Ernst Theodor Wilhelm Hoffmann, daha çok müstear adıyla E.T.A. Hoffmann (Ernst Theodor Amadeus Hoffmann) olarak bilinir. Romantizm Döneminde, Alman Fantezi ve Korku Hikâyeleri Yazarı, Jüri Üyesi, Besteci, Müzik Eleştirmeni, Çizer ve Karikatürist olarak tanınır.
Prusya'nın Königsberg (günümüzde Kaliningrad, Rusya) şehrinde doğan Hoffmann'ın hikâyeleri 19'uncu yüzyılda oldukça ilgi bulmuş ve romantizm akımının önemli yazarlarından biri olmuştur. Berlin'de 1882'de ölene kadar da hikâyeler yazmıştır.
Hukuk öğrenimi gördükten sonra 1800’de devlet memurluğuna atandı ve Prusya’nın işgali altında bulunan Polonya’da çalışmaya başladı. 1806’da Prusya’nın Napoléon güçleri tarafından yenilgiye uğratılmasına kadar bu görevinde kaldı. Hoffmann, 1814’e kadar müzik eleştirmenliği ve tiyatrolarda müzik yönetmenliği yaptı. 1811’de Arlequin adlı bir bale besteledi. Alman Romantizminin ilk yazarlarından olan dostu Friedrich de la Motte Fouqué’nin Undine adlı masalını operalaştırması da bu döneme rastlar. Hoffmann, 1814’ten itibaren edebiyata yöneldi. 1814-1815 tarihli Phantasiestücke in Callots Manier adlı öykü kitabı, yazar olarak ün kazanmasını sağladı. 1816’da yeniden devlet hizmetine girerek Berlin Temyiz Mahkemesi’nde yargıçlık yapmaya başladı.
Ernst Theodor Amadeus Hoffmann, Alman Romantik Dönem’in ekollerinden birisidir. Hoffmann, eserlerinde gerçekliğin sınırlarını aşar ve fantastik bir dünyaya yelken açar. 1763-1825 yılları arasında yaşamış olan Alman yazar Jean Paul Friedrich Richter’in 1776 yılında kaleme aldığı eseri Siebenkäs’de ilk kez kullanılan Eş ruh motifi, ikinci kez Ernst Theodor Amadeus Hoffmann tarafından kullanılmıştır.
Şeytanın İksirleri (1815-1816) ve Kedi Murr’un Hayat Görüşleri (1820-1822) adlı romanları, Gece Tabloları (1816-1818) ve Die Serapionsbrüder (1819-1821) adlı öykü derlemeleri büyük ilgi gördü. Hoffmann’ın peri masallarından doğaüstü felaket öykülerine kadar eşsiz hayal gücünü sergilediği eserleri, Çaykovski’nin bale süiti Fındıkkıran da dahil olmak üzere pek çok opera bestesine esin kaynağı oldu. Eserleriyle Honoré de Balzac, George Sand ve Théophile Gautier gibi isimlerin saygısını kazandı; Victor Hugo, Charles Baudelaire, Guy de Maupassant, Aleksandr Puşkin, Fyodor Dostoyevski ve Edgar Allan Poe’yu etkiledi. E.T.A. Hoffmann, 1822’de Berlin’de öldü.
Tam adı:
Ernst Theodor Amadeus Hoffmann
Unvan:
Alman Fantezi ve Korku Hikâyeleri Yazarı, Besteci, Müzik Eleştirmeni ve Çizer
Doğum:
Königsberg, Doğu Prusya, Prusya Krallığı, 24 Ocak 1776
Ölüm:
Berlin, Brandenburg, Prusya Krallığı, 25 Haziran 1822
Sözcükler nedir ki? Muhteşem gözlerindeki bakış, bu dünyadaki her dilden daha fazlasını söylüyor. Zaten göklerin bir çocuğu, zavallı dünyevi bir gereksinimin çizdiği dar çerçeveye sığabilir mi?
Aykırı gerçekçilik... Okuduğunuz sayfalara hayat boyu bir daha dönmeseniz bile, okurken yarattığı fırtınayı kolay kolay dindiremeyeceğiniz eserler vardır. Çünkü korkutmuştur sizi, en ilkel duyularınıza dokunmayı başarmıştır. İleri gidip, adı koyulmazlarınızın üstünü karalamıştır :)
Eserde tadı kaçırılmayacak kadar güçlü bir gizem var, bu nedenle
Çok farklı ve zamanının çok ilerisinde bir klasik Kedi Murr’un Dünya Görüşü. Hoffman’ın 1820 yılında kaleme aldığı ve başyapıtı kabul edilen eser, iki hikayeyle ilerliyor: Hikayelerden biri bir orkestra şefinin biyografisini kronolojik bir sıra izlemeden, hatta sondan başlayarak anlatıyor. İkinci hikaye ise, bu orkestra şefinin arkadaşı tarafından
Üstad Abraham'ın bilge,filozof,saygıdeğer,asil ve gururlu kedisi Murr hayat tecrübelerini gelecek kedilere aktarmak istemiştir. Sahibinin omzunda çaktırmadan onun okuduğu kitapları okuyan Murr yine sahibine çaktırmadan yazı yazmayı da çözmüştür. Sahibi onu işi gereği bir süreliğine sevgili arkadaşı Orkestra Şefi Kreisler'e emanet eder ve bilge kedimiz bu sıralarda günlük tutmaya başlar.. Kreisler'in günlüğünü yırtarak arkalarına kendi öyküsünü yazar... Bir yayıncı bunu basar ve bu şekilde çift yönlü kitap basılır. Bir yandan kedi Murr'u diğer yandan Kreisler'i okuruz.. Kedi Murr'un bölümlerinde kahkaha attığım olmuştur. Uzun süredir böyle gülerek roman okuduğumu hatirlamiyorum. Gerçek okurların bayılarak okuyacağı bir eser olacaktır. Mutlaka okuyun..
Aaaah Murr:))