1952 yılında Sakarya'da doğdu. Kuantum Düşünce Tekniği'nin Türkiye'deki ilk kurucusu ve tek uygulayıcısıdır. Spiritüel uygulamalar ve hipnoz konusunda otuz yılı aşkın çalışmaları ile insanın gerçek özgürlüğü için "zihin teknolojisi" oluşturma amacını izledi.
İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin başta olmak üzere Türkiye genelinde Kuantum düşünce tekniği eğitim seminerleri verirken, 2004 yılında İstanbul Sarıyer'de kurmuş olduğu Kuantum Düşünce ve Yaşam Merkezi ile yurtiçi ve yurtdışından gelen pek çok danışanını kuantum dünyası ile tanıştırdı.
R. Şanal, sanat, spor, moda, siyaset dünyasından ünlü isimlerin yanı sıra öğretim üyeleri ile de özel çalışmalar yapıyor ve şirketlere kurumsal Kuantum eğitimleri veriyor.
Yayımlanmış kitapları
- Kuantum Düşünce Tekniği (Kasım 2002)
- Eşruhumun Eşzamanı: Gerçek Bir Eşruh Öyküsü (Haziran 2004)
- Kuantum Sıçrama (Eylül 2004)
- Kuantum Olumlama / Konuşurken Yaratmak (Mayıs 2006)
Tam adı:
Şanal Günseli
Unvan:
Kuantum Düşünce Tekniği Eğitmeni, Yazar, Kuantum Düşünce ve Yaşam Merkezi Kurucusu
Kendi kendini çelmeleyen bir adamı görünce, ona kahkalarla güleriz. Oysa yaşam, zihinsel olarak kendini engelleyen insanların trajikomik öyküleriyle doludur.
Dünya geri döndürülemez bir biçimde kökten değişiyor.Bütün bir uygarlık, artık kendine bir çeki düzen vermek zorunda. İnsanlık öyle bir noktaya geldi ki: Ya yaklaşımını değişetirecek ya da giderek büyüyen bir belirsizlik ve şiddet dalgasıyla çözülüp dağılacak.
İnsanlığın dünyaya bakış biçimi zorlu bir sınavdan geçiyor. Doğa artık hep bildiğimiz düzeninden uzaklaşmış durumda. Olması gerekenler olmuyor, olmaması gerekenler oluyor. Yağmur ormanlarının tahrip olması, hayvan türlerinin yok oluşu, asit yağmuru, sera etkisi ve toprak erozyonu ile doğa alarm veriyor.
Aslında insanı ihtiyarlatan şey zaman değildir.Geçmişte takılıp kalmasıdır.
Geçmişteki acılarına ve kendisine yapılan haksızlıklara takılıp kaldığı için ihtiyarlar insan.
Kendi kendini çelmeleyen bir adamı görünce, ona kahkahalarla güleriz. Oysa yaşam, zihinsel olarak kendini engelleyen insanların trajikomik öyküleriyle doludur
"yaratıcı olmak için mutlaka 1 şair, ressam ya da besteci olmak gerekmez
insanın en büyük eseri, aslında kendi hayatıdır"
Kendi hayatını erdemlikle, istediği biçimde, içinde huzur bulduğu konumda sergileyerek yaşamak 1 başarıdır, bu senin yarattığın eserin yaratıcı tarafından gerçek seni bulmanla,istediklerini oluşturarak kendi öz'ünü bulmak, özünde gerçek sana ulaşmakla hayatın boyunca kazana bileceğin ve bunun verdiği özgüvenle hayatı anlamakla kalmayıp ilk kendini bilmen, anlaman her zaman başarının devamını getirecektir
kendini bul
~NoName~
R. Şanal enkarnasyonun (yeniden bedenlenme, ruh bir bedene girmez kendin bedenini oluşturur) evrensel bir yasa olduğunu savunuyor ve bunu bile akla mantığa uygun örneklediğini savunuyor. İnancımla bağdaşmasada her bölümde enkarnasyona değiniyor ve farklı örnekler veriyor sanki kanıtlamak istercesine
Kitabın ilk yarısı belli terimler üzerinden sonrasında da tipleri
A)Uyum gösterenler
B) Direnç gösterenler şeklinde ayırıp kendi içinde kategorilere ayırmış.
Orta seviyeli bir akış var.
Genel bir çıkarım yapıcak olursak biz zıttımıza yani bizde olmayanlara çekiliriz ve fazlaya kaçan her duygu, her tepki bize zarar vermeye başlar diyebiliriz. Ama bunun bilincinde olursak dengede kalıp daha iyi hissedebiliriz, fazlaya kaçtığımız yönlerimizi törpülersek, eksikliklerimizide giderebiliriz ve hayatımız daha kolay daha keyifli hale gelir.
Kitabda maraqli fikirler var idi. Bilmediyim sheyler de oyrendim. Amma bir az ele hiss etdim ki, ele bil yazichinin fikirleri qarishibmish bir-birine, ardicilliq yoxmush kimi gelir. Bezen hiss edirdim ki, adam nese demek isteyir, esas demek istediyi sheyi izah etmek uchun choxlu faktlar deyir amma axir ki, demek istediyi shey aydin olmur :/ Maraqli fikirler ve bezi yeni baxish achilarina gore R.Shanala teshekkurler