Yazar Oslo'da doğmuş, Molde'de büyümüştür. Norveç Ekonomi Okulu'nda iktisat ve işletme bölümlerinde okumuş; buradan dereceyle mezun olmuştur. Dedektif Harry Hole karakteri hakkında yazdığı romanlar sayesinde oldukça popülerleşmiş; Norveç çapında bir buçuk milyonluk bir satış elde etmiş ve eserleri kırk dile çevrilmiştir. Norveçli ünlü rock grubu Di Derre'nin de solistliğini yapan yazar, ilk çocuk kitabını da 2007 yılında "Doktor Proktors prompepulver" ismiyle yayımlamıştır. 2010 yılında Edgar Ödülleri'nde aday olurken, Flaggermusmannen isimli ilk romanıyla 1997 yılında Riverton ödülünü, 1998 yılında da Glass Key ödülünü kazanmıştır. Türkçe'ye Koridor Yayıncılık tarafından iki kitabı, yani "Kızılgerdan" ve "Şeytan'ın Yıldızı" isimli romanları çevrilmiştir.
Romanları
- "Flaggermusmannen" - (1997) (Türkçe: Yarasa)
- "Kakerlakkene" - (1998) (Türkçe: Hamamböcekleri)
- "Rødstrupe" - (2000) (Türkçe: Kızılgerdan)
- "Sorgenfri" - (2002) (Türkçe: Nemesis)
- "Marekors" - (2003) (Türkçe: Şeytan Yıldızı)
- "Frelseren" - (2005) (Türkçe: Kurtarıcı)
- "Snømannen" - (2007) (Türkçe: Kardan Adam)
- "Panserhjerte" - (2009) (Türkçe: Leopar)
- "Gjenferd" - (2011) (Türkçe:
Hayalet )
- "Politi" - (2013) - ing. Police
- "Tørst" - (2017) - ing. The Thirst
Jo Nesbo / Yarasa
Daha önce bilmeden serinin yedinci kitabı olan #KardanAdam ‘ı okumuş ve bayılmıştım. Olayların her kitabında farklı olması nedeniyle okurken kopukluk yaşatmamıştı. Bu kitabı okuyunca anladım ki; Harry Hole’u tam anlamıyla tanıyabilmek için seri olarak okunması gerekiyormuş. Benim ilk tanıştığım Hole ile bu kitaptaki adam zıt
Jo Nesbo / Kardan Adam
Hepimiz yaşımız kaç olursa olsun kardan adamları severiz. Hatta kar yağdığında hemen bir tane yapmaya başlarız. Ben bu kitabı okuduktan sonra bir daha değil kardan adam yapmak, görmek bile istemiyorum sanırım. Yazardan okuduğum ilk kitaptı #KardanAdam. Polisiye gerilim tarzında olan bu kurguyu çok sevdim. Sürükleyici,
Baş kahramanımız Harry Hole serisinin 2. Kitabıdır. Kitabı beğenmekle beğenmemek arasında kaldım ama daha çok beğenmedim. Katilin, Harry Hole karakterinin burnunun dibinde olması ve bir türlü yakalanmaması hikayenin sıkıcılaşmasına neden olmuş. Yazarın ilk iki kitabı da acemiliğinin gazabına uğramış diyebilirim. Karakterler birbirleriyle alakasız ya da kopuk kalmış. Hikaye Taylandda görev yapan Norveç büyükelçisinin bir motel odasında ölü şekilde bulunması ile başlıyor. Bu cinayetin sebebi neydi ve bu cinayet ile nasıl sırlar gün yüzüne çıkacak? Herkese iyi okumalar dilerim...