Bahaettin Kabahasanoğlu

Bahaettin KabahasanoğluÖzgecan yazarı
Yazar
8.6/10
14 Kişi
40
Okunma
4
Beğeni
1.337
Görüntülenme

Hakkında

Trabzon’un Yomra İlçesine bağlı Çınarlı Köyünde demir geçmelerle kafeslenmiş küçük pencereleri olan, kapı üzerinde kıvır kıvır koç boynuzu asılan, ocak arkasındaki kül yığını altında uğur getirsin diye sürekli at nalı bulundurulan ahşap taş karışımı kiremit örtülü bir evde doğan yazar, dedesinin anlattığı seferberlik hikâyeleri ve ninesinin bilmeceleriyle büyüdü. Tavuğa “kışşt”, köpeğe “hoşşt” ve arkadaşlarına da “hişşt” demeyi bu yıllarda öğrenen; karayemiş, ıhlamur, dut, defne, akasya, erik, elma ve nar ağaçları arasındaki koşuşturmalarını, çimen çiçek cenneti Harmancık’taki çelik çomak oyunlarını, yağmur dualarını, “mora” adını verdikleri ve kendi tellerine dizdikleri yaban çileklerini, denize giderlerken annesinin “boğulursanız sakın eve gelmeyin” uyarısını, dört yapraklı yoncaları yastığının altına koyarak tuttuğu dilekleri unutamayan, dallar beyaz örtünün altında kamburlaştığında elindeki sapanıyla yollara düşen, gazete kağıdı ve yaprakları sarıp sarmalayarak oluşturdukları topla karanlık iyice çökünceye kadar oynayan, yeri göğü birbirine bağlayan ebemkuşağının altından geçmeye çalışan altı çocuklu ailenin, İsmail’le Hatice’nin üç numarası... Adını, babasının Türk Petrolleri A.Ş. Batman Tesisleri’nde çalıştığı sırada çok sevdiği kan kardeşinden alan Bahaettin Kabahasanoğlu, ilk ve ortaokulu Yomra’da okuduktan sonra Lise ve Eğitim Enstitüsünü Trabzon’da tamamlayarak 1979 yılında Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak göreve başladı. Ortaokuldaki Türkçe Öğretmeni Ayşe Kasapbaşı’nın tatil ödevini sınıfta okumasıyla hayal gücünün farkına varan, Lisedeki şiir yarışmasında aldığı ilk ödülü Mişel Strogof (Jules Verne) sayesinde kalem ve kâğıtla daha da yakınlaşan yazar; öğretmelik görevi sırasında edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü. “Kuzey Haber” ve “Karadeniz Gazetesi”ndeki yazılarının ardından “Uzunsokak” ve “Horon” dergilerini çıkaran ekipte yer aldı. “Fujiwara/Kubilay’ın Kılıcı”yla fantastik seriyi sürdürmek isteyen yazarın; “Aksüt” (Hikâye/MEB Öğretmen Yazarlar Yarışması 1993-Mansiyon), “Denizlerin Dağların Çocukları” (Deneme), “Nesini Seviyorsun” (Şiir), “Yetişmeyen Yetişkinler” (İnceleme Araştırma), “Toplu Oyunlar” (Tiyatro) ve “Dün, Çok Kötü Bir Şey Oldu” (Roman) adlı eserleri yayınlandı. “Yuva” adlı TV dizisinde senarist olarak yer alan Bahaettin Kabahasanoğlu’nun; “Ormanya”, “Tatlı Şubat”, “Haskız”, “Beşik Kertmesi”, “Yağmurcan ile Bircan” adlı oyunları sergilendi, İstanbul Yeşilköy My Showland, AKM, Ankara MEB Şûra Salonunda toplam 13 kez sahnelenen “Bu Toprağın Çocukları/Bir Kurtuluş Destanı“ Müzikali 30.000 izleyiciye ulaştı. “Bir taraf dağ, bir taraf deniz, ortasında biz, biz dağ aslanları, deniz kızları, biz denize benzeriz” sözleriyle yaşadığı coğrafyayı özetleyen, 1996-2010 yılları arasında İstanbul Bakırköy Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü görevini yürüttükten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçen, “Gelibolu/İnsanlığın Savaşı Yendiği Yer” ve “Karadeniz/Dansın Doğduğu Deniz” adlı müzikal ve senaryo çalışmalarını da sürdüren, edebiyatla ilgilenmek isteyenleri “tek yapmamız gereken 29 harfi yan yana getirmek” diyerek yüreklendiren yazar evli ve iki çocuk babasıdır.
Unvan:
Tiyatro ve roman yazarı
Doğum:
Trabzon

Okurlar

4 okur beğendi.
40 okur okudu.
2 okur okuyor.
32 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Gözyaşı... Acıların ve mutlulukların gözlerimize bıraktığı inci taneleri...
Bir gün gelecek gelmeyeceksin, Nerede olduğun, ne olduğun önemli değil Ölümlü dünya işte Rüzgâra karışan sözlerimiz Ruhumuz, bedenimiz yüzlerimiz Ey ölümlü insan Öyle bir öleceksin ki Ölümünü bile görmeyeceksin
Sayfa 276 - LibrumKitabı okudu
Reklam
Mehmet Aslan serumun etkisiyle biraz daha kendine gelince hastaneden taburcu edilmiş, doktoruna, "Kendinizi iyi hissettiğinizde çıkarsınız demiştiniz ya şu an, hayatımda kendimi en kötü hissettiğim an. Fakat bir saniye daha duramam çünkü kızım gidiyor.
Sayfa 241 - LibrumKitabı okudu
O beni bir bahar akşamı terk edip gitti, ne o geri geldi ne bu ömür bitti...
Sayfa 310Kitabı okudu
Yüzme dersi, müfredata girmeli ve zorunlu olmalı." Yani liseyi bitiren her genç yüzebilmeli.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
488 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Bir acının bir vahşetin bir özlemin bir hasretin kitabı... Ne yazabilirim ki? Çok güzel olmuş mu diyeyim? Böyle bir acının güzeli olur mu? Çok kötü olmuş mu diyeyim? Acı nasıl güzel anlatılabilir ki... Olmamış; olmasıymış, olmamaliymiş. Bazı kitapları okurken gerçeklik payının olup olmadığımı bilmediğimden kurgu olabilir düşüncesiyle acıyı bu kadar yürekten içimde bir ateş gibi hissetmiyordum. Satirlari okurken sanki yaşıyorum. Acaba ne hissetti acaba canı yandı mı, çok korktumu ? Peki o anne, o baba, o aile böyle bir acıya nasıl dayandı. Bilemiyorum. Biz insanlığımızı ne zaman kaybettik. Biz ne zaman bu kadar kötü olduk. Sözcükler boğazıma düğümleniyor. Umarım başka Özgecanlar olmaz demek istiyorum ama daha bu olaydan sonra o kadar kadinimiz kızımız erkek şiddetine maruz kaldı ki. Ve bu canileri yetiştiren de bir kadın. Bilemiyorum ki biz nerede neyi yanlış yapıyoruz.
Özgecan
ÖzgecanBahaettin Kabahasanoğlu · Librum Kitap · 201627 okunma