Laura Restrepo

Laura RestrepoHezeyan yazarı
Yazar
6.8/10
12 Kişi
23
Okunma
0
Beğeni
1.086
Görüntülenme

Hakkında

Laura Restrepo 1950 yılında Kolombiya’nın Bogotá kentinde doğdu. Dedesi hiç okula gitmemesine rağmen altı dil biliyordu. Babası ise 13 yaşındayken okuldan ayrımasına rağmen eğitime inanan bir insandı. Ancak işi gereği kent kent, hatta ülke ülke dolaşırken ailesini de yanında götürmesi, Restrepo’nun okula gitmesini engelledi. Öyle ki 10 yaşına geldiğinde gördüğü tek eğitim Danimarka’da bir gece okulunda aldığı seramik kursuydu. Madrit’e geldiklerinde yetersiz alt yapısı nedeniyle hiçbir okula kabul edilmedi. O da flamenko kursu aldı, müzeleri, tiyatroları, dağları, tepeleri dolaştı. 14 yaşına geldiğinde pek çok kitap okumuş ama çarpım tablosunu ezberleyememişti. Laura 15 yaşındayken Kolombiya’ya döndü ve lise diploması almak için yeterlilik sınavlarına çalıştı. Dört hafta sonra aldığı diploma, aile tarihinin ilk diplomasıdır. Ardından Kolombiya Andes Üniversitesi’ni dereceyle bitirdi, siyaset biliminde mastır yaptı. Siyasetle tanışmıştı. Madrit’e dönüp Sosyalist İşçi Partisi’ne katılan Restrepo, diktatörlüğe karşı mücadele eden direniş örgütlerine yardım etti. Üç yıl sonra Kolombiya’ya döndü. Semana dergisinde gazeteciliğe başladı. Semana’daki yazıları sayesinde Gabriel Garicia Marquez’le tanışma fırsatı bulmuştu. Marquez’le yaptığı konuşmalar yazarlık hayatına attığı ilk adımdır. Ülkesi Kolombiya’da hükümetle gerillar arasındaki barış görüşmelerine katılıp ölüm tehditleri alması üzerine Kolombiya’dan ayrılarak Meksika’ya yerleşti. İlk romanını Meksika’da tamamladı. Çok sayıda ödül kazanan ve yazmayı sürdüren Laura Restrepo, Sevilla Üniversitesi’nde yılda bir dönem ders veriyor. Başlıca eseleri; Story of a Fascination (1986), Isle of Passion (1989), Leopard in the Sun (1993), The Angel of Galilea (1995), The Dark Bride (1999), A Tale of the Dispossessed (2001), The Scent of Invisible Roses (2002), Delirium (Hezeyan, 2004), Too Many Heroes (2009), No Place For Heroes (2010).
Unvan:
Kolombiyalı Yazar
Doğum:
Bogota, Kolombiya, 1950

Okurlar

23 okur okudu.
21 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Neşe en az beklediğin zaman gelir seni bulur.
Sayfa 220Kitabı okudu
Eğer gerçek su yüzüne çıkacak gibi olursa sessizliğin içine dalmak, hayatımızın kanunu gibi olmuştu.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Bizim ağacımız mı? Onun onayladığını duyunca rahatlıyor. Bizim ağacımız, senin ve benim? Senin ve benim. Sen ve ben? İkimiz mi? Evet aşkım ikimiz. Çift sayının verdiği rahatlatıcı faktör Blanca tarafından her gün o mersin ağacının altında tekrar ediliyor.
Beni sinema kulübünde onunla tanıştırdıklarında ve onunla vedalaştıktan sonra onun muhteşem güzelliği beni adeta çarpmıştı. Bir şimşek etrafı nasıl aydınlatıp sonra kayboluyorsa onun da öyle olacağını düşünmüştüm, onunla ikinci bir buluşma şansımın olacağını bile düşünmemiştim.
Sayfa 148Kitabı okudu
Her hikaye kocaman bir pastadır ve herkes hikayenin yediği ince dilim kadarını bilir.

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
240 syf.
3/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Aslında anlatım dili biraz yorucu. Konusu ise derin .. Bazı şeyler genetik diyoruz ya işte öyle... Dedesi de hezeyanlar, buğranlar geçiren gören bir aile... Konusuna gelince. Ön planda okuru hemen içine çekecek bireysel dramlar; gizem, aşk, ihanet, karmaşık ilişkiler yer alıyor. Arka planda ise Kolombiya'nın çatışmalı ve acılı tarihi... Hezeyan, savaş ve yolsuzluk nedeniyle zarar görmüş bir ülkenin çaresiz insanlarının hayatta kalmak için verdiği gündelik mücadeleyi anlatıyor. Umudunu hiç yitirmeyen insanlar bunlar; önlerindeki engelleri aşmaya yetecek kadar güçlü bir iradeye sahipler. Başarmak için ihtiyaç duydukları yegâne duygu ise yakınlarının sevgisi...
Hezeyan
HezeyanLaura Restrepo · Ayrıntı Yayınları · 201323 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Hezeyan, hastanın gerçekliğine inandığı gerçekte olmayan fakat ısrarla savunduğu düşünceler demekmiş. Kitabın ismi de kitabın sonunda anlamlanıyor. Aguilar, birkaç günlük seyahatinden döndüğünde karısı Agustina’yı bir otel odasında histeri nöbetleri geçirirken bulur. Agustina gerçeğe paralel bir evrende, adeta zihninde kaybolmuş gibidir. Aguilar bu durumu şöyle ifade ediyor; “Karımın altüst olmuş aklı beni ısıran bir köpek adeta ama aynı zamanda havlamaların arasından bana yardım çığlığı gönderiyor ve ben de nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum. Agustina aç, yaralı evine dönmek isteyip de başaramayan, ertesi saniye bir zamanlar evi olduğunu bile hatırlamayan bir sokak köpeği.” Karısına ne olduğunu öğrenmeye ve onu iyileştirmeye çalışan Aguilar ile birlikte aile sırlarına, karmaşık ilişkilere, Kolombiya’nın çatışmalı tarihine, dramlara tanık oluyoruz. Kolombiya’ nın çatışmalı tarihi olur da Pablo Escobar olmaz mı? O da var tabi anmadan geçmeyeyim. Hikaye, bilinç akışı tekniğiyle parçaları birleştirdikçe şekilleniyor ve Agustina’nın hezeyanının nedeni de yavaş yavaş beliriyor. Laura Restrepo’ nun yalnızca Hezeyan isimli eserinin Türkçe’ye çevirilmiş olmasına üzüldüm. Güney Amerika edebiyatının büyülü gerçeklikle kirli gerçekliği arasındaki sınırları sevenler için güzel bir hikaye. İlgilisine tavsiye ederim. Güzel bir gün dilerim.
Hezeyan
HezeyanLaura Restrepo · Ayrıntı Yayınları · 201323 okunma
240 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yaralı bir insanın hikâyesinde, yaralı çok insan vardır.
Her şey Aguilar'ın, karısı Agustina'yı bir otel odasında perişan halde bulması ile başlar. İlk eşinden olan çocuklarını görmek için başka bir şehre gitmiş, dört gün sonra eve geldiğinde aldığı haberle kendini bu otel odasının kapısında bulmuştur. Kapıdan daha içeri girmeden odadan çıkan adam çekip giderken, odanın penceresinden dışarıya tepkisizce
Hezeyan
HezeyanLaura Restrepo · Ayrıntı Yayınları · 201323 okunma