Muzaffer Buyrukçu

Muzaffer BuyrukçuSıcak Sularda Buzdan Bir Yelkenli yazarı
Yazar
7.6/10
28 Kişi
106
Okunma
14
Beğeni
3.527
Görüntülenme

Hakkında

Buyrukçu bir yaşındayken, ailesi Yalova'ya yerleşti. Yalova'nın Koruköy İlkokulu'nda, İstanbul'da Yenikapı Ortaokulu'nda, bir süre Pertevniyal Lisesi'nde okudu. Aşçılık, Sütçü Yamaklığı, Kunduracı Çıraklığı, Gazetecilik, inşaat İşçiliği, Fresecilik, Pedalcılık Kalorifercilik, kâtiplik ve İstanbul Toprak Mahsulleri Ofisi'nde memurluk yaptı (1950-1970). Sanat hayatına, 1945'te kapıcı olarak çalıştığı Son Telgraf'ta yayımlanan öyküleriyle başlayan Muzaffer Buyrukçu Korkunun Parmakları (1958 Dost Dergisi Birincisi), Kuyularda (Otağ Dergisi 1962 birincisi) Bulanık Resimler'le 1962 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü'nü, Kavga ile de 1968 Sait Faik Armağanı'nı kazandı. Yüzün Yarısı Gece ile de Haldun Taner Öykü Ödülü ve Yunus Nadi Öykü Armağanı de aldı. Edebiyat dergilerine geçişi ise 1953 başlarındadır. Konularını İstanbul'un kenar mahallelerinde yaşayan dar gelirli ailelerin dertli,çekişmeli hayatlarından alan Buyrukçu'nun 21 Öykü,10 Günlük ve 8 Roman olmak üzere toplam 39 kitabı basıldı. Son zamanlarında akciğer yetmezliği çeken Buyrukçu, 26 Ağustos 2006 günü İstanbul Gaziosmanpaşa'daki evinde hayatını kaybetti. Yayımlanan eserleri Öykü Katran (1956) Acı (1957) Korkunun Parmakları (1959, Dost Dergisi 1958 yılı birincisi) Bulanık Resimler (1961, Türk Dil Kurumu 1962 yılı Öykü Ödülü) Kuyularda (1962, Otağı Dergisi 1962 yılı birincisi) Cehennnem (1966) Kavga (1968 Sait Faik Armağanı) Şarkılar Seni Söyler (1982) Günlerden Bir Gün (1983) Hüzünlü Kar Çiçekleri (1987) Her Yer Karanlık (1989) Bin Hüzün (1990) Şarkı Gibi (1992) Yüzün Yarısı Gece (1994, 1994 Yunus Nadi Armağanı ve Haldun Taner Öykü Ödülü) Telefon Konuşmaları (1997) Bir Aşk Daha (1996) Ucu Güllü Kundura (1998, Cumhuriyet Kitapları) Dumanı Tüten Çay Gibi (1999) Yalnızlığın Arkasındaki Gülümseme (2001) İpek Pijamalı Katiller (2004) Ay Kokuyor (2004) Roman Mağara (1971) Bir Olayın Başlangıcı (1970) Gürültülü Birkaç Saat (1969) Dar Sokaklardaki Duman (1993) Gece Bitmedi (1995) Dışarıdaki Rüzgar (1998) Akan Sular Şarap Olsa (1998) Ucu Güllü Kundura (1998) Günlük Arkası Yarın (1976) Sıcak İlişkiler (1982) Dillerinde Dünya (1985) Sayılı Günler (1986) Arkadaş Anılarında Anında Görüntü Dünden Bugüne İlişkiler Arasında Bir Gezinti Yaşadığımız Ve Yaşananlar Kıbrısa Selam
Unvan:
Türk Edebiyatı Hikâye ve Roman Yazarı
Doğum:
Niğde, Türkiye, 1928
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 2006

Okurlar

14 okur beğendi.
106 okur okudu.
2 okur okuyor.
93 okur okuyacak.
7 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hep öyle, yarım arzularla yaşıyordu. Sevmek isterken, biraz sıcaklık, biraz heyecan, biraz aşk duyacakken üzerine atılıyorlar, bırakmıyorlar, yaşatmıyorlardı, yaşamasına engel oluyorlardı.
Bir felaket yaşandığında yoksullar her zaman zenginlerden daha çok acı çeker; felaketin nedeni zenginler de olsa, sonuçlarına yine yoksullar katlanacaktır.
Reklam
İnsan yaşantısını sonsuza doğru giden bir trene benzetiyordu.iniyorlar, biniyorlar ama tren gidiyordu hep...
Temiz­likçi kadın kürtaj olacağı için bu hafta gelmeyecekti. 'Kocasından ayrı yaşadığına göre o çocuk kimden? Yoksa bu orospu temizlediği evlerin erkekleriyle mi fingirdiyor?'
"insan günde otuz kırk kere korkarsa nasıl mutlu olur?"
Sayfa 29 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Birbirimizin oyuncağıyız. Birbirimizin engeliyiz, birbirimizin korkusuyuz, birbirimizin acısıyız. İçinden geldiği gibi yaşamak diye bir şey var mıdır yeryüzünde.
Muzaffer Buyrukçu
Muzaffer Buyrukçu
Biz edebiyatçı milleti, dünyanın en anlaşılmaz milletiyiz. Çelişkilerle, öçlerle, tutkularla, taşkınlıklarla doluyuz.
Muzaffer Buyrukçu
Muzaffer Buyrukçu
Reklam
15’e 1 kala: Mareşalim merhaba!
Arkadaşları ona ‘Arnavut Prensi’ dermiş. Ancak o hep yoksulluk sürmüş. Emeğiyle geçinmiş! En zor şartlar altında çalışmaktan geri durmamış ama hep ileriye bakmış! Sonra edebiyatımızın mareşali olmuş. Hem de rütbesini veren kişi en büyük dostlarımdan Cemal Süreya. Sonra Orhan Kemal var, us’tadır! Edip Cansever ile can canadır. Dostları saymakla bitmezdir. Coşkun imge, masalsı çağrışımlar, kışkırtıcı cümleler, sosyolojik öyküler, şaşırtıcı saptamalar. Bugün aramızdan ayrılışının 14. yıldönümü. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum. İyi ki yaşamış ve yazmış. Unutulmuş, kadri bilinmemiş bir yazar olsa da yaşamaya devam edecektir. Onun ustalığını keşfedenler günümüzde yaşasa neler yazardı bunu da az çok tahmin ederler. Yaşamın dokusunu oluşturan ve insana dair her şey onun yazarlık alanına girerdi. Kimseler bilmese de edebiyatımızın Gorki’sidir o. Yazarlık onun gibi disiplinli çalışkan insanların mesleğidir.
Muzaffer Buyrukçu
Muzaffer Buyrukçu
iyi ki yaşadın ve yazdın!

