Polonyalı Marksist, filozof, ekonomist, savaş karşıtı aktivist ve devrimci sosyalistti. 28 yaşında Alman vatandaşı oldu.
1871 yılının (bazı kaynaklara göre 1870) 5 Mart'ında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Polonya'da doğdu. Daha genç yaşlarında sosyalizmle tanıştı ve dönemin solcu gruplarında yer aldı. Daha 18 yaşındayken içinde bulunduğu gruplar ve politik görüşü yüzünden İsviçre'ye kaçmak zorunda kaldı. 1889'da Zürih Üniversitesi'ne girdi. Burada felsefe, tarih, politika, ekonomi ve matematik öğrenimi gördü, hayatında büyük etki bırakacak isimlerle tanıştı.
1890 yılında Bismarck'ın sosyal demokrasiyi yasaklayan kanunun lağvedilmesi ardından, sosyalist parlamentoya girdi. Parlamentoya giriş, dönemin sosyal demokratlarının devrimci uçtan uzaklaşmasına ve parlamentoda daha etkin olabilmek için çalışmasına neden oldu. Bu, Rosa Luxemburg'un da dahil olduğu devrimci görüş çizgisindekileri rahatsız etmekteydi. Bu sırada Zürih'te öğrenim görmeye devam eden Rosa 1898 yılında doktorasını tamamladı. Özgür bir Polonya için çalışmalarına devam etse de, onun kafasındaki tabloda Almanya, Avusturya ve Rusya'da devrim gerçekleştiği takdirde Polonya özgür olabilirdi. Bu tablo milliyetçi bir çizgi çizen Polonyalı sosyalist grupların ve Polonya Sosyalist Partisi'nin ondan daha da uzaklaşmasına neden oldu. Daha sonra bu görüşleri Rus sosyalist çevrelerle de ilişkisinin bozulmasına yol açacaktı.
1898 yılında Gustav Lübeck ile evlenerek Berlin'e taşındı, Alman vatandaşlığı kazandı. SPD'nin (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) aktif bir üyesi oldu. 1900 yılına gelindiğinde Luxemburg'un fikirleri tüm Avrupa'da sosyalist çevrelerde büyük yankı uyandırmakta, yazdığı makaleler ilgi görmekteydi. Özellikle Eduard Bernstein'in düşüncelerine getirdiği eleştiriler ile öne çıkıyordu. Alman militarizminin yükselen değer olması Luxemburg'u ziyadesiyle rahatsız ediyordu, bu konuda partiyle de ters düşmüştü. 1904 ile 1906 yılları arasında siyasi faaliyetleri ve görüşleri nedeniyle üç kez hapse girdi. Aldığı hapis cezaları onu yıldırmadı, faaliyetlerine devam etti. SPD'nin eğitim merkezlerinde Ekonomi ve Marksizm öğretmeye başladı.
Savaşın başlamasıyla esen milliyetçi rüzgâr SPD'nin de milliyetçi eğilime yönelmesine neden oldu, ki bu Luxemburg'un fikirleri ile tamamen tezatlık oluşturuyordu bu sebeple partiyle olan tüm ilişkisini kesti. 5 Ağustos 1914'te Karl Liebknecht ile beraber Internationale grubunu kurdu. 1 Ocak 1916'da grubun adı Spartaküs Birliği (Spartakistler - Almanca Spartakusbund) oldu. Luxemburg, Bolşevik önder Lenin'in I.Dünya Savaşı'na karşı çıkmasını destekleyerek tüm halkların emperyalist hükümetlerine kaşı mücadele etmesi gerektiğini savundu. Almanya'da Grubun devlete karşıt tutumu yüzünden 28 Haziran 1916'da Luxemburg hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste geçirdiği yıllarda birçok makale kaleme aldı. Özellikle Rus devrimi üzerine yazdıkları ve Bolşeviklere getirdiği eleştiriler çarpıcıdır.
