Tarık Dursun K. (veya tam adıyla Tarık Dursun Kakınç; kısaca Tarık Dursun olarak da anılmaktadır.) (d. 1931 İzmir), Türk yazar ve yayınevi yöneticisi.
1949 yılında İzmir'de Anadolu gazetesinde sinema eleştirileri yazmaya başladı. Sonra sırasıyla Yeni Gün, Ankara Ulus, Yeni İstanbul ve Vatan gazetelerinde gündelik yazılar yazdı. Pazar Postası ve Akis dergilerinde sinema eleştirileri yazdı. Eleştirmen Ali Gevgilili ile birlikte aylık Yeni Sinema dergisini çıkarttı. Senaryo yazarlığı ve rejisörlük yapmıştır. 1969 yılında Kurul Kitapevi’ni açmış, Milliyet gazetesinde kitap tanıtma yazıları yazmış, Milliyet Yayınları’nı yönetmiştir. 1973 yılında Günümüzde Kitaplar adlı bir dergi çıkarmış, 1975 yılında Koza Yayınları'nın kurucuları arasında yer almıştır.
Sanata 1949 yılında şiirle başlamış, 1951 yılında Cengiz Tuncer ile Devrialem isimli ortak bir şiir kitabı yayımlamıştır. Daha sonra hikaye yazarlığına başlamıştır. Çeşitli ödüller alan Tarık Dursun K. halen Eskifoça'da yaşamaktadır. Kardeşi Faruk Kakınç'la beraber girdiği bir yarışmada soyadlarının karışması neticesinde soyadını K. olarak değiştirmiştir
Tam adı:
Tarık Dursun Kakınç. T. Kakınch mahlasıyla da yazmıştır.
Etkinliğimiz sona ermiştir, katılmayı başaran, düşünüp de başaramayan herkese çok teşekkürler.
_____________
Etkinlik başlamıştır , paylaşımlarınızı #35045482 iletisi altında yapabilrsiniz - iyi okumalar herkese.
-------------------------
İyi pazarlar, başka bir etkinlikle devam edelim dedim hikaye ile ilgili
"Önce saçlarını gördüm. Kuzgun karası idi. Gözleri saçlarından iki kat kara idi, bir bakıp can verirdi. Kirpikleri hançer idi. Ağzı divitsiz kara mordan bir hokka, dişleri bir sıralı inci, dudakları yaradanımdan al idi. Yanakları güz güllerinden goncaydı."
Küçük bir balıkçı kasabasında yaşanan olaylar. Bir grup sünger avcısı ile sünger ticareti yapan ağanın çatışması, hak arayışı, geçim derdi, yokluk, aşk, ihanet, intikam... gibi konuların anlatıldığı çok güzel bir roman.
Kurguyu çok beğendim, dili çok başarı kullanmış.
Sadece deniz ve sünger avcıları anlatmakla kalmamış, dönemin siyasi çekişmesini de bir o kadar güzel anlatmış. Denizci ailelerin çaresizliği, toprak mı, deniz mi tartışması. Vurgun, ölüm, gibi olaylar karşısında kasabalının tavrı ve olay karşındaki tutumu, bakış açısı....
Ağanın tutumu, paranın gücü, ağanın acımasızlığı, sünger avcılarının birliği... gibi konular anlatılmış.
Ama en güzel yanı her bölümün sonundaki anlatılan hikaye çok güzel ve kitaba değişik bir hava katmış. Anlatım şeklini çok beğendim. Zaten her zaman toplumsa gerçeklik tarzı eserleri severek okuyorum.
Ben çok keyif aldım okurken.
Denizin KanıTarık Dursun K. · Remzi Kitabevi · 197350 okunma
Bağışla Onları Tarık Dursun K.' nın 1989'da kaleme aldığı biyografik bir roman. II. Meşrutiyet'in ilanından yakın geçmişe dayanan uzun bir yaşamın romanı.
Uğur Dündar'ın 90'lı yıllarda TV'de İşte Hayatınız adlı bir programı vardı. (Mutlaka hatırlayanlar olacaktır.) Bu programda kendi alanında ünlü olmuş bir isim konuk alınır ve ondan habersiz
Uzun zamandır okumak istediğim “İmbatla dol, kalbim” Tarık Dursun ile tanışma kitabım oldu. 136 sayfadan oluşan kitapta 12 tane kısa hikaye ( genel olarak 10 sayfayı bulmayan ), 1 tane ( 50 sayfa olan ) uzun hikaye bulunuyor.
Kısa hikayeler, çeşitli yaşamlardan kısa kesitler şeklinde, başı ve sonu yok, bu tarz yazıları sevdiğimi söyleyemem, ben daha alışamadan, ne olup ne bittiğini anlayamadan bitiveriyo, hatta bitmiyor , kesiliyor.
Uzun olan hikaye, “ Sıradan üç ölüm” etkileyiciydi, bu hikaye sebebiyle Tarık Dursun’un başka kitaplarını da okumayı düşünebilirim.
Mutlaka okunması gerekir kitaplar arasında değil , okunup denenebilir grubunda.
Keyifli okumalar...