Yücel İzmirli, Türk yazar ve eğitimci.
1946 Rodos doğumludur. İzmir Karşıyaka Cumhuriyet İlkokulu'nu ve Karşıyaka Lisesi'ni bitirdikten sonra 1967 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat bölümünden mezun olmuştur. Anadolu'nun çeşitli il ve ilçelerinde öğretmenlik ve okul müdürlüğü görevlerinde bulunmuş, son olarak, mezunu olduğu İzmirKarşıyaka Lisesi'nde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği kariyerinden sonra emekliye ayrılmıştır.
Karşıyaka Spor Kulübü'nün çeşitli dönemlerinde altyapı koordinatörlüğü ve genel kaptanlık görevlerinde bulundu, TÜFAD Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği İzmir şubesi yönetim kurulunda çeşitli dönemlerde görevler üstlendi. İzmir Karşıyaka Lisesi Eğitim Vakfı ve Firuzan Abidinoğlu Sağlık ve Eğitim Vakfı kurucularındandır.
Rodos'ta yaşayan Türk ailelerinin lakapları ile ilgili bir araştırması ilk kitabıdır. Bu kitabı, eşi F. Zühal İzmirli ile birlikte yazdığı "Rodos'tan Karşıyaka'ya" ve "Datça'dan İpsala'ya" anı kitapları ve 2008 yılında da, eğitimci Halim Erker'in biyografisi "İzmir'de bir Manastır Çınarı" ve yine bir anı roman olan ve eğitimciHasan Tahsin Abakan'ın hayatını ve anılarını anlatan "Makedonya'dan Esen İmbat" kitapları izledi. Bu kitaplardan "Rodos'tan Karşıyaka'ya" Nisan - Haziran 2007 döneminde birkaç ay boyuncaYeni Asır gazetesinin Ege Bölgesi'nde en çok satan kitaplar listesinde ilk sıralarda kaldı.
En yeni romanları 2010 Nisan'ında yayınlanan "Zamanda Kokuları Solumak"tır.
"Karşıyaka Karşıyaka" dergisinde eğitim kurumları ile ilgili düzenli yazıları yayınlanmaktadır. Karşıyaka Belediyesi tarafından isminin Karşıyaka'da bir parka verilmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca, Karşıyaka Lisesi tarafından Yücel İzmirli adını taşıyan bir satranç turnuvası düzenlenmektedir.
“Ayak adımını da akıl adımını da atarken dikkat etmek; her okunanın doğruluk derecesini araştırmak gerekirmiş.” diye düşünerek kısaca öğrenmeyi öğrendiğini fark etti çocuk.
Eski zamanlara hayran biri olarak bu kitap beni çok çok mutlu etti. Yazara katılıyorum eskilerin o güzelim mistik kokusu kayboldu sanki. Çok değil bundan 22 sene önce bile sokaklar, çiçekler çok daha farklı çok daha doğal ve güzel kokuyordu. Kahvaltıda yediğimiz domates, salatalık çok daha doğal ve güzel kokardı. Domatesin domates, salatalığın salatalık koktuğu yıllardı. Sahi günler geçtikçe kokular nereye gidiyordu? Kitapla beraber o eski sokakları gezmek, o güzelim demli Rize çayını içip yanına sobanın üstünde pişen sucuklu ekmekten yemek bir başka güzeldi. herşeyi hissede hissede, koklaya koklaya okudum. Yazara ayrıca teşekkür ediyorum eskilere ait birçok şey öğrendim. Eskiler çok güzeldi be! İnsanların insan olduğu, dostluğun, arkadaşlığın, sevginin gerçek olduğu zamanlar. Şimdi domates, salatalık gibi insanlarında değerleri kayboldu…
Mübadelenin savurduğu, ana vatana dönmeye çalışan soydaşlarımızın çektiği sıkıntılar, tahaffuzhane gerçeği, yeni yerleşilen yerlere tutunma gayreti, bu gayretin sonunda gelen başarı.
Tabii hep hüzün, hep hüzün.
Bu topraklarda karşımıza çıkan hep hüzündür.
Tüm hayatı matematikle dolu dolu geçen idealist bir matematik öğretmeninin hayatını okudum.
Üsküp'ten esen rüzgâr Hasan Tahsin Abakan'ı Türkiye'deki farklı şehirlere savurmuş, en sonunda da İznir'e bırakmış. Yıllarca Karşıyaka'daki öğrencilerine verdiği emeğin anlatıldığı kitabı çok beğendim.
Yazarının da öğretmen olmasının kitabın akıcılığına ayrı bir etkisi olduğunu belirtmeliyim.