1918 Kasım'ında Luxemburg hapisten çıktı. Faaliyetlerine devam etti ve Liebknecht ile birlikte Alman Komünist Parti'sini kurdu. 15 Ocak 1919'da Rosa Luxemburg, Karl Liebknecht ve Wilhelm Pieck, Freikorps tarafından tutuklandılar, Pieck kaçmayı başarırken Luxemburg ile Liebknecht yedikleri darbelerle bilinçlerini kaybettiler. Berlin, 15 Ocak 1919 gecesi. Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht, tutuldukları Eden otelinden çıkarıldılar. , Luxemburg, er Otto Runge tarafından tüfeğini dipçiği ile başına vuruldu, arabaya taşındı. Araç Landwehr kanalına doğru yola çıktı, ardından Teğmen Kurt Vogel ya da Teğmen Hermann Souchon tarafından başından vuruldu. Cesedi Berlin'in Landwehr Kanalına bir köprüden atılmıştı. Liebknecht ise Tiergarten'de vuruldu, cesedi isimsiz olarak morga getirildi ve ölü vücudu nehre atılmış Liebknecht de başından yediği kurşunlarla öldürülmüştü.
Eserleri
Gesammelte Werke ("Toplu Çalışmaları"), 5 cilt, Berlin 1970-1975.
Gesammelte Briefe ("Toplu Mektupları"), 6 cilt, Berlin 1982-1997.
Politische Schriften ("Politik Yazıları"), 3 cilt, Frankfurt am Main 1966.
Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Rosa_Luxem...
Unvan:
Polonya doğumlu Alman marksist politika teorisyeni, filozof ve devrimci
Okumalısın, sana yalvarırım! Ciddi kitapları gündelik yaşamın bir parçası haline getirmenin değerini şimdi yeniden anlıyorum. İnsan aklını ve sinir sistemini ancak böyle koruyabiliyor.
Önemli düşünürlerin hayatları, düşünceleri, nasihatları ve birçok faydalı bilgiler içeren bir dizin…
*Felsefe severlere tavsiye niteliğindedir.
**Kitap bağlantılarının yanına arka kapak yazıları eklenmiştir.
1.
Üç beş sayfalık da olsa Tolstoy'u marksist kalemden okuyunca, hafızam beni on iki yıl öncesinin bir anısına götürdü. Edebiyat dersindeyiz. Sovyet döneminden çıkmışız ve henüz yeni edebiyat nümuneleri piyasaya çıkmamıştır. Marksist/materyalist/ateist sansürün sunduğu edebiyattan yılmış ola ki, bir arkadaşımız derste: Hocam, artık bıktık şu demir
İdeolojiler kinlerimize takılan birer maskeler olsalar da zamanımız için bir fikri bir düşünceyi benimsememiş insan boş görünür veya yok hükmündedir. Solcu bir babanın milliyetçi bir evladı olarak içimde ukte olarak kalan bir düşünceyi paylaşmak istiyorum. Solcu (Marksist-Leninist Komünist ) kesimde ki azim beni her zaman etkilemiştir. Mücadele, kararlılık, direniş gibi kelimelerin içini onlar doldurmuşlardır genelde her ne kadar kaybetselerde bir gün devrimi gerçekleştireceğiz gibi çılgın bir ütopyadan da vazgeçmezler veya ümit ederler.
Rosa Luxemburg da mücadelenin ve direnişin sembollerinden biridir. Her ne kadar
Sevgiliye Mektuplar isimli bir kitap ile çıkmışsa da hayat mücadelesini mektuplarında dile getirmiştir. Mektuplarında duygusallık pek yoktur. Baskın karakteriyle sevgilisini etki altında bırakacak kadar da güçlü bir karakter. Kısacası zor bir kadın.
Mücadele ile dolu yıllarını kimi zaman hapiste geçirse de yılmadan devam ediyor direnişine ve sonu da hazin oluyor. Karşıt görüşlü insanlar tarafında öldüresiye dövülerek nehre atılıyor ve cesedi orada bulunuyor. Üzülmedim değil. Sonu böyle olmamalıydı diye düşünüyorum.
Herkese merhaba ve keyifli okumalar.
Bugün Rosa Luxemburg'u ve ''Rus Devrimi'' kitabını inceleyeceğiz.
Kitabı incelemeye başlamadan önce isterseniz biraz Luxemburg'u tanıyalım.Evet Rosa Luxemburg kimdir?
'' 5 Mart 1871 ila.15 Ocak 1919 yılları arasında yaşamış olan Polonya doğumlu Alman Marksist politika teorisyeni,