Ekrem Hakkı Ayverdi

Ekrem Hakkı AyverdiOsmanlı Mimarisinin İlk Devri I yazarı
Yazar
9.2/10
5 Kişi
16
Okunma
9
Beğeni
1.841
Görüntülenme

Hakkında

Ekrem Hakkı Ayverdi, 22 Aralık 1899'da İstanbul'da doğmuştur. Babası piyade kaymakamı İsmail Hakkı Bey, annesi Fatma Meliha Hanım'dır. Kardeşi Sâmiha Ayverdi, babasına atfen, dedesinin Ramazanoğulları'na kadar, annesinin atalarının da Kanuni Sultan Süleyman'ın Budin seferinde şehit olmuş ve oraya defnedilmiş Gül Baba'ya kadar uzandığını nakleder. Ekrem Hakkı Ayverdi bir yazısında İstanbul'a olan mensubiyeti ile ilgili olarak şunları yazmıştır: '1899'da İstanbul'da doğdum. Büyükbabam 150 sene önce Bolu'dan İstanbul'a gelmiş; büyük anne tarafım Isparta cihetinden. Onların İstanbul'a gelişleri ise 200 sene evveline rastlıyor. Yâni İstanbulluyum. Ama, vaktiyle bir konferans vermiştim. Orada demiştim ki: Ben hem Bosnalıyım, hem Budinliyim, hem Üsküplüyüm, hem Atinalı, hem Sofyalıyım, hem Erzurumlu, hem Erzincanlıyım. Fakat İstanbulluyum. Hiç ayırmam.' Bu idrakte, hiç şüphesiz bir imparatorluk şuûru yatmaktadır. 1907'de tahsil hayatına başlayan Ekrem Hakkı Ayverdi 1920'de Mühendis Mektebi'nden (İstanbul Teknik Üniversitesi) mezun olmuştur. İstanbul Belediyesi'nde bir buçuk yıl kadar çalıştıktan sonra serbest meslek hayatına atılmış, 1950 yılına kadar süren bu devrede çeşitli inşaatların taahhüdünü almasının dışında, İstanbul ve Trakya'da birçok tarihî binanın restorasyonunu yapmıştır. Çocukluğunun geçtiği Şehzâdebaşı'nın renkli muhiti, babasının selâmlık sohbetleri, imanlı ve vatansever aile ocağı, devrin çeşitli sanat ve ilim muhitleri, Ekrem Hakkı Ayverdi'ye kuru bir inşaat ve teknik adamı olarak kalmaktan ziyade, bir fikir ve sanat adamı hüviyetini kazandırmıştır. Eski mimari eserleri ihya ederken, bir yandan da çeşitli sanat eserlerini, güzel yazı ve tezhip, kur'an-ı kerimler, murakkalar, ciltler, nadide kumaş ve çiniler, muhtelif cins evânî, cam eşya, yazı sanatına ait malzemeleri toplama ve muhafaza etme yolunu da tutmuştur. Çok kesif ve verimli bir iş hayatına rağmen, 1950'lerde bütün bu müteahhitlik çalışmalarını bırakarak fikir ve yazı hayatına başlamıştır. Bu kararın sebebini soranlara, artık iş dünyasında söz ve doğruluğun, vefa ve dürüstlüğün kalmadığını ve bunun için bu hayatı terk ettiğini ifade etmiştir. Fakat bu tarihe kadar iş hayatında muvaffakiyeti ve dürüstlüğü ile tanınan Ekrem Hakkı Ayverdi, bundan sonra mimari tarihî araştırıcısı olarak da yeri kolay kolay doldurulmayacak eserler vermiştir. Bütün bu araştırma