Hakkında
1973 yılında Ağrı’da doğdu.
2007 yılında, “Arzu Alır” adıyla, Kıyı ve Damar dergilerinde yayınlanan iki şiirinin ardından yazdıklarını yayınlamaya karar verdi.
Şiir, öykü ve yazıları; Kıyı, Mühür, Patika, Kül Öykü, Aratos, Denizsuyukasesi, Kar, Şehir, Dünyanın Öyküsü, Lacivert, Ekin Sanat, Kurşun Kalem, Sözcelem, Roman Kahramanları gibi dergilerin yanı sıra Matrix ve Bawülon gibi Almanca Edebiyat dergilerinde de yayınlandı.
“Şeytan Gül Dalına Dönerse” adlı şiir kitabı Almancaya çevrilerek, “Wenn Satan sich zum Rosenzweig beugt” adıyla (2010) okurla buluştu.
Kitapları: Şiir: Yalnızlık Üşür (2008), Şeytan Gül Dalına Dönerse (2010).
Roman: Nuhun Gemileri (2014)
Unvan:
Türk Şair, Yazar
Doğum:
Ağrı, Türkiye, 1973
Okurlar
11 okur beğendi.
18 okur okudu.
1 okur okuyor.
7 okur okuyacak.
Çevirdiği Kitaplar
Editörlük Yaptığı Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
Zîlan Katliamının en küçükleri
Askerler bir yandan henüz ayakta olanları süngülüyor, bir yandan da o ölü yığınlarını dağıtmak için üstteki cesetleri süngüleyip kenara fırlatarak altta kalmış olanlara ulaşıyor, aralarında sağ kalan olabilir diye her bedeni defalarca süngülüyorlardı. Ateş açıldığında annelerin çoğu onları korumak için çocuklarının üstüne kapanmıştı. İşte o yığınların altında sağ kalabilenler çoğunlukla bu çocuklardı. Annelerinin bacaklarına sarılmış ya da annelerinin koynunda oldukları için kurşunlardan korunabilmiş bir yaşında, iki aylık, üç aylık bebeklere rastladıklarında, onları süngülerinin ucuna takarak havaya kaldırıyor sonra da başlarından aşağıya fırlatıyorlardı.
Sayfa 90 - Pêrî yayınlarıKitabı okudu
geliye Zilan
kadınların yerlerde sürüklendiğini, süngülenerek öldürüldüğünü gören erkekler daha fazla dayanamayarak salavat getirip elleri bağlı olduğu halde askerlere doğru koşmaya başladılar. Kimi salavat, kimi şehadet getirerek kendilerine doğru koşan yüzlerce erkeği gören askerler kısa bir şaşkınlıktan sonra önce erkeklere daha sonra da dört bir yana ateş açtılar.
Sayfa 86 - Pêrî yayınlarıKitabı okudu
Bizim örfümüzde kendi isteğiyle evimizden ayrılmadığı sürece misafiri çıkarmanın veya başkasına teslim etmenin yeri yoktur.
Sayfa 45 - Pêrî yayınlarıKitabı okudu
"Ne oldu dede annenle babana?" diye sorardım.
Derin bir iç çekişle, "Zilan Vadisi'nde öldüler işte.", derdi ama sözün gerisini getirmezdi.
Sayfa 20 - Pêrî yayınlarıKitabı okudu
Her kadın, her çocuk, on, yirmi, otuz süngüyle yaralanmış, iniltileri gece boyunca göğe yükselmiş, yavaş yavaş can vermişlerdi. Korkmuş olanlar, yaralı kurtulanlar, baygın yatanlar da onlardan ayırt edilemiyordu.
Sayfa 93 - Pêrî yayınlarıKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
