Orhan Burian (İstanbul, 1914 – Ankara, 5 Mayıs 1953) Kabataş Lisesi’ni bitirdikten (1932) sonra devlet bursuyla gittiği İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nde İngiliz dili ve edebiyatı öğrenimi gördü (1933-36). Ertesi yıl göreve başladığı DTCF İngiliz Edebiyatı Bölümü’nde profesörlüğe kadar yükseldi. Bu arada Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde Batı Edebiyatı ve Tiyatro Tarihi dersleri verdi. 1947-49 yılları arasında ABD’de Princeton Üniversitesi’nde kendi alanında araştırmalar yaptı. İngiliz, Amerikan ve çağdaş Türk edebiyatlarına ilişkin Türkçe, İngilizce yazıları, çevirileriyle tanındı. Deneme ve eleştirilerini 1936’dan başlayarak 1950’ye kadar Yücel dergisinde, daha sonra kendi çıkardığı Ufuklar (1952-53, 15 sayı) dergisinde yayımladı. “Bir örnek taklidi değil, bir arayış sistemi; zaman içinde kendini tanıma çabası” olarak algıladığı Türkiye’ye özgü bir hümanizm anlayışını savunan Burian, bu çerçevede Türk kimliğinin, Türk görünümünün İngiliz kaynaklarında yansıması üzerinde durdu. Başta Shakespeare olmak üzere Tagore, Huxley, Sygne, Barrie, O’Neil, Arthur Miller’den çeviriler yaptı.
1930’larda ve 40’larda ABD ve Avrupa’da edebi konular hakkında eğitim almış, batıdaki edebi çalışmalara benzer yaklaşımları Türkiye’de de görmek isteyen, bu konularda eleştiriler yazan bir aydın; Orhan Burian.
Cumhuriyet‘in ilk dönemindeki edebi şahsiyetler hakkında kritik değerlendirmeler yapıyor. Dolayısıyla zihnimdeki kareli defter sayfasında bu şahsiyetlere bir yer bulmamda oldukça yardımcı oldu Orhan Burian.