Cunningham 10 yaşındayken California'ya taşındılar. 1970'lerin başında Stanford Üniversitesi'nde öğrenciyken, ressam olmayı istiyordu, ancak bir edebiyat kursuna katılarak kısa öyküler yazmaya başladı. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre amaçsızca yaşadı ve roman yazmaktan vazgeçti. Ancak bu arada birçok yere de başvuru mektubu gönderiyordu. Sonunda Iowa Üniversitesi'ne kabul edildi. Üniversiteye bağlı olarak yazarlık konusunda atölye çalışmalarına katıldı ve öyküler yazmaya başladı. Öyküleri dergilerde yayınlanıyordu. Ancak yazdıklarını yarım bırakarak eski, başıboş günlerine geri döndü. Bu durumdan kendini kurtarabilmek için alelacele yazıp bitirdiği ilk romanı yayınlandığında 30 yaşındaydı. New York'a taşındı ve 1990 yılında A Home at the End of the World adlı romanı yayınlanana kadar çeşitli işlerde çalıştı. Beş yıl sonra üçüncü kitabı Flesh and Blood basıldı. Üç yıl süren bir çalışmanın ardından da Saatler adlı romanını yazdı. Bu romanıyla 1999 yılının Pen/Faulkner Ödülü'nü ve Pulitzer Ödülü'nü aldı. Manhattan'da yaşayan yazar, halen Columbia Üniversitesi'nde öğretim görevlisidir.
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
¶¶Ölmek istemiyordu. Hayat güzeldi. Güneş ısıtıyordu. Ama ya insanlar?¶¶
Mrs. Dalloway
¶¶Bir sanat eseri, bir metin, ister bir saati, ister üç saati isterse de yalnız bir günü anlatır.¶¶
Aristoteles
Saatler (The Hours) kitabını tavsiye üzerine uzun zamandır okumak istiyordum. Farkında olmadan ilk filmini izlemiştim ve çoğu zaman kitaptan uyarlanan
Saatler romanında Michael Cunningham, Virginia Woolf’un Mrs. Dalloway’indeki Clarissa karakterinin içsel monoloğunu alıp, üç farklı yer ve zaman dilimindeki üç kadını anlatan bir dış sese dönüştürmüş. Diğer bir deyişle, Woolf’un Clarissa karakteri üzerinden irdelediği meselelerin evrensel ve zamansız olduğunu gösterircesine, bunları üç farklı
Virginga Wollf,Laura ve Clarissa’nın Msr.Dallovey kitabı bağlamında kesişen hayatlarını konu alan bir kitap..
Filmini 2003 yılında izlemiştim kitabını da 2019 da okumuş oluyorum yani 16 yıl geçmiş aradan..
Filmleri olan kitaplar hakkındaki artık yerleşmiş kanaatim şu.Filmi başka bişi kitabı başka bişi..Ne demek istediğimi örnekleyerek