Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emin Akif Ersoy

Emin Akif ErsoyBabam Mehmet Akif yazarı
Yazar
8.4/10
23 Kişi
133
Okunma
5
Beğeni
2.781
Görüntülenme

Hakkında

Bilindiği gibi, Âkif'in ilk üçü kız olmak üzere altı çocuğu olmuş, dördüncü çocuk İbrahim Naim bir buçuk yaşındayken ölmüştür. Diğer oğullarının adları Mehmed Emin ve Tahir'dir. Emin Ersoy, 1908 yılında İstanbul'da doğmuştur. Hangi okullarda okuduğunu, Âkif'in 1925 yılında Mısır'dan dostu Fuad Şemsi'ye yazdığı mektuplar sayesinde biliyoruz. 8 Mart 1925 tarihli mektubunda, Emin'in haylazlığından, Numune Mektebi'nin beşinci sınıfını zar zor geçebildiğinden, şimdi de mektebe canı isterse gidip istemezse sokak sokak dolaştığından, nasihatlere ve ihtarlara aldırmadığından söz ederek Fuad Şemsi'den yardım ister. Âkif, Ankara'ya giderken beraberinde götürdüğü ve Millî Mücadele boyunca yanından ayırmadığı Emin'le, 1923 ve 1924 ve 1925 kışlarını Abbas Halim Paşa'nın davetlisi olarak Kahire'de geçirdiği için fazla ilgilenememiştir. Reşat Ekrem'in İstanbul Ansiklopedisi'ne Burhaneddin Olker tarafından yazılan "Ersoy, Mehmed Emin" maddesinde verilen bilgilere inanmak gerekirse, Emin, babasının yokluğunda, uygunsuz arkadaşlar edinerek içki ve esrara alışır. 1925 baharını İstanbul'da geçirdikten sonra yakından ilgilenmek için Emin'i de Kahire'ye götüren Âkif'in, Fuad Şemsi'ye yazdığı mektuplardan birindeki şu cümleler, Olker'in verdiği bilgilerin doğru olduğu izlenimini uyandırmaktadır: "Emin'i buraya getirdiğimden dolayı o kadar memnunum. O kadar doğru bir iş gördüğüme kaniim ki, sorma!" Emin'in askerliğini yapmak için 1934 yılında Türkiye'ye döndüğü, Kırklareli'nde er olarak askerliğini yaparken arka­daşlarına Kur'an'dan âyetler okuyup tefsir ettiği için irtica suçlamasıyla tevkif edilip Divan-ı Harb'e verildiği, bir yolunu bulup tevkifhaneden kaçtığı, Mersin'den ya­ya olarak Antakya'ya giderken o tarihte henüz Türkiye'ye bağlanmamış olan Hatay sınırları içinde şüphe üzerine yakalandığı, pasaportu olmadığı için Kırıkhan kazasına gönderildiği, Ali İlmî Fânî'nin Rıza Tevfik'e yazdığı bir mektuptan biliniyor. Emin, yakalandıktan sonra yardım istemek için bir yolunu bulup hapishaneden baba dostlarından birine bir mektup gönderir. Asıl sahibi bulunamadığı için Ali İlmî Fânî'ye verilen bu mektupta, Emin, başından geçenleri anlattıktan sonra Türkiye'ye iade edilmek üzere olduklarını belirterek imdat istemektedir, ama artık çok geçtir. Emin'in nasıl yargılandığı, ne kadar ceza aldığı ve ne kadar hapis yattığı araştırılması gereken bir husustur. İstanbul Ansiklopedisi'ndeki maddede yeterli bilgi yok. Ancak Emin'in hem irtica, hem de firar suçundan mahkûm olduğu, cezasını çektikten sonra askerliğini tamamlayıp terhis edildiği tahmin edilebilir. Olker'e göre, terhisinden sonra İstanbul'un haneberduşlarından biri haline gelen Emin, sabahçı kahvelerinde ve hamamlarda yatıp kalkmıştır; yalınayak dolaştığını, şarap, ispirto ve esrar parası için hamallık yaptığını görenler bile vardır. Zabıta tarafından ilk defa 1939 yılında bir esrarkeş olarak yakalanır ve akıl hastanesine sevk edilir. Ancak bir süre sonra bir baba dostunun yardımıyla buradan çıkarılıp Bursa'da, Karacabey Harası'na kâhya olarak yerleştirilir. Bu görevi sırasında evlenerek mazbut bir hayat yaşamaya başlayan Emin, işinden kovulunca İstanbul'a döner ve Refii Cevat Ulunay'ı ziyaret eder. Kendisini "Ben Mehmed Âkif'in oğluyum, ismim Emin'dir" diye takdim eden Emin, Ulunay'ın anlattığına göre, zelzelenin Hara'yı altüst ettiğini ve "Buralar eski haline getirilinceye kadar git, başının çaresine bak!" denerek işten çıkarıldığını söyler ve tavassut ricasında bulunur. Durumu ilgili makamlara bildirdiğini, neticeyi beklerken Emin'den bir mektup aldığını yazan Ulunay şöyle devam ediyor: "Ziraat Bakanlığı tarafından tekrar haraya gönderildiğini ve kendisine yer olarak merkeze yedi-sekiz kilometre mesafede Poyrazbahçe Koyun Ağılı denilen bir yerde yatıp kalkabileceğini söylediklerini yazıyor. Sobasız, gıdasız, pislik içinde olan buradan kurtarılmasını rica ediyor." Emin'in Karacabey'deki şartlara dayanamayarak İstanbul'a ve eski hayatına döndüğü anlaşılıyor. Eşini de 1966 yılı başlarında kaybedince hayata büsbütün küsen ve kendini yeniden içkiye ve esrara veren Emin, o yılın sonlarında birkaç ay akıl hastahanesinde kalır ve Kasım 1966'da taburcu edildikten sonra Tophane'de terk edilmiş bir kamyon karoserinin içinde yaşamaya başlar. Bu arada Çetin Altan'ı da ziyaret edip yardım istediği çok yazılıp çizildiği için ayrıntılara girmiyorum. Emin, 24 Ocak 1967 günü Tophane'de yatıp kalktığı karoserin içinde ölü bulunmuştur.
Unvan:
Mehmet Akif Ersoy'un oğlu
Doğum:
İstanbul, 1908
Ölüm:
Tophane, 24 Ocak 1967

