Çiğdem Dürüşken sözleri ve alıntılarını, Çiğdem Dürüşken kitap alıntılarını, Çiğdem Dürüşken en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz İlk İlkeye herhangi bir boyut yükleyemeyiz. Ona herhangi bir nicelik yükleyemeyiz. Onun hiçbir biçimi yoktur, hata kavranabilir herhangi bir biçimi yoktur. Başka herhangi bir şeyle bağlantılı değildir, çünkü İlk İlke başka her şeyden önce vardır; kendi kendine vardır ve kendinden dolayı vardır. O herhangi bir şey değildir, ama her şey onun içindedir, her şey ona bağlıdır.
"Kendi kendime şöyle düşümdüm" der Sokrates, "ben o adamdan daha bilgeyim; çünkü aslına bakarsan her ikimizin de bildiği güzel, iyi bir şey yok, ama o adam bir şey bilmediği halde bildiğini sanıyor, ben ise hiçbir şey bilmediğimden, bildiğimi de düşünmüyorum."
Varolan her şey değişir, başkalaşır, asla ölmez. Ölüm ruhun kabuk değiştirmesidir, yok olmak değil. Ruh orada burada her an gezinir, kah insan olur, kah hayvan, kah bir çiçek, kah bir ağaç, bir kuş ya da bir taş, hatta bazen sadece bir ses.
"Aklın ezeli ve ebedi hakimiyetini insanlar anlamaz." "Köpekler tanımadıkları kimselere havlar." "Eşekler samanı altına tercih eder." "Bir kişi, eğer mükemmelse, benim için onbin kişidir,". Diyerek sürekli yermiştir...
Tanrıların ne varolduklarını, ne varolmadıklarını ne de neye benzediklerini bilebiliriz. Çünkü bunu öğrenmemize engel olabilecek bir sürü neden var, ama en önemli neden, bu meselenin kendiliğinden bulanık oluşu ve insan ömrünün bu konuya tam olarak vakıf olamayacak kadar kısa oluşu," demiştir.
Epikuros Menoikeos' a Mektup' ta ölümün bizimle hiçbir ilgisi olmadığına inanmamızı öğütler. Ona göre iyi ya da kötü, bizim hislerimizle ilgili bir konudur, ölümse hislerin yokluğudur. Ölümü ne olduğunu doğru şekilde anlarsak, geçici hayatımız çekilir hale gelir. Çünkü bu anlayış ömrümüze ömür katmasa da, ölümsüz olmaya duyduğumuz açtığı yok eder. Yaşamın durmasından korkmanın yersiz olduğunu anlayan insan, yaşarken de hiçbir şeyden korkmaz. Zaten ölümden korkan insan, aslında öldüğünde acı duyacağından korkmuyordur, acı duyacağı düşüncesinden korkuyordur. Gerçekleştiğinde herhangi bir kötülüğü dokunmayacak şeyi, ya dokunursa diye beklemek boş yere acı çekmektir. Öylesi en kötü illet olan ölümün bize hiçbir zararı dokunmaz, çünkü biz yaşarken ölüm yoktur, ölüm geldiğinde de artık biz yokuz. Bilge Adam ne yaşamaktan korkar ne de ölmekten.