur bence bu durum avantaj okurken kişiye değil o dönemde yaşananlara
Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Camilo Jose Cela, başyapıtı Arı Kovanı’nda, Franco dönemi İspanya’sında, 1943 yılında, Madrid’de yaşayan insanların hayatlarından yirmi dört saatlik bir kesit sunuyor. Bir kafede gelişen olaylarla başlıyor kitap ve bu kafeye girip çıkan insanlarla devam edecek zannediyorsunuz ancak kurgu kar topu gibi yuvarlanıp
Nobelli yazar Camilo Jose Cela’yla tuhaf bir tanışma yaşandı. Madrid’de, Bayan Rosa’nın gelip gidenlerin dünyalarıyla dolup boşalan kafesinde bir masaya oturduk. Cela başladı konuşmaya, susturmak ne mümkün. Araya girmeye çalıştım, ama konuşma çizgilerinin hepsi önceden rezerve edilmişti.
Biraz şöyle hissettim okurken..Cela kafenin gediklilerini