Okurlar

5 okur beğendi.
133 okur okudu.
2 okur okuyor.
42 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İstiklal Marşı şairi rahmetli Mehmet Âkif Ersoy'un, Emin Âkif Ersoy adlı bir oğlu olduğunu bilir misiniz? Emin Âkif, henüz on üç yaşında iken İstiklâl Mücadelesi'ne katılan babasıyla beraber Anadolu'ya geçmiş, zafere kadar yanında kalmış, sonra beraberce Mısır'a gitmiştir. Emin Âkif şimdi ana vatandadır ve safahat şairinin bilinmeyen taraflarını kucaklayan hatıralarını Millet'in muhterem okurlarına sunmaktadır.
Cemiyetteki büyük insanlar buhranlı günlerde ortaya çıkarlarmış.
Sayfa 115 - Kurtuba KitapKitabı okudu
Reklam
Düşmanda silah, cephane, malzeme bol. Müslüman Türk'te mi? Ne gezer. Silah, cephane ve erzak bakımından düşmanla kıyas kabul edilmez bir yokluk. Bu yokluk içerisinde yegâne "var"ı iman'ı, bu imandan aldığı güç ve ümitle kazanacağına inancı.
Sayfa 88
Vatan şairimiz.
Yunanlıların vatandaşlarımıza yaptıkları hakaretlere mülevves çizmeler altında çiğnenen mabetlerimizin haline için için yanıyor, cidden müteellim oluyordu. Mehmet Âkif'i yazarken ağlar bir vaziyette hem de bol gözyaşları dökerek derin derin hıçkırarak ağlar bir halde çok gördüm.
Sayfa 58
Milletimiz mültecileri neden yargılıyor umarım anlamışsınızdır
...eli silâh tutabilen bütün erkekler ailesiyle vedalaşıyor, evini, karısını, çocuklarını Allaha emanet ederek cepheye koşuyordu.
Sayfa 38
"Mehmed Akif Ersoy Okuma Etkinliği" (26.05.2020 - 15.07.2020)
Merhabalar, öncelikle herkesin Ramazan Bayramı’nı kutlarım. Rabbim daha nice bayramlara ve Ramazanlara hayırlısıyla kavuşmayı ve hakkıyla istifade edebilmeyi nasip etsin inşallah. Fark eden okurlar olmuştur belki, bir süredir Mehmed Akif üzerine okumalar yapıyorum. Bu süreç bilinçli bir program dahilinde de olmadı. İsmet Özel “Kitaplar insanı
Merhaba arkadaşlar, "Mehmed Akif Ersoy Okuma Etkinliği" (#73989455) sona ermiştir. Etkinliğe katılım gösteren tüm okurlara teşekkür ederim. İnşallah herkes için güzel bir deneyim olmuştur. Etkinlik sürecinde sizlerden gelen inceleme ve alıntıların toplu hali aşağıda paylaşılmıştır. Keyifli okumalar dilerim.
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
135 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Sonlara doğru çok üzülerek okudum.... Ne zor zamanlardan geçmişler. Huzur içinde uyusun baba oğul.... Savaş, yokluk, ulaşım sorunu.. Bir yandan aile geçimi. Mehmet Akif boşuna Mehmet Akif olmamış..
Babam Mehmet Akif
Babam Mehmet AkifEmin Akif Ersoy · Kurtuba Kitap · 2010138 okunma
135 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
BABAM MEHMET AKİF ERSOY
***Milli şairimiz MEHMET AKİF ERSOY'un oğlu olan EMİN AKİF ERSOY'un anlatılmayan ve bilinmeyen yönleriyle babasını , istiklal savaşı yıllarında yaşadığı müthiş mücadeleyi,babasının annesine ve çocuklarına olan düşkünlüğünü anlatıyor.tavsiye ederim
Babam Mehmet Akif
Babam Mehmet AkifEmin Akif Ersoy · Kurtuba Kitap · 2010138 okunma
135 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
BİR BABA, BİR OĞUL..
Mehmet Akif’i hep hüzünle anarım. Milletin istiklali için kendini adamış bu adam, nasıl olmuş da tam da istiklale kavuşulduğunda canından çok sevdiği vatanını terk etmiştir? Neler yaşamış, neler hissetmiştir? Mehmet Akif ile ilgili söylenecek söz çok ama asıl bu kitapta beni derinden etkileyen hadise Akif’in oğludur. Akif’in ailesi başka şehirlerde ikamet ederken, o yanına oğlu Emin’i almıştır. Emin Ersoy babasıyla birlikte il il gezmiş, pek çok önemli mecliste bulunmuştur. Yine kitaptan anlaşıldığına göre Mehmet Akif, oğlunun eğitimi ile yakından alakadar olmuştur. Hatta Emin Ersoy, askerdeyken arkadaşlarına Kur’an okuyup tefsir yaptığı için hapis cezası almıştır. Emin, babasının vefatından sonra aşırı yoksul bir hayat sürüp bir çöp konteyner'ın olduğu izbe bir yerde ölü bulunmuştur..
Babam Mehmet Akif
Babam Mehmet AkifEmin Akif Ersoy · Kurtuba Kitap · 2010138 okunma