1848-1923 yılları arasında yaşamış italyan ekonomist. aynı zamanda neo klasik devrimin ikinci kuşak üyelerinden.
Fizik ve matematik öğrenimi gördükten sonra 1869'da Torino Teknik Üniversitesi'nde fizik doktorası aldı. Demir çelik sanayisinde çalıştı ve ekonomik konularda makaleler yazdı. 1874'te Coğrafya Akademisi'ne seçildi ve 1877'den itibaren ekonomik teorilerle ilgili eserlerini yayınlamaya, 1894'te Lozan Üniversitesi'nde Leon Walras'dan boşalan ekonomi politik kürsüsünde ders vermeye başladı.
1912'ye kadar iktisadi konularda yazan Pareto, Walras'la birlikte Lozan Ekolü'nün kurucusu olarak bilinir. İktisat Teorisi'ne matematik analiz metotlarını uygulamıştır. Maliyetler, üretim ve değer teorilerine yeni anlayışlar getirmiştir. Zaman ve mekana bağlı olmaksızın bütün ülkelerde gelir dağılımını gösteren eğrilerin üst kademelerindeki eğiminin hep aynı kaldığını ifade eden Pareto Kanununu tanımlamıştır.
Ekonometriden , sosyolojiye dev bir adımın başlangıcıdır. Siyaset sosyolojisine dair bilgiler içeren ve seçkinlerin konumunu irdeler. Pareto'ya göre seçkinlerin iktidara gelinceye kadar kullandıkları yöntem ve araçlar benzerlik gösterir. Tüm seçkinler benzer davranış ve tutumları gösterir ve tarih bir çok tanıklık etmiştir ki , başta zayıf ve yoksulların yanında yer alan seçkin gruplar gücü ele alıp zafere ulaştıklarında başa dönme şansını kaybetmişlerdir .
Pareto Seçkin kelimesini -elite,aristocrazia- en güçlü,en enerjik ve kötülük kadar iyiliğe de yeteneği olan anlamında kullanır.
"Seçkinlerin Yükselişi ve Düşüşü" konulu yüzyılın sonundaki bu uzun deneme,ekonometriden sosyolojiye dev bir adım atar.Seçkinlerin iktidara gelince kadar kullandıkları yöntemler birbirini anımsatır.Tüm seçkinler benzer davranış kalıplarını sergilerler.Ve tarih birçok kez tanıknık etmiştir ki başta zayıf ve yoksulların yanında yer alan seçkin gruplar zafere ulaştıklarında artık başa dönme şansını ebediyyen kaybetmiştir.
Tanıdık geldi mi acaba yukardaki durum tespitleri.Seçkinlerin muhalefet yaptıkları dönemlerde sergiledikleri davranışlar,verdikleri sözler,vaatler vs iktidar olduklarında nasıl da unutuveriyorlar.Ülkeyi soyup talan etmeye başlamaları acaba neyin endişesi veya hangi yangından mal kaçırma girişimleridir.Tabii olarak farkındalar bu saltanatın uzun sürmeyeceğini.Bu yüzden seçkinler ülkeyi soyup kendi koltuklarını bir sonraki seçkinlere bırakacaklardır.Düşen seçkinler yükselen seçkinlerin etekleri altında güvenle yaşayacaklardır.Kendilerine ve tüm sülalerine bin yıl yetecek düzeyde bir servetle hayatlarına devam edeceklerdir.Zavallı toplum da "bir dost bir post" yeter edebiyatıyla sefil hayatlarını yükselen seçkinlerin boyundurluğu altında sürdürmeye devam edeceklerdir.Bu ezber bozulmadığı sürece de toplum şikayet etmeyi bırakmalıdır.Padişahım çok yaşa demek acıyı az da olsa hafifletecektir.
Eleştirildiği gibi, bilimsel bir dille yazılmamış. Dinlerin yer değiştirdiğini, ideolojilerin aslında din gibi yaşandığını belirtiyor. Verdiği örnekler kendi devrine yönelik olduğu halde konu her devre uygun. Sosyalizmin yükselişi konusundaki tahmini yanlış olsa da sosyolizmin de din gibi ele alındığı düşüncesi bugüne de ışık tutuyor.