Cenap Şahabettin

Cenap ŞahabettinTiryaki Sözleri yazarı
Yazar
7.7/10
239 Kişi
1.409
Okunma
259
Beğeni
20,5bin
Görüntülenme

Hakkında

Cenap Şahabeddin, (Osmanlıca: جناب شهاب الدين)(21 Mart 1870, Manastır - 12 Şubat 1934, İstanbul) Türk şâir ve yazar. Servet-i Fünûn edebiyatının önde gelen temsilcilerindendir. 1 Mart 1870'te Manastır’da doğdu. Babası Osman Şahabettin Bey, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda öldü. Babasının ölümünden sonra yaklaşık altı yaşında iken ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. İlkokulu Tophane’de Mekteb-i Feyziyye’de okudu. Ardından Eyüp Askerî Rüşdiyesi’ne girdi. Bu okulun yıkılması üzerine Gülhane Askerî Rüşdiyesi’ne geçti ve 1880 yılında buradan mezun oldu. Daha sonra Tıbbiye İdâdîsi’ne girdi, iki yıl okuduktan sonra Askerî Tıbbiye’nin beşinci sınıfına kabul edildi. 1889’da doktor yüzbaşı olarak okulu bitirdi. İyi bir derece ile mezun olduğu için 1890 yılı başlarında cilt hastalıkları sahasında ihtisas yapmak üzere devlet tarafından Paris’e gönderildi. Burada dört yıl kadar kaldı. Paris’te dört yıl cilt hastalıkları ihtisası yaptı. Döndükten sonra hekim yüzbaşı rütbesiyle bir müddet Haydarpaşa Hastahanesi’nde hekimlik yaptı. Takip edildiği korkusuyla İstanbul’dan uzak bir yerde görev alabilmek amacıyla kendi isteğiyle karantina dairesine geçti. Mersin ve Rodos'ta karantina hekimliği yaptı. 1896’da sıhhiye müfettişliği göreviyle Cidde’ye tâyin edildi. 1898’de Cidde’den merkez müfettişliği vazifesiyle İstanbul’a döndü. Daha sonra kısa bir süre Suriye vilâyeti sıhhiye reisliğine atandı. İkinci Meşrutiyet’in ilânından sonra Meclis-i Kebîr-i Sıhhî üyeliği ve Dâire-i Umûr-ı Sıhhiyye müfettişliğiyle tekrar İstanbul’a döndü. 1914'te emekliye ayrıldı. Emekliliğinde Darülfünûn’da "Garp edebiyatı", "Fransız Dili" ve "Osmanlı edebiyatı tarihi" dersleri müderrisliğine tâyin olundu. 1922 yılında, bir gün derste Yunanları övüp Millî Mücadele’yi küçümseyen sözler sarfettiği ileri sürülerek Dârülfünun öğrencileri ve diğer bazı hocalar tarafından aleyhinde nümâyişler düzenlendi. Cenap Şahabettin Bey'in o sözleri söyleyip söylemediği hiçbir zaman tespit edilemediyse de, önceki bazı siyasî yazıları onu suçlu bulmaya yeterli görüldü. Ali Kemal, Rıza Tevfik, Hüseyin Dâniş ve Barsamyan Efendi ile beraber 1922 yılı eylül ayında Dârülfünun’daki görevinden istifa etmek zorunda bırakıldı. Bu olaylar üzerine bir çeşit inzivayı tercih eden Cenap Şahabettin, daha çok edebiyat ve sanat konularında yazı faaliyetine devam etti. Son yıllarında yoğun bir şekilde üzerinde çalıştığı sözlüğünü tamamlayamadan 13 Şubat 1934’te beyin kanaması nedeniyle İstanbul’da yaşamını yitirdi. 14 Şubat'ta sade bir törenle Bakırköy Mezarlığı'nda kızı Destine Hanım'ın yanına gömüldü. Cenap Şahabettin, 1895 yılından başlayarak ölümüne kadar devam eden yazı faaliyetlerinde, özellikle Cumhuriyet dönemine kadar başta şiir olmak üzere edebiyatın çeşitli alanlarında otorite kabul edilmiş başlıca şahsiyetlerden biridir.