Miyase Sertbarut, 1963 yılında Ceyhan’da doğdu. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 1985 yılında mezun oldu.
Çeşitli illerde öğretmenlik yaptı. Yazmaya radyo oyunları ile başlayan Miyase Sertbarut 1996 yılında Çankaya Belediyesi ve Damar Edebiyat Dergisi’nin birlikte düzenlediği yarışmada ilk ödülünü aldı ve ilk kitabı yayımlandı: “Fasulyem Bulutlara Çıkamaz”
Bu ödülün ardından çocuk edebiyatına yönelen yazar, ağırlıklı olarak çocuklara ve ilk gençlik çağına yönelik çalışmalarını sürdürüyor.
Çocuk edebiyatı dışında kalan deneme, anlatı ve öyküleri Hayalet Gemi, Bir Yeni Biçem, İnsan, Damar gibi farklı edebiyat dergilerinde yayınlandı.
Pek çok kurumdan ödül alan Miyase Sertbarut, Ankara’da yaşıyor.
İnsanlar kitap yazarken çoğu zaman olduğu gibi değil, olmasını İstediği gibi yazıyor. Masallar da öyledir ya, hep iyiler kazanır, kötüler bulur cezasını. Gerçek yaşamda öyle mi ya? İyiler de kaybediyor.
İlk bakışta çocuk kitabı olarak gözüksede genç ve yetişkinlerinde birçok ders çıkarabileceği bir kitap.Yazar üst tabakadakilerin(zenginlerin) alt tabakadan olanları(yoksulları) sömürmesinden, çocukların eğitimde fırsat eşitsizliğine v.b. birçok toplumsal konuyu basit ve başarılı bir şekilde kitapta işlemiştir. Çocuk, genç, yetişkin demeden herkes tarafından okunması gerektiği bir kitap diye düşünüyorum...
YUAN HUAN'IN KULÜBESİ
Dünya en büyük hikâyedir ve yazılmaya devam etmektedir!
Ezber bozan kalemiyle çocuk ve gençlik edebiyatımıza pek çok yenilikçi eser kazandıran Miyase Sertbarut’un, okumaya mesafeli duran çocuklardan esinlenerek yazdığı Yuan Huan’ın Kulübesi, beş mucizevi hikâyeyi dikkat çekici bir üst kurguyla birleştiren, merak uyandırıcı bir roman.
Yapay zekâ edebiyatı reddetmez, yeter ki edebiyat onu reddetmesin.
Bir telefon kulübesine oyun olsun diye giren İlhami, telefondan tuhaf hikâyeler dinlemeye başlar. Sonra aklına bir kurnazlık gelir, bu hikâyeleri ödevi için kullanacaktır. Öğretmenini ve sınıf arkadaşlarını böyle bir kitabın varlığına inandırmak için Çinli bir yazar adı uydurur. Sınıfta anlattığı her hikâyeden sonra öğretmenden 100 puan alır. Kitap okumayı sevmeyen İlhami için işler yoluna girmiş gibidir. Böylece "bant kaydı" sandığı hikâyeleri dinlemeye devam eder, ama asıl bilmece telefondaki sestedir.
Gerçek midir, kayıt mıdır, Yuan Huan adında Çinli bir yazar sahiden var mıdır? İlhami'nin kafası son hikâyeye kadar karmakarışıktır.
Ne zor bu kitabı okumak. Ya da benim canım çok acıdı, ben dayanamadım bilemiyorum. Belki de buna benzer hikayelerin gerçekliğini, çokluğunu bildiğimden... Girişte yazayım fikrimi. Her çocuk kaldıramaz bu kitabı. Okutacaksanız, lütfen önce siz okuyun, kaldıracağına inanıyorsanız öyle okutun. Zira ben yürek daralmaları eşliğinde zor bitirdim.
On