Birden, yaşlanmanın ne demek olduğunu düşündüm. Yaşlanmak, küçükken ya da gençken sevdiğin, artık duvarlardaki fotoğraflarda, hikayelerdeki sözcüklerde ve kalbindeki anılarda yaşamasıydı.
"
Beni rüyalar âleminde bırakma.
Keşkelerin yanılsamasından beni çekip al.
Buna hemen bir son ver.
Beni hemen gerçeğe kavuştur ki sevmeyi tekrar öğrenebileyim.
"
Yıllar sonra öğrendiğim, daha doğrusu ikimizin de öğrendiği şey hayatta hiçbir şeyin başladığı zamanki gibi kalmadığıydı. Her şey değişiyordu ve hiçbir şey kalıcı değildi.