Rize’nin Pazar ilçesinde doğdu. Öğrenim yıllarında Trabzon ve Ankara’da bulundu. 1968 yılında Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fransız Filolojisi Bölümünden mezun oldu. Meslek yaşamı süresince öğretmenlik ve çevirmenlik yaptı. 1982 yılından bu yana İstanbul’da yaşamaktadır.
Melek Güngör’ün yazın yaşamı 1989 yılında katıldığı TRT senaryo yarışmasında ödül kazanmasıyla başladı. Öykü ve masalları, Kırmızı Fare çocuk dergisinde yayınlandı. Bugüne kadar çeşitli yayınevlerinde yayınlanan kitapları sırasıyla şunlardır:
Bayan Tutu Modaya Uyuyor, Penguen Tigi’nin Özlemi (İkinci baskısı, Düş mü Gerçek mi? adıyla yapıldı.) Benim Orkestram Sizinkini Döver, Bulut Lila, Flüte Saklı Müzik, Büyücü Sakal ve Çırağı Tilki Kulak, Şakacı Hortlak İşbaşında, Şakacı Hortlak’ın Muhteşem Dönüşü, Mars Gezegenine Nasıl Gidemedim, 3 M’ler Soygunculara Karşı, Uzaylı Rola (on kitaplık dizi).
Yazar, TRT ödülünün yanı sıra Redhouse Yayınevinin 1990 yılı çocuk öyküsü yarışmasında ikincilik ödülünü ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin 1998 yılında açmış olduğu yarışmada da başarı ödülünü almıştır.
Aşktan söz ettiğimde aşkım kızdırır seni Havayı güzel bulsam hayır yağmurlu dersin Ne çok papatya sarmış dersin çimenlerini Mavi göğüm çok mavi yıldızı çok gecemin.. – Elsa’nın Gözleri, Louis Aragon
Dünyamız giderek bir kültür yozlaşmasına doğru kayıyor. Artık gerçek sanat ürünleri çok nadir olarak ortaya çıkıyor .Bunun da sebebi mekanik ! Mekanik, sanatı öldürüyor.
Ata için çok üzüldüm Aile sevgisi ve bağlılığı görmemiş birisiydi ve bir anda bi miras kalıyor Ve eve gittiğindeyse tam bir kabus yaşıyor Bu kabus onu rahat bırakmıyor tabi bir anlamda sevmediği insanlardan kurtulmasını sağlıyor ama bence patronu ölmemeliydi . melinanın yaptıgı fedakarlık her seven kadının yapacağı türdendi. Güzel bir hikayeydi .Eminim ata bir gün hakettiği düzenli hayata kavuşur.
Gelelim Serdar a ; Hayat herkese adil davranmıyor bu açık ve net . Doğdugunda annesini kaybediyor ve bu sevgi eksikliğini tek gecelik aşklarla tamamlıyor.Taa ki şiva yı bulana kadar . Serdarın hatası şivayı tanıdıgı gün o fotografları yakmaması o odayi şivaya göstermesiydi. Şiva ise sevdiğini paylaşmaktan korkan her kadının verdiği ani tepkiyi verdi Ama amerikaya gitmemeliydi . Bazen ani öfke krizleriyle dönüşü olmayan yıllara giriyor ve verdiğimiz kararlardan vazgeçemiyoruz .Hikayenin sonuna doğru tam aşk kazandı diye sevinirken serdarın şanssızlığı şivaya bulaşıyor ve Şiva hayatını kaybediyor. Keşke mutlu olsalardı .
Gelelim kaan ve melis e ; Melisin kardeşlerinini bir kediye yaptıkları tamamen çocukça ve aptalcaydı . Bu hata çocuklarını iyi yetiştiremeyen onlara hayvan sevgisini öğretmeyen anne babalarındı. Bir kediye saçma bir karışım içirmek aptalca. Ama iyi ki de bu aptallığın bedelini kaan ve melis ödemedi ve Aşk kazandı :) inş bir gün her genç kız kaan gibi vazgeçmeyen biriyle karşılaşır ve aşk her daim kazanır. Benjamin se ona diyecek sözüm yok :))
Başarılı bir yıl geçirdikten sonra babasından gelen karne hediyesi tam bir hayal kırıklığı oldu.
Peki bu hayal kırıklığı geçici miydi yoksa!
Hediyenin sonunda hangisini tercih edecek kararı siz verin...
Seviye: 3. Sınıf ve üzeri
Kitap birbirinden farklı konulardan oluşan hikayelere yer verilerek yazılmış. Yaratıcı, biraz fantastik ama oldukça da eğlenceli içeriğe sahip. Özellikle “Flüte Saklı Müzik, Rüzgarla Şarkı Söyleyen Notaların Öyküsü” hikayelerini çok sevdim. Tema olarak çalışmanın önemi, doğa sevgisi, toplumsal kurallar tercih edilmiş. Eğlenceli içeriklere güzel yedirilmiş.
Biçimsel olarak yer yer resimler yer alsa da yazı ağırlıklı bir kitap. Okunması zor değil. Yazı puntosu ve içerik uygun ayarlanmış.
Puan: 9/10
Yazarın kalemine sağlık.