Notre Dame de Sion ve İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro bölümü mezunu olan Füsun Erbulak, 1962'de Dormen Tiyatrosu'nda sanat hayatına başladı. Yine aynı yerde eşi Altan Erbulak ile tanışıp evlendi. Koca Mustafa Paşa Çevre Tiyatrosu, Fikret Hakan Tiyatrosu, Hadi Çaman Yeditepe Oyuncuları’nda oynadı. 1955 yılında ilk filmini çevirdi. Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) saflarında yer aldı. Altan Erbulak'tan boşandı, daha sonra onunla yeniden evlendi. 1984'te Yazdığı Atmış Günlük Bir Şey ve Burgu (1986) adlı kitapları müstehcenlik gerekçesiyle toplatıldı. Kitap çevirileri, gazete ve dergilerde yazarlık yaptı. Oyuncu Sevinç Erbulak'ın annesidir.
Bu kitabı 6 ay önce okumaya başlama sebebim kitabın adıydı. O sıra ne düşünüyordum bilmiyorum ama ertelemek için işe yarayacağını düşünmüştüm. Hatta bu ertelemenin nasıl yapılacağını düşünüyordum. Kitapta okuduğum yere kadar olan kısmında soruma cevap bulamadım bu yüzden kitabı yarıda bıraktım. Fakat sonradan intiharı ertelemeyi sağlayacak şeylerden birinin belki de yazmak olabileceğini düşündüm.
Aslında ben kendimce bu incelemeyi yazmayı uzun süre düşündüm ama niyeyse yazasım da gelmedi fakat içimde kalmasın istedim ve yazdım. Neyse ki şu anki ruh halim o zamanki ruh halime gülüyor.
Kitabı begenmedim, ama okudum . Başladığım için bitirdim yani. Sanat camiasında dönen entikaları ve küçük yaşta bu ortama giren ve ailesiyle ters düşen bir genç kızı konu almış. Bir türk filmi konusu gibi geldi bana. Ama emege saygı duymak gerek. Yazarın hayatından kesitler var.
Bir Amazon Kadını uzun zamandır okumayı istediğim, merak ve heyecanla beklediğim bir kitaptı. Çünkü kitap bir dönemin önemli simgelerinden birinin, yalnızca onları kahramanlaştıran insanlar gibi fikirleri değil aynı zamanda bizim gibi sıradan bir hayatı olduğunu hatırlatıyordu bana. Ancak bu sıradanlık bile kendi içinde fazlasıyla sıradan değildi.