[4] Tanzimat’tan sonra Batı edebiyatı tesirinde gelişen Türk şiirinde Abdülhak Hâmid’in ardından en büyük yenilikleri yapanlar arasındadır. Edebiyatla yakından ilgilenen bir ailede doğup büyüyen Cenap Şahabettin, on beş, on altı yaşlarında iken Muallim Naci ile Şeyh Vasfi Efendi'nin etkisinde kalarak onların gazellerini tanzir ve tahmis etmiştir. İlk şiiri bir gazeldi ve 1885’te daha öğrenciyken Saadet gazetesinde yayınlandı. Daha sonrasında yazdığı on dokuz şiirinin de nazım biçimi gazel oldu. Bu dönemden sonra Abdülhak Hâmid Tarhan ve Recâizâde Mahmud Ekrem gibi ustaların eserlerini okumaya başlayan Cenap Şahabettin'in yeni şiirleri, Saadet gazetesiyle beraber Gülşen, Sebat ve İmdâdü’l-midâd dergilerinde yayımlandı. Henüz tıbbiye öğrencisi iken 18 şiirini "Tâmât" adıyla küçük bir kitap hâlinde 1886'da yayımladı. Tıp ihtisası için Paris’te bulunduğu yıllarda, daha çok edebiyata ilgi gösteren Cenap, kendi ifadesiyle parnasyen ve sembolist şairleri okumuş, özellikle Paul Verlaine’den etkilenmiştir. Yurda döndükten sonra da şiiri yavaş yavaş bu tesirler etrafında değişmeye başlamıştır. 1895 yılı sonlarında Hazîne-i Fünûn dergisinde yayımlanan “Benim Kalbim” başlıklı şiiri Cenap Şahabeddin'in kelimelerle çizilen tablo karakterindeki şiirlerinin ilkidir. Cenap Şahabettin bu yıllarda Mekteb, Hazîne-i Fünûn, Maarif, Ma‘lûmat gibi dergilerde şekil, muhteva ve ifade bakımından hem kendisinin ilk şiirlerinden, hem de çevresinde benimsenmiş şiir tarzından farklı denemelere girişmiştir. Özellikle Mekteb dergisinde 1896 senesinde yayımlanan 42 şiiri dönemin edebiyat çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Dönemim edebiyat çevresi, “yeni şiiri savunanlar” ve “eski şiiri savunanlar” olarak iki cepheye ayrıldı. Bu kutuplaşmanın sonucu olarak Cenap Şahabettin, yeni şiircilerin Tevfik Fikret yönetimindeki Servet-i Fünûn dergisinde kendisine yer buldu. Servet-i Fünûn şairlerinin çok kullandıkları, bir Fransız şiir formu olan "sone" tarzını, Türk edebiyatı'nda ilk defa Cenap Şahabettin “Şi‘r-i Nânüvişte” adıyla yayımladığı şiirinde uygulamıştır (1895). Şâir, bu yıllarda Mekteb, Hazîne-i Fünûn, Maarif, Ma‘lûmat gibi dergilerde şekil, içerik ve anşatım bakımından farklı şiir denemelerine başladı. Bu dönemde meydana gelen edebî kutuplaşmada Servet-i Fünûn takımına katıldı. Tevfik Fikret ve Halit Ziya Uşaklıgil’le birlikte Servet-i Fünun edebiyatının üç önemli isminden biri ve gelenekçi şairlerin en çok saldırdığı yenilikçi şâir oldu. Cenap’ın şiirleri hakkında dikkate değer tahliller yapmış olan Mehmet Kaplan, onun şiirlerinin tabiat ve ev içi tasvirleriyle, alegorik ve sembolik imajlarla yoğunlaştığını belirtmiştir; "Yalnız o da çağdaşları gibi hayatı ve insanları, aralarına girmeyerek uzaktan temaşa lezzetiyle yetinmiştir. Resim ve mûsiki kültürü olan Cenap Şahabettin, şiirini bu sanatlarla beraber yürütmüştür. Şiirine mûsiki sanatının girişinde Fransız sembolistlerinden faydalanmakla beraber bunu pek az şiirinde başarı ile uygulayabilmiştir. Elhân-ı Şitâ, Yakazât-ı Leyliyye, Temâşâ-yı Leyâl, Temâşâ-yı Hazân gibi şiirleri nesiller boyunca okunan Cenap Şahabettin, şiirde âhenge önem verdiği için hece yerine daima aruzu tercih etmiş, makalelerinde