çalışmaları denilebilir ki hemen hemen ömrünün son senelerine kadar devam etmiştir. Çok sayıda tetkik seyahatleri, kaynak çalışmaları ve bütün bu elde edilen bilgilerin değerlendirmeleri ve tel'lifi aralıksız sürmüş; 1952, 1956 ve 1976 yıllarında Yugoslavya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'daki Türk eserlerini tetkikin dışında 1950'den itibaren Anadolu'nun her tarafına da müteaddit seyahatler yapmıştır. Fazlı ve Aligül adlarında iki oğlu olan Ekrem Hakkı Ayverdi, 24 Nisan 1984 tarihinde İstanbul'da Fâtih'deki evinde vefat etmiş ve Merkezefendi Kabristanı'nda, bağlandığı 'Dost'un ayak ucuna defnedilmiştir. Ekrem Hakkı Ayverdi, milletine, milliyetine inanmış; ananelerinin, iftiharlarının, dilinin dinînin, imanının, tarihinin, kültürünün, mâzisinin değer ve zenginliklerini şahsiyetinin temel taşı yapmış milliyetçi bir şahsiyetti. O, milliyetçiliğin temellerini Türk'ü Türk yapan millî ve manevi kıymet hükümlerinde, ruh kökünde aramıştır. O, Türk aydınının kendi millî tarihi ve mazisi ile barışmaktan başka çaresi olmadığına inanmış bir tefekkür adamıdır. O, dürüstlüğü, mertliği, hayırseverliği ile bilinen müstesnam bir insandır. Dostlarının dediği gibi, dost ehli, gönül ehli, sanat ehlidir. Ekrem Hakkı Ayverdi, Mühendisler Birliği ve Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu şeref üyesi, İstanbul Fetih Cemiyeti kurucu üyesi ve başkanı, Türk Tıp Tarihi Kurumu, Türk Ocağı ve Aydınlar Ocağı üyesi idi. Bir ömür boyu biriktirdiği çeşitli sanat eserlerini, koleksiyonlarını ve bütün emlakını 1978 senesinde kurduğu Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'na bağışlamıştır. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Senatosu tarafından 'Fahrî Edebiyat Doktoru' pâyesi, Aydınlar Ocağı tarafından da 'Üstün Hizmet Armağanı' verilmiştir. 1981'de ise İstanbul Teknik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Tarihi Enstitüsü tarafından 'Üstün Hizmet Beratı' tevdi edilmiştir. 1946'dan beri, çeşitli dergi ve gazetelerde neşredilen ve sayısı 81'e ulaşan makalelerinin bir kısmı, diğer bütün eserlerini de basan İstanbul Fetih Cemiyeti tarafından kitap hâline getirilmiştir. Hakkında yazılmış birçok tanıtma ve etüd yazısı bulunan Ekrem Hakkı Ayverdi'nin makalelerinin dışında büyük ve küçük ebaddaki te'lif eserleri ise birkaçı müşterek imzalı olarak 16 tanedir.
Unvan:
Türk mühendis, mimar, tarihçi, yazar.
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 22 Aralık 1899
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 24 Nisan 1984