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
84 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Sıcak Sularda Buzdan Bir Yelkenli adlı bu güzel öykü de öyledir. Buyrukçu hiç uzatmadan kimi, kimleri, hangi sınıfı izleyeceğimiz hakkında bilgiler verir ve Birsen'in salonundan ibaret dekorumuz­ la bizi baş başa bırakır. Sonra, Birsen'i, onun anla­ yışlı kocasını, kayınpederini ve eltisini tanımaya başlarız. Buyrukçu kişilerini ancak gerektiği kadar konuşturur ama o sınırlı süre içinde onları canlan­dırmayı da başarır.
Sıcak Sularda Buzdan Bir Yelkenli
Sıcak Sularda Buzdan Bir YelkenliMuzaffer Buyrukçu · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201810 okunma
3/10 puan verdi
Kitap 15 yaşındaki Doğan'ın hayatını çevresiyle, işiyle ilişkisini babasıyla olan sorunlarını ele alıyor, ergenlik dönemindeki Doğan ve arkadaşlarının hayata bakış açıları, kızlarla olan ilişkileri, aileleriyle olan ilişkileri çok iyi yansıtılmış ancak edebi yönüyle kitabın size katacak pek bir şeyi olduğunu sanmıyorum elbette siz okurken bazı yerlerden hayata dair bir şeyler çekip çıkartabilir, anlamlandırabilirsiniz lakin insana beklediği artıyı vermek yerine sadece bir ergenin hayatından bir kesit izlemiş gibi oldum, çok fazla argo, +18 cinsellik barındırıyor yazarımız o dönemde bu kitabı nasıl yayınladı hayretler içerisinde kaldım okurken, o dönemlerin playboy dergisi gibi bir kitap 10 sayfada bir Dogan'ın cinsellik ile alakalı konuşmasına denk geliyorsunuz bunu söylemek istemezdim ama gerçekten zaman kaybı yarıda bıraktığım bir kitap.
Bir Olayın Başlangıcı
Bir Olayın BaşlangıcıMuzaffer Buyrukçu · Kırmızı Kedi · 20177 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Muzaffer Buyrukçu'dan okuduğum ilk kitap "Bir Aşk Daha" oldu. Yaklaşık 15 yıl önce hayata gözlerini yummuş, sanırım 60 yılını edebiyata özellikle de öyküye vermiş bir isim. Elimdeki kitap 96 basım. Sayfaları ekmek gibi. Hacimli bir kitap. Kitap baskıya hazırlanırken çok küçük punto tercih etmişler, öykünün uzunluğu 20 sayfa görünüyor ama normal koşullarda 30 sayfa olur, görece uzun öyküler yazmış bu kitabında Buyrukçu. Gerçekle hayal sıkça yer değiştirdiğinden -la mekan- tanrısal yolculuklar yaptırıyor öykülerde. Rüya benzeri sahneler öyküleri gerçek üstü bir yere taşıyor zaman zaman. İnsanın üreme güdüsü, seks ve yozlaşma üzerinde duruyor. Tabi buradaki yozlaşmadan kastım ahlakçı bir tutum değil. Öykülerin ahlaksızları bilmiyormuş gibi yapanlar. Öyküde sayfalar arasında gezinen bir "libido" var. Okuyucuyu da oyunun içine sürükleyecek kadar da ince bir işçilikle verilmiş. Seks, ahlak, aile, kadın erkek ilişkileri gibi kafamıza örülen, bizim de pek itiraz etmediğimiz ne varsa öykülere malzeme olmuş. Bu öykülerin tipleri babamların kuşağı aşağı yukarı. Erkekler maço, sexsist konuşuyor. Dönemin özelliklerini doğru veriyor bence. Güzel öyküler okudum. Bir sürü de Buyrukçu kitabı aldım, muhtemelen daha iyi kitaplarını da okuyacağım. İyi okumalar... #muzafferbuyrukçu #biraşkdaha #öykü #hikaye #selyayınları #türkiyeedebiyatı #edebiyat #yazın #kitap #book #bookstagram #instagram #kitaplık #neokudum #iyikitap #tavsiyekitap
Bir Aşk Daha
Bir Aşk DahaMuzaffer Buyrukçu · Sel Yayıncılık · 19962 okunma