ve tartışmalarında hece veznini küçümsemiştir." Şiirin tek gayesinin güzellik olduğunu savunan ve ona başka bir fonksiyon yüklemek istemeyen Cenap, tabiatı panteist bir duygu ile bir bütün olarak algılamıştır. Bu bakış açısıyla doğadaki her maddeyi birtakım ruh halleri ile betimlemiştir. Şair, fikir ağırlıklı şiirlerinde sosyal konuları ele almamış, insanın kaderi ve kâinat içindeki yeri üzerinde durmuştur. Gece, mehtap ve sonbahar gibi daha çok hissî tabiat manzaralarını da saf bir şekilde ele almış, şiirlerinde tabiat, kadın ve aşk temalarını işlemiştir. “Münâcât I-IV”, "Derviş" ve "Tevhid” gibi şiirlerinde panteist dinî duygulara, "Hilâl-i Giryân" başlıklı şiirinde ise millî duygulara yer vermiştir. 1908'den sonra düz yazı ağırlıklı yazmaya başladı. Tanin, Hürriyet, Kalem ve Hak gazetelerinde makaleler yazdı. Şiirleri ölümünden sonra kitaplaştırılan yazarın gezi, makale ve tiyatro eserleri sağlığında basılmıştı.
Tam adı:
Cenab Şahabeddin / (Osmanlıca: جناب شهاب الدين)
Unvan:
Servet-i Fünun Dönemi Şairi ve Yazarı
Doğum:
Manastır, Makedonya, Makedonya Cumhuriyeti, 21 Mart 1870
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 13 Şubat 1934

Okurlar

259 okur beğendi.
1.409 okur okudu.
26 okur okuyor.
469 okur okuyacak.
22 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"En geveze kuş ümittir: Kalbimizde hiç susmaz."
Sayfa 123
Reklam
#ramazangeldihoşgeldi#
Ramazanda oruç tutmayan bayramın tadını duyamaz.
Sayfa 51 - 1001 temel eser
Mide için lokma neyse dimağ için de fikir odur; hepsi beslemez, bir kısmı sıhhate dokunur ve bâzıları zehirler.
Sayfa 7 - Karanfil YayınlarıKitabı okudu
Takip etmeden önce bunu oku.
Dini kitaplar okuyunca dinle ilgili kişiler takip ediyor, daha sonra başka türden kitaplar okuyunca bu kişiler takipten çıkıyor. Dini içerik okumadığım zaman diğer kitaplar okuyan kişiler takibe alıyor ama dini kitap okuyunca bu sefer de onlar takibi bırakıyor. Bir şey soracağım. Siz hasta mısınız? Bunu ciddi soruyorum. Kara kara düşünüyorum, acaba diyorum yanlış bir şey mi okuyorum ya da yanlış alıntı mı yaptım diye. Sorun bendeyse buyrun gelin yazın bana, tabi eğer o yürek varsa sizde. Ben her türlü eleştiriye açığım yeter ki gelin benle olan derdinizi söyleyin. Cidden merak ediyorum. Bu yaptığınız normal değil. İşinize geleni mi takip ediyorsunuz nedir bilmiyorum ancak kötü insanlar olduğunuz kesin. Neden mi kötü? Çünkü benim takibimden çıktığınız zaman benimle aynı türleri okuyanları hiç çıkarmıyorsunuz ne hikmetse ¿ Fikirlerle rahatsız mı ediyorum yoksa? Böyle yapan kişileri engelliyorum. :)) Gel derdini söyle kardeşim. Burası 'kitap okuma' uygulaması... Genelde farklı farklı kitaplar okuyabiliyorum. Din de okurum, komünizm de okurum, farklı dinler de okurum, şiir de okurum, Araştırma inceleme de okurum, Rus edebiyatı da okurum, Kürtçe ve Türkçe kitapları da okurum. Rahatsız olacaksanız hiç takip etmeyin. Ben tek bir ideolojiye körü körüne bağlanan bir insan değilim. Takip etmeden önce iyi düşün, sonra fikirler rahatsız etmesin seni. "Yüksek fikirler yüksek dağlara benzer: Alışkın olmayanları ürkütür."
