Tek düşündüğü kaybettikleriydi. Kaybettikleriydi. Kaybettikleriydi. Hepsini, her şeyi kaybetmişti. Masumiyetini ve çocukluğunu kaybetmişti. Hayallerini, beklentilerini, ümitlerini. Evini, ailesini, arkadaşlarını, lisesini, üniversitesini, sevgilisini kaybetmişti. İnancını kaybetmişti. Güvenini kaybetmişti. Umudunu kaybetmişti. Zaman içinde toparlanmış, kendine yeni bir hayat kurmaya çalışmıştı ama işte, hissettiği tek gerçek duygu, kaybettiklerine duyduğu acıydı.
Dune
Sayfa sayısına nazaran olayların akışıyla kendisi okutan mükemmel bir kitaptı, inceleme kısmına birkaç şey yazdım merak edenler olursa bakabilirsiniz.
10/9
Cinayetin Şifresi
Cinayetin Şifresi
Yazarın diğer kitapları benim çok daha fazla ilgimi çekmişti, bu kitap diğerlerine özellikle
Oldukça akıcı ve merak uyandırıcı bir kitap. Okurken insan zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor. Bunda hikayenin bütünlüğünü ve üslubunu bozmadan mükemmel bir çeviri yapan çevirmenlerin de katkısı olduğunu düşünüyorum.
23 yıllık gizemli bir cinayetin ve kayboluş hikayesinin mağdur ve katilin yakınları ve kasaba sakinleri üzerindeki etkileri çok iyi anlatılıyor. Önyargı, önyargıları yıkmanın zorlukları, toplumsal kabul görmüş konularda aksi yönde insanların fikir beyan etmelerinin neredeyse imkansız olması ve iyi kalpli insanların dahi önyargı ile hayati hatalara düşebilecekleri çok güzel anlatılmış.
Romanın sonu ise çok sürpriz bir şekilde bitiyor. Sonu pek tahmin edilebilir değil. Buna rağmen diğer okurların aksine, kitabın geneline göre sonu beni yeterince tatmin etmedi. Kitabın genelinde olaylar ayrıntılı bir şekilde betimlenirken diğer yandan kişiler üzerindeki etkileri de uzunca anlatılıyordu. Tabi romanın sonunu çok uzun tutmamak adına böyle bir yol izlenmiş olabilir ama yine de bana sanki sonu biraz aceleye gelmiş gibi hissettirdi. Kitap bitsin istemediğim için de böyle hissetmiş olabilirim. Son bölümdeki delil ile ilgili kısımlar ise bana pek mantıklı gelmedi. Spoiler vermemek için açıkça yazmayacam, sona doğru gerçekleşen bazı olayların nedenleri de çok tatmin edici değil diye düşünüyorum.
Kitaba puanım 8/10. Sonunun beni tam olarak tatmin etmemesine rağmen oldukça keyifle ve heyecanla okuduğum güzel bir kitaptı. Cinayet romanlarını sevenlere tavsiye ederim.
SPOİLER ICEREBİLİR EMİN DEĞİLİM :)
Bir kasaba,bir şerif şerifin iki oğlu biri asi biri aklı başında
Bir doktor doktorun bir kızı
Bir savcı ve savcının bir oğlu ve acımasız karısı
Nerde bir kasaba,bir şerif varsa film olsun kitap olsun merak uyandırıyor ben de, en son mezarına tüküreceğim filmi ile film sektörünü kapatmıştım ağır gelmisti bana ve artık bu tarz filmleri izlemiyorum.
Gelelim kitaba Sarah adında çok güzel bir kız karın altında ölü bulunur ve bacağından akmış olan kanla birlikte tecavüz edilip öldürüldüğü anlaşılır.( Şerif ve şerifin iki oğlu bulur)
Hemen doktora götürülür o sırada doktorun kızı ile savcının oğlu ((sevgililer bunlar))doktorun evindedirler gençliğin verdiği hezeyanla yanlış bir sey yapmak isterler.
Doktorun odasına girer ve bir şey aramak için
Orda doktorun kızin üzerinde bir seyler yaptığını görür (kestigini bictigini ve doktor ağlayarak ışığı kapatıp gider)
Oğlumuz da koşa koşa gecenin yarışı savcı babasına anlatir ve oglunu savcı sabah apar topar başka bir şehre gönderir.
Derken kızımız ağlar ve 17 sene gecer.
Oglumuz tekrardan kasabaya gelir ve her şeyi çözmeye kararlıdır.
Kitap bu sekilde gider.
Ben katilin kim olduğunu tahmin ettim.
Okunabilir.
Keyifli okumalar:)
Bakire kitabının yorumu ile geldim
Polisiye olmadan birinci ayı bitiremem diyerek yazardan ilk okumamı yapmış bulunmaktayım.
Abby, Mitch ve Rex üç yakın arkadaş, küçük bir kasaba olan Small Plains'te yaşarlar. Abby ve Mitch iki liseli ve birbirlerine deli gibi aşıklardır. Ve bir gün karlı bir gecede ormanda genç bir kızın cesedi bulunur. Mitch bunu öğrenince sabah apar topar kasabayı terk eder, ne sevgilisi Abby ne de Rex onu bir daha görmemiştir. Artık bu üç genç için hayat tamamen değişecektir.
Cesedi bulunan kız için kasaba halkı mezar yaptırır ve Small Plains Bakiresi olarak artık kasabalının dilek dileme yeri, dileklerinin kabul olmasına vesile olan yer haline gelmiştir.
Ama bu kızı kim ve neden öldürmüştür? Kimliği ortaya çıkacak mıdır? 17 yıl sonra Mitch geri gelir ve saklanan sırlar açığa çıkacak mıdır?
17 yıl önce ölen bir kızın üç gencin hayatını nasıl etkilediğini görmek ve ölen kızın bu gençlerin hayatlarında nasıl bir rol aldığını okumak gerçekten çok heyecanlıydı. Kurgusu, olaylar silsilesi, finali mükemmel bir kitap.
Ben kitabı çok sevdim baştan sona merak uyandırıcı ve oldukça akıcıydı. Katili yada kızın ölüm nedenini öğrenmek ise merakla son sayfalara götürüyor. Ve senin kesin gözle baktığın yerde yazar ters köşe yapıyor. Film tadında son ana kadar gizem, gerilim, polisiye, korku dörtlüsü seni diken üstünde tutuyor.
Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum bırakabilirsiniz
Okumayı ihmal etmeyin