Okurlar

9 okur beğendi.
16 okur okudu.
34 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bizim sanatımızın mertebesinden, milletimizin ululuğundan en ufak bir şüphemiz yoktur ki başkalarının ağzına bakalım. Böylece en temiz ve saf şekilde sanat ifadesine erişen millet, çapraşık yollara giremez. Ezelden, büyük nimete erişmiştir; onun kadrini bilmelidir.
Bir insanın günahının bağışlanması Sıfat-ı İlahidendir; kilise dininde ise, sizi bir papaz günahlarınızdan sıyırır. Ölürken verilecek bir absut(absout) ile öbür dünyaya tertemiz gittiğiniz, gideceğiniz söylenir. Öte yandan bir afarozla sizi dinden çıkarır; Engizisyon mahkemeleri sizi ateşe atar. İnsanlara yapılanlar yetişmiyormuş gibi, XV. asra kadar kilise, kedileri şeytani mahluklar sayıp, binlerce, on binlercesini ateşe atmaktan çekinmemişti.
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
İşte yapılmakta olan Sheraton. Balta yüzü gibi keskin köşeler, penceresiz, dolu cidarlar ve sipsivri bir gövde üstünde yana kaykılmış bir ibik. Miktarları az, hacimleri ufak da olsa insanca yapılmış bazı binalara rastlanıyor. Mesela Maçka Oteli uzaktan gözümüze böyle göründü.
Sayfa 176Kitabı okudu
İşte Tarabya Oteli. Denizden olsun, tepelerden olsun, Boğaz'ı bozsun diye uğraşılmış ve elhak başarılmış bir bina!.. Bir ikincisi dünyada bulunmayan Boğaz'ı, bir kapris uğruna feda etmek bir ihanettir demekle iktifa edelim.
Sayfa 175Kitabı okudu
İstanbul'un en çirkin yeri bile cihanın birçok yerinden güzel olduğu için, Çatladı Kapı da yabana atılamaz, ama üç denizin öpüştüğü Saray Burnu'nun eşsiz inceliği ile mukayesesine imkan var mıdır?
Sayfa 138Kitabı okudu
24 Nisan: Edebiyat Tarihinde Bugün (5)
Bugün vefat edenler arasında çeşitli Türk edebiyatçılar ve yazarlar da bulunuyor. Bu başlık altında 24 Nisan tarihinde vefat eden isimlere yer veriyorum. Bu isimler arasında yer alan kişilerden birisi ##$##yazarSeolar:i24564.$$#$$ Mimar, mühendis, yazar ve tarihçi kişiliğinin altında, mimari odaklı eserler yazdı.
Aydın Emeç
Aydın Emeç
bugün yer alan bir diğer Türk isim. Çevirileri ile
Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
,
Güneşi Uyandıralım
Güneşi Uyandıralım
,
Ayrılık Valsi
Ayrılık Valsi
gibi eserleri Türkçeye kazandırdı. Ali Rıza Alp ise Türkiye ve Osmanlı'yı tanıtmaya yönelik çalışmaları ile bugün yer alan bir diğer isim olarak karşımıza çıkıyor.
"Evladım, siz eser verin; başkaları da sizin hatâlarınız üzerine doktora yapsın..."
Ekrem Hakkı Ayverdi
Ekrem Hakkı Ayverdi
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
516 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ekrem Hakkı Ayverdi Türk mühendis, mimar, tarihçi, yazardır. Türk mimarisine çok sayıda eser kazandırmış ve pek çok eseri de restore etmiştir. Ekrem Hakkı Ayverdi, 22 Aralık 1899'da İstanbul Şehzadebaşı'nda, Kalenderhane Mahallesinde doğmuştur. İstanbul Fetih Derneği kurucusudur. Kubbealtı Akademisi, İstanbul Enstitüsü, Yahya Kemal Enstitüsü gibi
Makaleler
MakalelerEkrem Hakkı Ayverdi · İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları · 19851 okunma
565 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Adı: Osmanlı Mimarisinin İlk Devri I Yazar: Ekrem Hakkı Ayverdi Alt başlık: Ertuğrul Osman Orhan Gaziler Hüdavendigar ve Yıldırım Bayezid Baskı tarihi: 1989 Sayfa sayısı: 565 Format: Karton kapak ISBN: 9789757618041 Kitabın türü: Sanat Dil: Türkçe Ülke: Türkiye Yayınevi: İstanbul Fetih Cemiyeti 1230-1402 yılları arasında Ertuğrul, Osman, Orhan Gaziler, Hüdâvendigâr ve Yıldırım Bayezid devirlerinde Anadolu ve Balkan Türkiye’sindeki 319 abideyi inceleyen kaynak eser.
Osmanlı Mimarisinin İlk Devri I
Osmanlı Mimarisinin İlk Devri IEkrem Hakkı Ayverdi · İstanbul Fetih Cemiyeti · 19897 okunma