1903 yılında Liège'de doğmuştur. Genç yaşlarda okulu bırakıp gazete muhabirliğine atılmış ve 19 yaşında Paris'e yerleşmiştir. İlk polisiye romanlarını bu dönemde Sim takma adıyla yayımlamıştır. 1945'te Amerika'ya yerleşmiş ve 20 yıl bu ülkede yaşadıktan sonra, önce Fransa'ya sonra da İsviçre'ye geçmiştir. 1989 Eylülünde Lozan'da ölmüştür. Polisiyeler dışında psikolojik romanlar ve denemeler de yazmıştır. Polisiyelerindeki psikolojik derinlik, gerilimi sürekli ayakta tutmakta ve okurun ilgisini sürekli sonuca yönelik olmaktan çıkarmaktadır. Birçok romanı sinema ve televizyona uyarlanmıştır. Bazı yapıtları: Pietr-le-Leton (1931, Letonyal Pietr), La Maison du Canal (1933, Kanaldaki Ev), L'homme Qui Regardait Passer les Trains (1938, Trenlerin Geçişini İzleyen Adam), La Chambre Bleue (1964, Mavi Oda).
NOT: BAZEN ARKA ARKAYA ÇOK FAZLA İNCELEME PAYLAŞTIĞIM İÇİN SORULUYOR. BUNLAR BANA AİT VE BİR SÖZLÜK SİTESİNDEKİ ÜYELİĞİM SÜRESİNCE PAYLAŞTIĞIM İNCELEMELER. BURAYA ZAMAN BULDUKÇA TAŞIYORUM.
________________________________________________
Merhabalar. Bu öyküde klasik polisiye sonlarından yok. Genelde katili polisler bulur lakin bu kitapta ters köşe yapılmış. Ters köşe yapılmış olsa da katili bulan karakterin mantığını sevdim. Öykü bir boksörün cinayetinin ihbar edilmesi ile başlamaktadır. Acaba katili kim doğru tahmin edecek?
Uyumadan önce okuyayım dedim bizim yazarımız sait faik abasıyanık çevirmiş bi güzel bizim öykü yapmış resmen çok basitti öykü ğüzel değildi hayalkırıklığına uğrattı tavsiye etmiyorum.
Müfettiş Maigret'i tekrar ziyaret etmek ilginç. Bu gizemlerden bazılarını uzun zaman önce Gazi'de sosyoloji lisans okurken, üniversitede bir dersle alakalandırıp okumuştum. Bazı klişeler aklımda kalmış olsa da, kirli barları, kiralık katilleri, afyon batakhaneleri ve rotgut alkolüyle savaş öncesi Paris'inin atmosferinden hâlâ keyif