Kaybedebileceğimiz bir şeye alışmaya ne gerek vardır? Güven veren yakınlıklar vazgeçilmez olduklarında, canımızı derinden yakacak birer tehdite dönüşmezler mi?
"AKREP'in aşk oyunundaki kimliği "DİPSOMANİK KULLANICI"dır! Eğer hoşuna gittiyseniz, tamamen size yoğunlaşacak, sözleriyle değilse gözleriyle, ama her şeyin ötesinde yaydığı enerjiyle sizi "kafaya koyduğunu" hissettirecektir."
Terazi'nin en hoşuna giden şey de bir konuda otorite kabul edilmektir...
Öyle uyumlu muyumlu geçinirler ama Terazi'nin kendini saydırmak gibi bir derdi vardır.
O yüzden de,bir konuda -"sevgiline hangi çiçeği vererek ne mesac vermiş olursun" gibi tırı vırı bişi de olabilir.-akıl danışılınca pek hoşnut olur ve ellerinden geleni ardlarına koymadan,yardım edip yol gösterirler.
Danışmanlık mesleğinde başarılı olmalarının nedeni de budur.
Bilin ki Başak bir konunun üzerinde fazla duruyorsa, orayı çözmekte kendisi bir sıkıntı çekmiştir ve bunun başkaları için de sorun olacağını düşünmektedir
Kendinizi lunapark aynalarında görmeyin. Kah olağanüstü, yıkılmaz, incinmez, büyüleyici, karşı konulmaz bulup kah kusursuz olmadığınız için saklanmanız gerektiğini ve asla sevilmeyi hak etmediğinizi zannetmeyin. İnsanı güzel, anlamlı, değerli yapan dünyaya aktardığı enerjidir.
O yüzden bırakın çıkanlar çıksın hayatınızdan… Renkler, kokular, görünümler değişsin… Ama ben hep yeniden başlayıp her şeyi istediğim hale getirmek için düzenimi sıfırdan mı kuracağım diye korkmayın. Bırakın bazen de hayat sizi istediği hale getirsin. Hayatın elleri bize bazen sert gelse de aslında şefkatlidir. O bize göremediğimiz bizi gösterip bulamadığımız yolları ve çözümleri buldurmak için uğraşan gayretli bir öğretmendir.
Ben tam bir akrep erkeğiyiyim.Kendi tecrübelerimi kendimde olan özellikleri ve diğer akrep insanlarını tam anlamıyla ifade etmeye çalıştım.Akrep olmak benim için büyük bir farklılık.Bu anlamda çok şanslı olduğumu düşünüyorum.Ve akrep olmak benim için çok büyük bir mutluluk.İyi ki ben tam bir akrep insanıyım.Çok nadir insanlardır ve zodyakta tek ve
Yılın ilk kitabıııı.
Vakit kaybetmeden hemen okumaya başladım.Önceliğim Juno'dan Yengeç Burcu oldu.Terazi'den hemen sonra yengeç burcuna öncelik verdim.Terazi ile hemen hemen zıtlar sanırım.Biri evde oturmaya severken diğeri sürekli gezmek istiyor,biri dışadönük davranırken diğeri içedönük davranıyor.Biri çok umursuyor,biri kafaya hiç takmıyor.Biri,biri,biri...O kadar çok zıtlık var ki bu inceleme sabaha kadar bitmez.Peki neden ikisini karşılaştırdım?Yükseleni yengeç olan bir terazi insanı olarak kendi içimde ne kadar yorulduğumu görün diye... Zıt burçlar bir araya gelince insanın dengesi şaşıyor.(Evet denge kraliçesi terazinin bile dengesini şaşırtıyor.) Her iki burcun özelliklerini taşıyorum.Biraz zorlasa da dengelemeye çalışıyorum.Ama bazen dengeleyemediğim zamanlar oluyor.Bu yüzden kendime hep çakma ikizler derim.:) Bence tam uyuyor bana.Bir de ay burcu var değil mi...Allahtan o da güneş burcumla aynı gruptan.Yani havadan.O yüzden dengelemede terazi bir tık daha ağır basıyor.Ama yine de allak bullak.Bakın,incelemeden de anladınız işte.Ya da anlamadınız.Hah,işte böyleyim.:)