17 Temuz 1987 Manisa doğumludur. Yazarlığı yanında oyunculuğu da vardır. Al Gülüm Ver Gülüm, Ölümsüz Kahramanlar, Kızlar Yurdu ve Dolunay adlı dizilerde rol almıştır.
"Sen mi büyüksün ben mi büyüğüm diye artistlik yapmayacağım sana güzel İstanbul'um. Koskoca evrende zaten ikimiz de küçüğüz. Bu yüzden gel seninle barışalım ve daha mutlu olmak için çabalayalım."
Ahhh, benim kıymetli yalnızlığım.... Sen söyle..
.
Bugün sizleri, Eda ile tanıştıracağım ve Eda sayesinde pek çok hayata dokunacağız. Nasıl mı Şöyle.. Eda Bahtiyar 'a çok fena aşık, ama ayrılmak istedi. "Bitti" dedi, Bahtiyar da Tamam dedi. Hiç "Tamam" denir mi dimi ama Ne mi denir? Bir daha düşün denir? Seni Seviyorum gitme denir? Ne demek bitti, ben bitirmeden bitmez denir? Ama Bahti ne yaptı. Tamam dedi ve herşey tam da bu noktada başladı. Eda kendini Boğaz 'ın derin sularında buldu. Sonrası mı? Öldü mü? Kaldı mı? Peki gözünü açtığında bulunduğu yer neresi? Ya bu insanlar... Konuşmadan dahi onları anlayabilirdu? Yok yok kesin öldü.. Ama peki ölmediyse aklımızda deli sorular
.
Belki de başına gelen bunca şey, bir avuç insanın hayatına dokunabilmesi içindi... Ve üstlendiği bu misyonu en iyi şekilde, nasıl yerine getirecekti acaba? Boğazın serin sularından, Mahvoluş Felsefesi Köşkü'ne, sonrasında karakola ve akıl hastanesine uzanan olaylar silsilesi elbette yüzümüzü güldürecek, güldürürken düşündürücek... Bu eğlenceli, güzel eser ilgililerine tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim. Kitapla Kalın. Evde Kalın. sağlıkla kalın
Ana karakter Eda'nın dilinden okuyoruz. Kimi zaman da duygusal, kimi zaman espirili, kimi zaman da argolu. Argo derken olumsuz düşünmeyin. Hepinizin zaman zaman kullandığı türden sözcükler diyebilirim. Eda o kadar gerçek ve o kadar bizden biri ki, etrafımızda onun gibi insanlar mutlaka vardır.
Bizler Eda ve diğer karakterler ile aslında insanımızı okuyoruz bu kitapta. Neye, niçin, nasıl tepki verir insan? Sevmek, sevilmek, seçilmek neden, ne kadar önemli?
Eda sevgilisi Bahtiyar' a ayrılmak istediğini söyler. O da bunu hemen kabul eder. İlgi görmek, ısrar görmek isteyen Eda bu kabul karşısında depresyona girer ve dikkat çekmek için öz kıyım girişiminde bulunur. Eşek cennetine bir ziyaret yaşar. Orda görüştüğü insanları ayrılınca karşısında bulur. Rüyasında gördüğü ve karşısında bulduğu bu insanlar ile bir hayat yolculuğu başlar , bize de okumak düşer.
Okurken bu arada bende kitaptaki karakterler ile konuştum durdum. "Eda sen tam sopalıksın",
"Bahtiyar ya sen ne akıllı adamsın", "Boyun postun devrilsin Hayri, belanı buldun işte"
"Sabret Bilge, elbet yazar sana da bir hikâye çıkarır"
Keyifli hoş bir okuna deneyimi oldu. Kitabın son iki sayfasına bayıldım özellikle.