Çeşitli sıkıntılar içinde olan kalbi ferahlatan, ateşini söndüren aşktır. Âşığı bin türlü derde giriftar eden de aşktır. Aşk bir kalbe girdi mi, başka varlığa tahammüle edemez, aşığı sürekli kendi ile meşgul eder. Aşk, pervaneyi mumun ateşine yandırır, bir gül için bülbülü tabe-mahşer zar eder, inletir. Mecnun’u çöle düşürüp dağ bayır gezdiren, Leyla’yı güzellikte itibar eden aşktır. Aşk, Ferhat’a dağları yardırır, Şirin’den kötü haber alınca kazmasını başına vurdurur. Şirin’in dudağından kevser akıtan da aşktır. Kısacası aşk, zorlukları aşmada güç ve kuvvet; âşıkları derde salmada afettir. Vamık’ı kana boğan, Azra’nın sırrını ifşa eden aşktır. Katreyi deryaya salıp nehir eden, deryayı coşturup buharlaştıran da aşktır..
İstersen aç pencereyi bağır sesin yettigince
Dünya dönecektir yine yıldızlar doğacaktır her akşam
Rüzgar esecektir yine anlamsız bunca kavga telaş bunca heves
Ne raylara oturmuş bir tren ne serseri balon hayatımız ne de uçsuz bucaksız zamana açılan başıboş bir yelken
Gizli bir hesap var gizli bir kelam
Hersey görünmeyen bir bağlar ile birbirine bağlı görmesek te sebepsiz olmuyor hiçbir şey
Ayağımızın sürçmesi düşüvermemiz bir çukura
Yanlış olan ne öyleyse bir dokunan var işte hayatın tellerine düşüvermemiz bir çukura yanlış olan ne öyleyse bir dokunan var hayatın tellerine
Yazarın kurgu roman havasında anlatımını beğenmedim. Özellikle Bakî için; " gülümseyerek bir de benim şu beyitime bakın" , " kaşlarını çattı doğruldu bu beyitimi duymadınız mı" gibi cümlelerle Bakî'nin karakterini adeta liseli atarlı ergen gibi konuşturmuş. Sadece beyitlerin günümüz anlamını verseydi çok daha okunaklı bir kitap olurdu.
Yazarın kendi yorumu seviyesiz bir ergen türkçesi Bakî'nin beyitleri en üst saray Türkçesi. İkisinin aynı sayfada olması okuma akışını aşırı bir şekilde bozuyor. Okurken insan çukurlarla dolu bir tarlada traktör süren bir çiftçinin tepesinde gibi hissediyor.
Kısa kısa hikayelerden oluşmuş bir kitap.
Bir öğretmenin hatıraları, bilgileri,tecrübeleri ustaca bir şekilde hikayeleştirilmiş.
Sayfalar arasına serpiştirilen beyitler,Divan Edebiyatı'mızı hatırlatır bir lezzet katmış.
Cümleler içinde az da olsa kullanılan Osmanlıca kelimeler dilimizin zenginliğine atıfta bulunmuş.
Mükemmel teşbihler cümleleri canlandırmış,yapılan tasvirler adeta hikaye içinde yaşıyor hissi vermiştir.
Kısa cümleler kullanılmış, bu da akıcı anlatımı sağlamıştır.
Hikayeler içine yerleştirilen arka plandaki dersler ve dikkat çekici sosyal konular düşündürücü olmuş..
Kitapların başlı başına insanın kendine ayna olma özelliğinden sebeple insanın insana ayna olma çağını geçilmiş bir durum oluşundan dem vurarak!…
Edebiyatımızın mümtaz şahıslarından fevkalede seçme eserlerin yer alması ve kişiye özel değer katması temennisiyle kesinlikle okunması tavsiye olunur.
#198392434