Cenap Şahabettin
Cenap Şahabettin
#149506972
ŞİİR KİTABI OKUMA ETKİNLİĞİ
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma
Reklam
“Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim, kölesi değil.”
Cenap Şahabettin
Cenap Şahabettin

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
207 syf.
9/10 puan verdi
Tiryaki sözler, tiryaki bizler
"Gerçekten sadece 2 takipçim mi bu güzel kitabı okumuş?" diyerek incelemesini yazma gereği duydum. İçerisinde çok anlamlı sözler bulunduran bir eser. İlkokuldan itibaren her seviyeye hitap ettiğini düşünüyorum. Benim kişilik gelişimimde önemli yeri olmuş bir eser. "Farklı bakış açıları katıyor." demek sıradan olur. Bu kitabın "zihin açıcı" bir yönü olduğunu düşünüyorum! Çünkü sizi hep düşünmeye itiyor. İnsana kattığı fikirler çok fazla. Ayrıca içerdiği sözler çok bizden, çok içten. Sevdiğim bir sözü paylaşırsam eğer: "Olduğundan fazla görünmek isteyen, olduğu kadar bile görünmez olur." Bu kitaptan yapılan alıntıları kolayca okumanız için buraya link bırakıyorum:
Tiryaki Sözler
Tiryaki Sözler
/alintilar Son olarak; Cenap Şehabettin iyiki sözlerini bizlere duyurmuşsun!
Tiryaki Sözler
Tiryaki SözlerCenap Şahabettin · Karbon Kitaplar · 20181,128 okunma
207 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
'' TİRYAKİ SÖZLER '' Cenap Şahabettin
Kitabın Adı:
Tiryaki Sözler
Tiryaki Sözler
Kitabın Yazarı:
Cenap Şahabettin
Cenap Şahabettin
Tür: Vecize (Özlü Sözler) Tiryaki Sözleri daha çok şiirleri ile tanınan Cenap Şahabettin'in özlü sözlerinden oluşan bir kitaptır. Edebiyatımızdaki bazı isimler şair, bazıları roman yazarı, kimileri ise hikâyeci kimliğiyle ön plana çıkmıştır. Fakat müstakil olarak vecize türünde eser veren pek azdır. Türk edebiyatında vecize denince akla gelen ilk isim,bu alanda haklı bir şöhrete sahip olan Cenap Şahabettin'dir.
Tiryaki Sözler
Tiryaki SözlerCenap Şahabettin · Karbon Kitaplar · 20181,128 okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
"Tiryaki Sözler" kitabi Türk Edebiyatı'nda büyük yeri olan şair Cenap Şahabettin tarafından 1918 yılında yazılmış olup içerisinde 1817 söz bulunmaktadır. "Tiryaki Sözler" Cenap Şahabettin'in bir ömür boyu topladığı ve kaydettiği sözlerden oluşmaktadır. Bir solukta okuyacağınız bilgi dolu bir kitap. Keyifli okumalar...
Tiryaki Sözleri
Tiryaki SözleriCenap Şahabettin · Maviçatı Yayınları · 20171,128 okunma