Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Cemalettin Taşçı

Cemalettin TaşçıZamanı Durduran Saat yazarı
Yazar
7.2/10
13 Kişi
36
Okunma
4
Beğeni
2.607
Görüntülenme

Hakkında

1956 yılında Eskişehir'de dünyaya gelen Cemalettin N. Taşçı, İzmir'de büyümüş, Ankara'da okumuştur. Anadolu Üniversitesinde öğretim görevlisi ve bilgi işlem merkezinde analist olarak çalışmıştır. Üniversite bünyesinde Bilgisayar Destekli Eğitim Birimini kuran Cemalettin N. Taşçı, 1994-1999 yılları arasında yoğun olarak, sonrasında ise kısmi zamanlı olarak siyasi danışmanlık yapmıştır.
Tam adı:
Cemalettin N. Taşçı
Unvan:
Gazeteci, Yazar
Doğum:
Eskişehir, Türkiye, 1956

Okurlar

4 okur beğendi.
36 okur okudu.
1 okur okuyor.
20 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Türkiye'de siyasetin bu hususlarda da söyleyecek sözü yok.
"Türkiye'de her yıl birkaç milyon kişi, iş bulma ve çocuklarına daha iyi eğitim imkanları sağlama gibi amaçlarla köyünden kopuyor. Mesela Sivas'ın Zara'sından kalkıyor, Sivas'a konamıyor. Ta İstanbul'a gitmesi gerekiyor. Kırdan şehre göç elzem. Eğer Cumhuriyetin idealleri gerçekleşecekse Türkiye'nin kırsal nüfusunun behemehal şehirleşmesi gerekiyor. Ama bu, herkesin İstanbul'a, Ankara'ya, İzmir'e yığılması anlamına gelmiyor. İspirliler veya Hınıslılar Erzurum'a göçerek de şehirleşebilir. Öyle olsa hem İspirliler, Hınıslılar, hem Erzurum ve hem de İstanbul için iyi olur. Ama olmuyor. Türkiye'de siyasetin bu hususlarda da söyleyecek sözü yok."
Bu işler hep böyle olur
"Nietzsche Deccal'de, Hristiyan kutsal metinlerini analiz edip, "kutsal metinleri böyle pısırıklık telkin eden bir medeniyetten, dünyanın gerektirdiği cesaret ve iddia zuhur etmez" neticesine varır. Ama gerçeklik Nietzsche'nin olmasını beklediği gibi değil. Avrupalılar hem Hristiyan kalıp (hatta zaferlerini Hristiyanlığın zaferi olarak görüp) hem de Hristiyan kutsal metinlerini iplememenin bir yolunu buldular."
Reklam
Türkiye'de siyasetin imtihan sistemi hakkında söyleyecek sözü yok.
"Türkiye'de her yıl bir milyondan fazla öğrenci üniversiteye giriş için imtihana giriyor. Neredeyse kimse imtihanın neticelerinden memnun olmuyor, olsa olsa rıza gösteriyor. Türkiye'de her yıl milyonlarca öğrenci diğer eğitim kademeleri arasında geçişi sağlayan imtihanlara giriyor. Bu imtihanlar üzerinden ailelerin ekonomilerine olağanüstü bir yük biniyor. İş ekonomi ile de sınırlı kalmıyor, ailelerin sosyal hayatları da imtihanlara göre tanzim ediliyor. Ve Türkiye'de siyasetin imtihan sistemi hakkında söyleyecek bir sözü yok."
Şempanzenin biri...
"Mendes, Hanus ve Call, orangutanların derin bir kabın dibindeki fıstığı alabilmek için suyu bir araç olarak kullanmayı akıl edebildiklerini göstermişler. Deney kabaca şöyle bir şey: Dar ve derin bir beherin dibinde bir fıstık var. Etrafta da araç olarak kullanılabilecek sadece bir miktar su var. Orangutanlar suyu ağızlarına alıp beherin içine tükürüyorlar. Birkaç ağız dolusu su taşındığında fıstık alınabilecek kadar yükselmiş oluyor. .... Daniel Bor, Mendes ve arkadaşlarının deneyine gönderme yaptıktan sonra kaynak göstermeden şempanzenin birinin farklı bir strateji geliştirdiğini söylüyor. Fıstığa erişmek için beklemeyi göze alamayan bir şempanze kabın içine işiyor. Zeka mı? Zeka. Tam da yıllardır memleket sahnesinde sergilenip durmasına alışkanlık kazandığımız türden bir zeka. Eh kabın içine işeyen şempanzeyi deneyi planlayanlara şikayet edip durmak da bir tarz. Ama fıstığa erişmek için daha sıhhi, daha medeni, daha içe sinecek metodlar geliştirmedikten sonra bir manası olduğunu düşünmüyorum."
Aracın kendi iradesi yoktur. Gerçi her araç kendisini kullanana belirli bir ahlakı dayatır, böylelikle kendisinin yardımıyla ulaşılması istenen amaç dışında önemli yan etkilerin ortaya çıkmasına yol açabilir. Ancak aracın kullanımının sonuçlarından, doğrudan doğruya, aracı kullanan insan sorumludur.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
99 günde okudu
Azmin ve iradenin zaferi...
Öncelikle paylaşayım; ben Eskişehir'liyim. Anadolu bozkırının ortasında denizi-gölü olmayan, tren ağlarının kesişim merkezinde; iyi ve köklü sanayisi, çok verimli olmayan tarımı ve ticaret ile geçinen orta halli bir şehirdir Eskişehir. Ya da "böyle bir şehirdi" demeliyim; zira Yılmaz Büyükerşen'den önce ve Büyükerşen'den sonra iki ayrı
Zamanı Durduran Saat
Zamanı Durduran SaatCemalettin Taşçı · Doğan Kitap · 200917 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Aleme nizam vermeye kalkmak...
Cemalettin Taşçı bence Türkiye’nin son dönem önemli düşünenlerinden biri. Malum artık çok da düşünen kalmadı; hatta düşünüp sorular sormayalım diye sorular da, çözümler de bize dikte ediliyor; tabiri caizse hap olarak takdim ediliyor:) Basının soru sormak gibi bir derdi kalmadığından az sayıdaki kalem internette, kendi açtıkları platformlar
Anti Platon
Anti PlatonCemalettin Taşçı · Liber Plus Yayınevi · 20198 okunma
478 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Sistem, kompleksite, zuhur
Yazar, bir e-posta grubundaki tartışmalardan derlediği yazılarla sistem teorisi, kompleksite ve zuhur (emergence) kavramları hakkında zevkli bir yolculuğa çıkarıyor. Güncel konulara ve sorunlara sistem teorisi perspektifinden bakarak anlamak, anlamlandırmak ve yeni çözümler üretmek için önerilerde bulunuyor. Bu kitapla tanıştığım için kendimi şanslı hissediyorum. Kesinlikle daha fazla ilgiyi hak eden bir kitap
Cemalettin Taşçı
Cemalettin Taşçı
ePosta
ePostaCemalettin Taşçı · Kızılelma Yayıncılık · 20031 okunma