''Doç. Dr. Ahmet SARI'' Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisidir. Şiir, öykü, roman ve akademik kitaplar kaleme almaktadır. Ahmet Sarı, 07.09.1970 Düsseldorf / Almanya doğumludur. Eğitimini memleketi Erzurum'da tamamlamış olup, yine aynı zamanda aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.
1993 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesinde Lisans eğitimini tamamladıktan sonra 1995'de Yüksek Lisansını, 1996'da da yine aynı üniversitede doktorasını tamamlamıştır. 2005'de yardımcı doçentliğe, 2011'de de doçentliğe yükselmiştir.
Ahmet Sarı
Genel Yayın Yönetmenimiz Bilal Can, konuğu Ahmet Sarı ile Özel bir Söyleşi gerçekleştirecek. Kitaphaberokuma Kulüplerimizin 2024 Kitap Listemizin ilk eseri; Edebiyatın İyileştirici Gücü üzerine sohbetimiz: 27 ocak cumartesi, saat 20:00’de Telegram platformu yayınımızdan gerçekleştirilecektir. Herkesi bekliyoruz.
#kitaphaber #kitaphaberokumahareketi #kitaphaberokumakulüpleri #bilalcan #ahmetsarı #ketebeyayınevi #edebiyatıniyileştiricigücü #kitaphaberokumalistesi #2024kitaplisteleri #telagram #söyleşi
TDK’ye göre Masal; ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa aktarılan, cin, peri, dev gibi olağanüstü kişileri de olan, olağanüstü olaylara yer veren, genellikle bir tekerlemeyle ya da bir varmış, bir yokmuş gibi bir sözle başlayan bir tür halk öyküsü. Kamus-i Osmaniye’ye göre ise masal sözcüğü ‘mesel’ sözcüğünün değiştirilmiş şeklidir.
Başlangıçta adı ile dikkatimi celbetti bu kitap. Zira son zamanlarda hemen herkesimin bilhassa çocukları hedef alarak yayımladıkları masal-öykülerle kendi düşüncelerini empoze ettirmeye çalışmaları birçok defa gündem oldu. Bununla birlikte ‘bilinçli bir okuyucu’ ve daha çok ‘bilinçli bir okutucu’ olmak elzem hale gelmeli.
Kitapta daha çok Türk-Alman masalları ele alınarak psikanalitik incelemelere yapılmış. Bu anlamda birçok düşünürün analizlerine yer verilmiş. Hatta bu çoğu defa masallardan kesitler alarak yapılmış. Elbette bu anlamda her masalı ele alıp incelemek mümkün değil. Lakin verilen örneklerle genel bir düşünceye sahip olmak mümkün.
Masallarda her ne kadar olağanüstü olaylar kurgusal olarak okuyucuya aktarılsa da aslında din,dil,ırk olarak hepsinin temelinde insanlığın toplumsal rolleri, klasik aile yapısı, Kadın-erkek çatışması, insanlığın ilk duygusal ve düşsel deneyimlerinin şifrematik kodlarla sembolik bir dille ifade edilişi bilinçaltına itilir. Zira genelde masallarda aynı olay örgüsü etrafında dönüp dolaşılır.
Keyifli okumalar..
Hölderlin; yazarın söylemine göre dillerde efsane olacak kadar yakışıklı idi...
Bir tenör olacak kadar muazzam bir sese sahip olmakla birlikte; piyanoyu, flütü ve kemanı mükemmel derecede çalabiliyordu...
Kendi döneminde -ve halen- en başarılı Alman yazar ve şairi olarak gösteriliyordu...
Buraya kadar her şey mükemmel ama, buradan sonra Hölderlin
TDK’ye göre ‘sağmak’ diğer anlamlarının yanında aynı zamanda ‘yumak durumundaki bir şeyi çözüp açmak’ iken sağaltma’ ise iyileştirmek demek. İki kelimenin ucu da bir şekilde edebiyata dokunuyor. İnsanın içinde çözülmeyen kaç soru, birbirine karışmış kaç gülüş varsa edebiyat her birine sabırla yaklaşır. Sarar, sarmalar.. Bazen de yaralara yenilerini ekler. Ne kadar zarar verse de yine yamacına çağırır.
Ahmet Sarı da bunlardan bahsediyor. Freud’dan Kafka’ya pek çok örnekle, yazanın da okuyanın da ‘yazılan’ üzerinden kendilerini iyileştirdiklerini anlatıyor. Bunu yaparken sanatın diğer dallarını da unutmuyor elbet.
.
Edebiyatı seviyorsanız, Ahmet Sarı’nın yazdıkları da dokunacaktır size. Yavaş yavaş ve büyük bir kararlılıkla..