Trabzonlu bir anne ve babanın oğlu olan Çelik 1972 yılında Samsun'da doğdu. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdi. Gazetecilik yaşamını çeşitli gazete, dergi, televizyon ve ajanslarda başbakanlık muhabiri, editör, program yapımcısı ve sunucusu olarak sürdüren Çelik, Sağlık Bakanlığı Basın Müşavirliği görevinin ardından Anadolu Ajansı Samsun Bölge Müdürü oldu. Pakistan, Afganistan, İran ve Hindistan'da gazeteci olarak uzun yıllar yaşayan Çelik daha önce "Uzaktaki Yakın Ülke Pakistan" "İşgalci" "Bize her yer Trabzon" ve "Kuzeyli Yazılar" kitaplarına imza attı. Dünya coğrafyasının büyük bir kısmını gezen Çelik'in gezi yazıları birçok dergi ve gazetede yayınlandı. Çelik evli ve üç çocuk babasıdır.
Kelimelerin hükmünün kalmadığı, düşüncenin bir anlam ifade etmediği, vicdanların kin ve nefretle karardığı bir toplumda, kiminle, neyi, nasıl konuşacaksın?
Ayn Rand ı da zaten biliyorsunuz. Altından pahalıya satılıyor kitapları. Bende daha da artmadan en iyi kitaplarını alayım dedim. O da öyle alındı.
Hasan İzzettin Dinamo yu en sevdiğim hatta belki de tek izlediğim kitap youtuber ı olan
Harun Çelik in önerisi ile aldım. En beğendiği kitaplardandır kendisinin. Yanılacağını düşünmüyorum.
Cennetin Doğusu bende nasıl olmaz, onu gerçekten bilemiyorum. Tüm kitapları var evde. En iyi kitabı Steinbeck in eksik kalmış. O da öyle girdi sepete.
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git de konusunu beğendiğim bir romantik kitap oldu. Hepsini araştırarak aldım. Aklım ama hala alamadıklarımda :)) Haa bu sipariş fikri nasıl oluştu derseniz onu da söyleyeyim : Kitap grubumda
Yahudilikte -Tanrı’nın dünyayı 6 günde yaratıp 7’nci günde dinlenmesine binaen- toprak, 6 yıl ekilir 7’nci yıl ise nadasa bırakılır. Bu kaide, yahudi kutsal kitabı olan Tanah’da yazan bir emir nedeni iledir. (çıkış,23:10-11)
Eskilerin pek meşhur tartışması olan “Gezen mi yoksa okuyan mı bilir?” sorusunu “Gezerken okuyan bilir” diye cevaplıyor yazar. Şu kitabında ise bu cümlesini ete kemiğe bürüyor.
Pekala burada okumaktan kastetilen yalnız kağıtlardan müteşekkil kitaplar da değil, bizatihi insanlardan müteşekkil hayatın kendisi.
...
Özgün dünya görüşü ancak milatlar
Mübadele yıllarında birisi 12 diğeri 4 yaşında iki Türk kardeş anne ve babalarıyla birlikte, memleketlerinden gönderilmek üzeredirler. Ancak kötü kalpli bir Yunan askeri kızı ve annesini alıkoyar. Baba ve erkek kardeş yeni ülkelerine giderler. Aradan 70 sene geçer. Anne ve baba ölmüş. Kardeşler yıllarca birbirlerinden haber alamamışlardır. En
Harun Çelik’in son kitabı Harmatan’ı yorumlamaya başlarken kurabileceğim ilk cümle, ‘aynı dönüşümü yaşıyoruz’ olur. Evet, Harun Abi ile tuttuğumuz futbol takımı hariç hemen her konuda aynı şeyleri düşünüyoruz. Hatta eskiden de aynı şeyleri düşünüyormuşuz da şimdi birlikte dönüşmeye başlamışız gibi…
Harmatan, bir deneme kitabı. Ama aynı zamanda