Merhabalar :))
Hiç duymadığım bir kitap ve yazar.
Kitabın kapağı ve arka kapak yazısı dikkatimi çekmişti. Özellikle dostluk hikayesi olmasından dolayı okumak istedim. Malum, günümüzde nadir bulunan bir kavram olduğu için..:))
Kitap; “Nazizede” iki genç kızın dostluğunu anlatıyor. 11 Ekim 1943, Fransa’ya düşen bir casus uçak... Pilot yandaşları tarafından kurtarılıp saklanıyor, yolcu bir ‘yanlış tarafa bakma’ sebebiyle Nazilerin eline düşüyor.
Kitap, iki bölüm halinde yazılmış. İlk bölüm Nazilerin elindeki kızın yazdıkları, ikinci bölüm pilotun anlattıkları...
Kitabı okurken çoğu zaman dikkatim dağıldı, sıkıldım, daraldım. Uçaklarla ilgili çok fazla terim vardı. Okuyucunun ilgisini taze tutacak diyalog bölümleri çok az, çoğunlukla kağıda dökülen itiraflar (doğru - yanlış)
Ama kurgu ilginç... Sonlara doğru merak uyandırdı bende. Tahmin etmediğim bir son oldu..
İnsan dostu için böyle bir şeyi yapabilir mi? Bilmiyorum..
Okuyabilirsiniz...
Okumayabilirsiniz...
Ben kararsız kaldım...
İngiliz casusu olan iki yakın kız arkadaştan; pilot olan Maddie,Fransız topraklarında arkadaşını kurtarmak için yanan uçaktan atlamasını ister. Uçaktan atlayan arkadaşı, talihsizlik sonucu Nazilerin eline düşer. İşkence görmeye başlarak, sırları ve şifreleri ifşa etmeye zorlanır. Aynı zamanda arkadaşını da merak etmektedir.
Okurken, savaşın anlamsızlığına ve insanların acımasızlığına bir kez daha içim sızladı. Kitap hakkında düşüncelerime gelince; yazım dili başlarda bayağı kafa karıştırıcıydı. Esir kızın ağzından aktarılanlar ve kendinden üçüncü şahıs olarak bahsetmesinin, ilginç olmasının yanı sıra pek çekici gelmediğini söyleyebilirim. Yorucu geldiği için araya başka kitaplar alarak okudum. Yarıyı geçince daha kolay gitti.
Tavsiye konusunda tarafsız kalarak ve de kendisi de pilot olan yazarın ilk kitabı olması sebebiyle fazla eleştirmeden, bundan sonraki kitapları için başarılar dileyerek, kitap incelememi sonlandırıyorum.