Elif Çongur

8.5/10
6 Kişi
13
Okunma
1
Beğeni
2.644
Görüntülenme

Hakkında

1976 - Ankara’da doğdu. 2000 - Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü bitirdi. 2002 - Anılan bölümde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2004 - Tiyatro Kuramları, Eleştirisi ve Dramaturgi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisansını tamamladı. 2011 - Anılan anabilim dalında “Ulusal Kimliği Tiyatro ile Kurmak: Türk Tiyatrosunun Kimlik İnşasındaki İşlevi” (National Identity in Theater: The Function of the Turkish Theater in the Formation of a National Identity) başlıklı tezi ile doktor unvanı aldı.
Tam adı:
Misket Elif Çongur
Unvan:
Gazeteci, Yazar
Doğum:
Ankara, 1976

Okurlar

1 okur beğendi.
13 okur okudu.
9 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Osmanlı tarihinde Türk olmanın neredeyse aşağılanma ile eş anlamlı oluşu, sözcüğün sıklıkla ‘kaba’, ‘cahil’, ‘anlayışsız’, ‘akılsız’ anlamlarına gelecek biçimde kullanılışı, hatta imparatorluğun zihniyet dünyasını şekillendiren İslami eserlerde egemen olan bakış bu tespitin temel kaynaklarını oluşturur. Özellikle medrese eğitim sisteminde kullanılan Kuran tefsirlerinde ve başka pek çok temel kaynakta Türk sözcüğüne eşlik eden ‘barbar’ sözcüğü dikkat çekmektedir...Akçam, Osmanlı’dan başlayarak tüm dünyanın Türklere karşı olduğu fikrinin, Türklerin ‘tarihin şamar oğlanı’ yerine konulduğu anlayışının ve bu nedenle sürekli haksızlığa uğrandığı düşüncesinin fikri sabit olarak Türk ulusal bilincinde yer ettiğini tespit eder.”
Sayfa 30 - İmge Kitabevi
MARTI OYUNU
Oyunun birinci perdesi akşam saatlerinde başlar. İkinci perde öğlen, üçüncü perde sabah ve dördüncü perde tekrar akşam saatlerinde geçer. Buradan hareketle oyunun zaman düzleminde bir tersine işleyişi olduğu görülür. Oyunun zaman düzleminde tersine işlemesi, akşam başlayan oyunun iki yıllık bir aradan sonra geriye giderek akşam saatinde sonlaması zamanın ilerlediğini değil, geriye gittiğini imler; tekrar eden bir döngüye işaret eder. Öyle ki, oyunun dördüncü perdesi, birinci perdesinin tekrarı niteliği taşır. Birinci perdede şehirden çiftlige gelenlere sahnelenen tiyatro oyunu dördüncü perdede yine şehirden çiftliğe gelenler için oynanan tombala oyunu ile katlanır. Benzer bir tekrar, uzam düzleminde de saptanır:
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
Elif hocanın dipnotu.....
(...) Kısa süreli bir öfke, bir sitem, bir şikâyet nöbeti olaylarda bir gelişim yaratmaz, fakat hem tepkiyi gösteren kişi- düşünce nin, hem tepkisiz kalan öteki kişilerin iç dünyalarında kopan fırtınayı duyurmayı başarır. Kişilerin duygu ve burgaçlarını ele veren, kırık dökük sözler, yarım kalmış davranışlardır. (...) Martı'da Treplev'in intihar etmeye kalkışıp bunu becerememesi, üstelik annesine karşı bir protesto anlamı taşıyan böyle bir davranıştan sonra başındaki yarayı gene annesine sardırması, eylemsizlikten anlam üretmeye bir örnektir. * *Sevda Şener. Yaşamın Kırılma Noktasında Dram Sanatı (Istanbul: Yapı Kre-di Yayınlanı), s. 58.
Sayfa 146Kitabı okudu
MARTI OYUNU
Çehov'un Martı'yı, oyun kişilerinin gündelik yaşamları içerisindeki diyaloglarıyla biçimlendirdiği görülür. Ancak söz konusu diyaloglar, eylem üretmeyen tekrarlar olarak oyunu oluşturur. Oyun kişilerinin tepkileri eyleme dönüşmez sadece tekrarlanan sözler olarak kalır. Dolayısıyla Çehov, eylemsizliğin tekrarından anlam üret- miştir:
Sayfa 145Kitabı okudu
Yapısalcığın temel kaynaklarından birini oluşturan Saussure'ün dili incelemek için herhangi bir dış gerçek- liğe başvurmaması, sistemin bir başka ifadeyle dizgenin, gerçeklikten bağımsız, kendi başına işleyen bir bütün olması bağlamındaki görüşleri ve bu görüşlerin izinden giden Todorov, Barthes ve Greimas gibi yapısalcıların da aynı biçimde yazarla, tarihle ya da metin dışı dünya ile yapıt arasında bağ kurmak gereğinden uzak yaklaşımları bu bölümdeki yöntemi tanımlar......
Sayfa 142Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok